Meslek sadece geçimimizi sağladığımız bir araç değildir. Bu da en fazla eğitim alanını etkiler. Çünkü nitelikli insan gücü yetiştiren bir çalışma alanı olarak öğretmenliğin, meslekler içinde özel bir yeri vardır. Öğretmenin iyi yetişmediği, öğretmenlik mesleğinin ayağa düştüğü yerde amaca uygun, işlevsel bir eğitim sürecinden, gençlerin doğru yetişmesinden söz etmek mümkün değildir.

Öğretmenlik emir komuta zinciri içinde yerine getirilecek bir “devlet memurluğu” haline getirilemez. Öğretmenin hayata geçireceği programı öğretmenin dışında hazırlayıp ona dikte etmek, öğretmenin yaratıcılığını köreltip öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırmaktadır.

MEB, seminer tarihinde ilk kez, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü 14.05.2018 tarih ve 9461989 sayılı yazısıyla cumartesi ve pazar günlerine çalışma koymuştur. Öğretmenlerin 2018 Haziran Dönemi Mesleki (seminer) Çalışma Programını her okul için ayrı ayrı hazırlayarak il milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği programda, 9 Haziran Cumartesi ve 10 Haziran Pazar günlerine seminer çalışması konulmuştur. Bu günlerde öğretmenlere mesleki (seminer) çalışmalar, Sene Sonu Öğretmenler Kurulu Toplantısı, sınıf ve branş dersleri öğretmenleri zümre toplantılarının yapılması istenmiştir.

Öğretmenler hafta sonu yapılacak olan bu seminer çalışmalarına katılmayacaklarını görev yaptıkları okullara dilekçe ile bildirmişlerdir. Bu dilekçeler üzerine İl Milli Eğitim Müdürlükleri okullara gönderdiği yazılarda haziran ayında yapılacak mesleki çalışmalardan hafta sonuna denk gelenlerin belirtilen gün ve saatte yapılacağı ve dilekçe veren öğretmenlerin dilekçeleri ile ilgili de herhangi bir işlem yapmaya gerek olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun “Çalışma Saatleri” başlıklı 99. maddesindeki; Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre cumartesi ve pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir. Bu hükümlere göre, öğretmenler açısından cumartesi ve pazar günleri tatil günleri olup öğretmenlere, mesleki çalışmalar bu tatil günlerinde yaptırılamaz.

Yapılan hukuk mücadelelerinin sonunda Danıştay 2. Dairesi’nin 2019/3701 E., 2020/411 K. sayılı ve 15.01.2020 tarihli kararında, “Öğretmenler diğer memurlar gibi mesai saatine tabi değildir. Öğretmenlerin mesaisi saat üzerinden değil, özel kanunla okutacağı ders saati üzerinden belirlenmiştir” şeklinde dile getirilmiştir. Bu nedenle öğretmenlere diğer mesaiye tabi olan memurlar gibi fazla mesai yaptırılabileceğinden ve karşılığında fazla çalışma ücreti ödeneceğinden söz etmek mümkün değildir. Milli Eğitim Bakanlığı çıkan karara göre bir an önce programları düzenlemesi beklenmektedir.

Öğretmenlik mesleği diğer mesleklerle karşılaştırıldığında ekonomik olarak da geri bırakılmıştır. Tek rakamlı yüzdelik artışların öğretmenlerin statüsünün yükseltilmesine olanak tanıması mümkün değildir. Öğretmenlik mesleğini hem ekonomik ve hem de statü olarak yükseltecek düzenlemeler, tüm paydaşların ortak aklı ile bir an önce gerçekleştirilmelidir.

Yıllarca ötekileştirilen, itibar kaybına uğrayan öğretmenler artık toplumda hak ettiği değeri görmelidir. Muasır medeniyetler seviyesine ancak ve ancak kaliteli eğitim ve mutlu eğitim paydaşlarıyla ulaşılabilir.