Devletler, kendi geleceklerini daha güvene alabilmek için, sık sık planlar yaparlar.

Oluşabilecek her ihtimali göz önüne alarak, daha sağlıklı ortamları kendi milletine sunma gayretinde olan ülkelerin geleceklerinde asla tereddüt oluşmaz.

Öyle de olmalıdır, yapılabilecek en küçük bir hata telafisi mümkün olamayacak sorunlar doğurur.

Bu özellikleri bünyesinde buluşturamayan irili ufaklı, küçüklü büyüklü tüm ülkeler maalesef bu ciddi kaygıyı yaşarken, ülkemizde, yani Türkiye'de bugün oluşturulan azınlık aşırılığı hat safhadadır.

Türkiye'nin hemen her vilayetine, şuursuzca alınan yabancılar, telafisi çok kötü sonuçları bugün ortaya koyduğu gibi, yarın daha tehlikeli boyutu ile muhatap olacağımızı ifade etmek istiyorum.

İç savaş paranoyasıyla Türkiye'ye göç ettirilen, getirtilen Afganlı ve Suriyeli göçmenler ciddi sorunlar oluştururken, Trabzon'da bu ortamın çok daha tehlikeli boyutlarda olduğunu göz ardı etmemeliyiz.

Ciddi bir vakaya sahne teşkil eden, Suriyeli ve Afganlı tüm mültecileri zaman geçirmeden ülkelerine göndermek gerekmektedir.

Sürekli çoğalan, doğurganlık ortamını hiç gözetmeyen bu azınlık, mülteci adı altındaki guruplar, her geçen gün de kendi işyerlerini açarak bu büyük tuzağı göz önüne sermektedirler.

Bugünkü siyasi oluşumun, ciddi yanlışı olarak karşımızda duran bu tehlikeyi görmezlikten gelen, en aşağıdakinden en yukarıdakilere kadar herkesi bu tehlikeyi göz önüne almalarını, kendi halkının geleceğini tehlikeye atmadan bir an önce göçmen idaresini harekete geçirerek, bütün Suriyeli ve Afganlı mülteci veya sığınmacı adı altındaki herkesin geri gönderilmesinin sağlanması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Her Trabzonlunun öncelikli isteği olan bu durumun daha çok tehlikeli duruma gelmeden gereğinin yapılarak, halkın güvende olmasının teminini biran önce yapmaları temennilerimizle.