TRABZON

Trabzon'da tarım toprağı denize döküldü, Cemil Pehlevan ❞Vicdanlar Susturuldu❞ dedi

Türkiye’de denize tarım toprağı dökülmesi çevre hukukuna ve uluslararası sözleşmelere aykırı olmasına rağmen, bazı bölgelerde bu yasa dışı uygulamanın sürdüğü bildirildi.

Loading...

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, ❝Toprak denize aktı, vicdanlar sessiz kaldı❞ dedi.

Yasalara Rağmen Uygulamalar Sürüyor

Çevre Kanunu başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası düzenleme, çevrenin korunmasını hüküm altına alıyor. 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8. maddesi gereği, her türlü atık ve artıkların alıcı ortama (deniz, göl, akarsu) verilmesi yasak. Aynı kanunun 20. maddesi ise bu kurallara uymayanlara ağır para cezaları ve faaliyet durdurma yaptırımları öngörüyor.

Denizlerin Kirlenmesinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik de, gemilerden veya kara kaynaklı faaliyetlerden izinsiz denize katı veya sıvı atık bırakılmasını suç sayıyor.

Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelere Aykırı

T.C. Anayasası’nın 43. maddesi kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirtirken; 44 ve 45. maddeleri tarım topraklarının verimli şekilde kullanılması gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin taraf olduğu Barselona ve Londra Sözleşmeleri de deniz çevresine zarar verecek faaliyetlerin engellenmesini şart koşuyor.

Pehlevan, ❝Denize tarım toprağı dökmek, sadece çevreyi değil hukuku da ihlal eden bir eylemdir❞ diyerek yetkilileri göreve çağırdı.

Ekosistem ve İnsan Sağlığı Tehlikede

Denize dökülen tarım toprağının doğrudan ve dolaylı etkileri hem ekosistemleri hem insan yaşamını tehdit ediyor. Uzmanlara göre;

  • Besin zinciri zarar görüyor, biyolojik çeşitlilik azalıyor.

  • Kirlenen denizlerden elde edilen ürünler, halk sağlığını tehdit ediyor.

  • Balıkçılık ve turizm başta olmak üzere ekonomik sektörler zarar görüyor.

  • Aşırı besin yüklemesi oksijenin azalmasına ve "ölü bölgeler"in oluşmasına neden oluyor.

  • Mercan resifleri gibi karbon tutucu alanların yok olması, iklim değişikliğini hızlandırıyor.

"Her Toprak Parçası Hayat Demektir"

Cemil Pehlevan, özellikle küresel ısınma ve nüfus artışı göz önüne alındığında tarım topraklarının korunmasının hayati önemde olduğunu belirtti. ❝Ülkemizdeki her bir toprak parçası, geleceğimizdir. Bunu yok eden her girişim sadece bugünü değil, yarını da tehlikeye atıyor❞ dedi.