Kişi yaşlanınca hep eskiye mi takılı kalır? Ben de böyle miyim? Kimilerin böyle bir durumu  yaşadıklarına zaman-zaman tanık oluyorum. Hepsi arkadaşım... Her gün aynı konularda aynı şeyleri söylediklerinin farkında değiller. Üzücü bir durum bu...

Ben böyle bir duruma düşmemek için özen gösteriyorum. Geçmişten söz edersem mutlaka bir gerekçesi oluyor. Ayrıca, geçmişin aynı konularını tekrar-tekrar gündeme taşımamaya da özen gösteriyorum.

***

Geçmişte Türk basınında çok saygın gazeteler ve dergiler vardı. Gazetelerin her biri o günün gerçek tarih olabilecek denli özenle hazırlanır, okurla öyle buluşurdu.

Dergiler vardı, hem de ne dergiler...

Örneğin, Nebioğlu Yayınevi vardı. Bu yayınevi, 1950'li yıllarda "YİRMİNCİ ASIR" diye haftalık bir dergi yayımlıyordu ki, şimdi örneğini arada bul... Her haliyle, "dört dörtlük" bir dergi... Mizanpajı, içeriği ve düşünce yapısı açısından gencinden-ihtiyarına, kadınından-erkeğine herkesi kendine çeken bir dergiydi YİRMİNCİ ASIR...

Keşke şimdi de böyle dergilerimiz olsa...

Gazeteler çeşitli nedenlerle sahip değiştirip yayım yaşamlarını sürdürüyorlar. Ama bu gelenek dergicilikte pek önemsenmiyor nedense...

Ülkemiz basınında yaşı yüz yılı aşan tek yaygın gazete İzmir'de YENİ ASIR gazetesi var. Ama, önümüzdeki yıllarda yüz yaşına ulaşmanın mutluluğunu yaşayacak sayısı 10'a yakın gazetemiz de var.

İnşallah bu gazetelerimizle birlikte bu mutluluğu yaşarız.

Sanat dergilerimiz olanak yetersizliğinden olacak bata-çıka yaşamlarını devam ettiriyorlar. Uzun soluklu olarak en başta VARLIK... TÜRK EDEBİYATI, KIYI...vb.

Sanat dışında genel kültür, aktüel konuları işleyen dergilerden geçmişten günümüze gelen bir tek "Bütün Dünya" dergisi var. Bu dergiyi 1950'lerde ortaokul öğrencisi iken harçlıklarımdan artırdığım paralarla alır, okurdum. Amerikan dergilerinin bir kopyasıydı. Tercüme bir dergiydi ama, günün konularıyla ilgili olmasının çekiciliği vardı. "Bütün Dünya"nın o yıllara ait sayılarını kütüphanemde özenle saklarım. Çok bilgiler var onlarda... 1970'li yıllarda da çıktığını biliyorum ama sonra kapandı.

Üzülmüştüm, yayıncılığımız adına... Kalıcı bir dergi kimliği vardı.

"Bütün Dünya" da Osman Nebioğlu merhumun kalıcılık özelliği taşıyan  bir yayını oldu.

***

"Bütün Dünya" dergisi şimdilerde "Başkent Üniversitesi"nin kültür yayını olarak okurlarıyla buluşuyor. otuz beş yıl var sanırım...

Tümüyle Türkiye... Tümüyle Atatürk... Tümüyle telif bir dergi...

Dolu dolu... Atatürk, Türkiye sevgisiyle dolu bir dergi "Bütün Dünya."

***

Geçen ay gezideydim. Avrupa ülkelerinde öylesine genel kültür ve tarih dergileri gördüm ki, dil bilsem parasına bakmadan hepsini alacağım.

Ne yazık ki, güzel ülkemde "okumama hastalığı" nedeniyle sorunlar yaşıyor; gazeteler, dergiler uzun soluklu olamıyor. O ku mu yo ruz!..

Yayınına bir süre ara verse de; "Bütün Dünya" dergisini ülkemizin genel kültürüne hizmet eden kimliği bakımından en uzun soluklu dergi olarak selamlıyor, başarılar diliyor, okurlarıma gazete bayilerinden alıp okumalarını öneriyorum.