4 yıl önce elim bir trafik kazası sonrası aramızdan ayrılan rahmetli Mustafa Cumur’u bugün Çalköydeki mezarı başında anacağız.
Zaman su gibi akıp gidiyor.
Daha dün gibi Cumur’un aramızdan ayrılışı. Büyük bir şok ve üzüntü yaşamıştık o kaza haberini aldığımızda.
Trabzon’dan ayrılmadan saatler önce sohbet ettiğimiz, şakalaştığımız Mustafa Cumur’un ölüm haberini yazmak hiç kolay olmadı.
Siyaset, spor ve iş camiasında Mustafa Cumur’un bıraktığı izler çok derin.
Hala o derinliğin ne anlam taşıdığını anlayamayanlar var.
Mustafa Cumur’un vekil olduğu dönemi çok iyi analiz etmek gerek. Hizmetlerini iyi anlamak gerek. Mesajları çok açıktı! Havaya sallamayı sevmezdi.
 Kapısına gidip geri dönen kaç kişi var?
Çaresizliğe ortak olan iyi kötü günde dost olmayı başaran ender bir siyasetçiydi.
Arkasından yazılacak çok şeyler var! Rahmetliye karşı kalbimizi o da Allah da biliyor.
Mekanı cennet olsun! Özlemle, saygıyla ve rahmetle anıyorum kendisini.

***

REKTÖRLER NEDEN
BU KADAR BAŞARISIZ?

En iyi 100 üniversite arasında hiç-bir Türk okulu yok.
MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ortaya çıkan başarsızlığın üniversitelerin değil, rektörlerin başarısızlığı olduğunu ifade etti.
Çok önemli ve anlamlı bir özeleştiri yapmış doğrusu.
Rektörlerin atamalarında akademik liyakatın çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin “Bir rektörün vizyonu, vereceği katkı önemsenmeli. Rektörler ziyaret eden siyasilerle çekilmiş fotoğrafları ile öne çıkmaya çalışıyor. En çok övündükleri konular park bahçe düzenlemeleri ve inşaat faaliyetleri” diyor.
Rektörlerin başarısızlığın çok iyi analiz edilmesi gerek.
Görev yaptıkları ve sorumluluk aldıkları üniversiteleri nereye taşıyorlar, nasıl bir bilimsel çaba içindeler, ortadaki somut başarılar nelerdir?
Rektörlerin sadece rektör seçimlerinde gündeme gelmesine de karşıyım.
Seçime az bir zaman kala mevcut rektörler kendilerini göstermeye başlıyor, sağa sola açıklamalar yapıyor, ziyaretler sıklaşıyor, demeçler havada uçuşuyor.
Hedef koltuğu kaptırmamak doğal olarak.
Kimse aynanın karşısına geçip sorgulamadan geçmek istemiyor.
“Rektör olayım da nasıl olursa olsun olayım” mantığı sürerek bilimsel başarı anlamında hiçbir yere gelemeyiz.
Sonrada dünyadaki en iyi üniversiteler arasında neden Türk üniversiteler yok diye öyle hayıflanırız.
Boşa kürek çekmeye gerek yok!

***

NE OLACAK ÖĞRETMEN ADAYLARININ KADERİ?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, resmi eğitim kurumlarındaki net öğretmen ihtiyacının 67 bin olduğunu açıkladı.
Potansiyel öğretmen aday sayısı ise 349 bin 277.
350 bine yakın öğretmen adayı beklemede anlayacağınız.
Bu vahim ve oldukça üzüntü verici bir durum.
Bu kadar öğretmen adayı ne yapar, nasıl istihdam edilir, ne zamana kadar bekler, kaçının yüzü güler?
Bu sorulara doğrusu cevap bulmak çok zor.
Her ne olursa olsun genç yaşta öğretmen olma hakkını kazanmış binlerce insan öyle veya böyle mağdur olacak.
Bu işin mutlak suretle bir çözümü olmalı.
Bu gençler kutsal meslek olarak bilinen öğretmenlik mesleğini yapabilmeli.