İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulu Cami'de kıldığı öğle namazının ardından, partisinin Kağıthane Hamidiye Mahallesi'ndeki Seçim İrtibat Bürosu'nun açılışını gerçekleştirdi. Burada konuşan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kağıthane'deki teşkilat üyelerine selamlarını iletmesini söylediğini belirtti. DEMİRTAŞ İÇİN YAPILAN ÇAĞRILAR İşlerini yarım bırakmayacaklarının altını çizen Soylu, şöyle devam etti: "İşleri güçleri bitmiş Selahattin Demirtaş'ı hapisten çıkarmak için bakın. En çok içimi acıtan da rahmetli Erbakan'ın partisinin başındakiler büyük bir sorumsuzluk ortaya koyuyorlar. Kampanya başlatmışlar. Başlattıkları kampanya şu, 'Selahattin Demirtaş içeriden çıksın.' Niye çıksın arkadaş? Bu ülkede hatırlarsınız ikindi namazından sonra Güneydoğu'da sokağa çıkılmazdı. Akşener de çıkarmak istiyor, İnce de çıkarmak istiyor, CHP de çıkarmak istiyor. 6-7 Ekim olaylarında 53 insanımızı katledenleri dışarı çıkarmak istiyorlar. 27 KİLOMETRE İLERİDE EVLATLARIMIZ VAR Biz niye terörle mücadele ettik, niye evlatlarımız şehit oldu? Şu anda Kuzey Irak'ta 26-27 kilometre ilerilerde bizim evlatlarımız var, Kandil'e az kaldı. Eskiden 'Kandil'e şöyle, böyle gideceğiz' derken. KANDİL YERLE BİR OLACAK Şimdi 'Kandil'e az kaldı, merak etmeyin' diyoruz. Orada bir hain yapıyı bırakmayacağız." "DARBE YAPTILAR, PARMAK SALLADIRLAR, BECEREMEDİLER..." Bakan Soylu, Türkiye'ye zenginlik, özgürlük, hürriyet kapısını bu milletin açtığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizi ürkütmeye çalıştılar. Bu ülkede 1960'da bir darbe yaptılar, Başbakan astılar, korkmadınız. Bu ülkede 71'de muhtıra verdiler, 80'de bir annenin iki evladını, sağcı solcu diye birbirine pusu kurdurttular, darbe yaptılar. 'Sizin seçtiklerinize ve sevdiklerinize bu ülkeyi yönettirmeyiz, istersek sizi kaosa döndürürüz' dediler ama siz korkmadınız, iradenizi sandıkta ortaya koydunuz. Bu ülkede 28 Şubat'ta bu ülkenin değerleriyle, insanlarımızın kıyafetleriyle, yarınlarıyla alay edildi. Bin yıl bizi geriye döndürmek istediler. Dinimize, değerlerimize kabahat buldular. Gazete manşetleriyle bize parmak salladılar. Okyanus ötesinden bize parmak salladılar, yılmadınız. 2002'de yine durmadılar. Bir taraftan 27 Nisan bir taraftan AK Parti'yi kapatma davası bir taraftan Gezi olayları bir taraftan 17-25 Aralık bir taraftan 6-7 Ekim olayları... Güneydoğu'yu kan gölüne çevirmeye çalıştılar. Bir taraftan hepinizin bildiği o hain FETÖ örgütünün hain darbe girişimi. Her birisi bir şeye bağlıydı o da şu; Türkiye'nin büyümesini, ilerlemesini, zenginliğini durdurabilmek. Hepsi buna bağlıydı ama beceremediler. 2002'de, 2004'te, 2007'de, 2009'da, 2011'de, 2015'te, 2016'da, 2017'de bunların hepsini yendiniz. Millet şiddetle yenmedi, millet reyle yendi oyla yendi ve demokrasiyle yendi."