Son otuz yılın Türkiye’nin içinde olduğu bir PKK meselesi önceleri bazı vatandaşları oyuna getirerek ortada sanki Türkiye’nin bir Kürt sorunu varmış ve bunun altında bölünme senaryoları ile iç savaş tahrikleri vardı. Önceleri Güneydoğu Anadolu’da günahsız insanları köylerinde baskınla çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden katlederek adeta eskinin Ermeni katliamlarını andıran baskınlarla insanlarımız sindirip korku senaryoları ile kendi taraflarına çekmeye çalıştılar.
Bunda da epey miktar başarılı oldular.
Zira sıradan halk hayatiyetini devam ettirebilmek için bulunduğu yerde kim güçlü ise ondan tarafa olmak zorundadır.
Bu senaryo 1985 ten beri son on yıla kadar başarı ile sürdürüldü.
Fakat devlet yeni organizasyonlarla dağları profesyonel birliklerle denetlemeye başlayınca.
Ayrıca terör guruplarına eskiden baskın yiyen ekipler yerine baskın yapan ekipler kurunca aynı yörede halk bu sefer terör örgütü yerine devlet güçlerinden yana olmaya başladı.
Ki bu da vatandaşın sığınacak yere araması mantığında normal görülmektedir.
Tabii bazı fanatik ve hain gurupları bunun dışında tutuyoruz.
Burada esas gözden kaçan nokta ne yazık ki Güneydoğu’da mevcut Kürt nüfusun bu kandırılmış veya hain guruplar Anadolu Güneydoğusunda ve Suriye kuzeyinde dış güçlerin bir Kürt devleti kuracağı ve onlara bağışlayacağı kandırmacası ile oyuna getirilmiş olmalarıdır.
Oysa esas gaye BOP projesi olarak tanımlanan bu projenin temelinde sözde “Büyük İsrail Projesi” aldatmacası yatmaktadır.
Yani ABD, AB ve İsrail’in güdümünde PKK, PYD ve YPG gibi kuruluşların esas gayesi Kürtlere bir devlet kurmak değil onları oyuna getirip kendi halklarını savaş meydanlarında yok etme yerine genelde Kürt ve Ermeni radikal gurupları bir araya getirip kandırmaca ile defacto alanlar oluşturup sonra onları ilk fırsatta pasifize ederek bu alanları mevcut İsrail toprakları ile birleştirmek planı yatmaktadır.
Artık bu plan deşifre olmuştur.
Fakat ABD ve İsrail kuzey Suriye’de YPG ve PYD  oluşumları ile ABD de eğitilen ve bunlara “CIA Kürtleri” adı verilen birliklerle sözde Büyük İsrail Projesini oluşturmayı aleni hale getirdiler.
İşte bu gün Türkiye’nin içinde bulunduğu ve kendisine her fırsatta “Stratejik Ortak” diyen ABD’nin hazırladığı en büyük tuzak budur.
Hiç kimse Kuzey Suriye’de bir Kürt devleti kurulacağı yalanına inanmasın.
Esas proje İsrail’in topraklarının genişletilmesidir.
Bu meyanda İran’lı dostlarımızın eskiden Türkiye’ye karşı perde arkasından bazen de alenen destek verdiğ PKK’nın kendi ellerinde de patlayacak bir bomba olduğunu anlamaları epey zaman almıştır.
Artık onlar da bundan böyle PKK’ya karşı muhtemel İsrail projesine Türkiye ile birlikte entirikasız beraber olurlar sanırım.