Okullar, Corona virüs krizi kapsamımda ilk önlem olarak 13 Mart 2020 tarihinde kapatılmıştı. Eğitimin ne zaman başlayacağı henüz belirlenmezken, aslında ne zaman başlayacağından ziyade nasıl telafi edileceği bir an önce ortaya koyulmalıdır.

Eğitim öğretimin devamlılığı geleceğimiz olan çocuklarımız için olmasa olmazımızdır. Yaşanan tatil sürecinden sonra yapılacak telafi eğitimi halen ortaya koyulmaması büyük bir sorun olarak görülmektedir. Son dönemlerde gerek LGS’ye girecek 8. sınıflarımıza gerekse TYT ve YKS’ye girecek 12. sınıflarımıza haklı olarak önem gösterilmiştir.

Ara sınıfların eğitimlerinde yaşanan eksikliklerin telafi edilmesi gerekmektedir. Tabi ki sağlık birinci önceliğimizdir. Bu konuda TC Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’dan tüm sağlık çalışanlarına kadar ellerinden gelenden daha fazlasını yaparak büyük bir mücadele örneği göstermektedirler. Ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı’ndan planlarımız şu şekildedir şeklinde net bir açıklama gelmemiştir.

Okulların ne zaman açılacağını Corona virüs gelişimi belirleyecektir. Buradaki beklenti okullar Mayıs’ta başlarsa telafi eğitimi şu şekilde şu kadar sürecek, okullar Haziran’da başlarsa telafi eğitimi şu şekilde şu kadar sürecek veya bu dönemden eğitim öğretim yapılmayacaktır şeklinde bir açıklamadır. Sonrasında da okullar Ağustos ayında açılıp telafi eğitimi yapılacaktır da denilebilir.

Tüm Dünya’da artık bu Corona virüs krizinden sonra “Dünya eskisi gibi olmayacak” denilmektedir. Bu krizler tarih boyunca olmuştur olacaktır. Önemli olan bu kriz dönemlerini iyi değerlendirip, çok iyi planlarla eksiklerimizi görüp kriz sonrasına her kurumumuzla insanlarımızla hazır olmaktır. Burada bizim gibi OECD gelişmekte öncelikli ülkelerde sanayisinden tarıma sağlığından eğitime hızlı adımlar atılması için planlar hazır olmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı Corona virüs sürecinde çocuklarımızın eğitimden kopmaması için uzaktan eğitim dersleri başlatmıştır. Gerek EBA gerekse TRT EBA’dan her ne kadar profesyonel olmasa da sürekli bir eğitim verilmiştir. Buradan Anadolu’nun en uzak bölgelerine kadar eğitim uzanmıştır. Ayrıca vefakar öğretmenlerimizde teknolojinin imkanlarından faydalanarak öğrencileri devamlı olarak eğitimin içinde tutmuştur.

Telafi eğitimi tam zamanlı eğitim gibi olmayacağı aşikardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllık çalışma takvimine göre 2. dönemin tamamlanabilmesi için 13 haftalık kısmı eksik kalmıştır. Yapılacak 5-6 haftalık iyi bir planlama ile bu kazanımlar çocuklarımıza verilebilir. Sürekli sorunları konuşturup sonra en fazla nasıl ses geliyorsa ona göre hareket edilmekten vaz geçilmelidir.

Türk Milleti’nin beklentisi Dünya’da öncü olmaktır. Dünyada doğruluk dürüstlüğün hakim kılınması için bizlere ihtiyaç vardır. Bizlere düşende eğitimde yapacağımız doğru adımlarla bu nesli yetiştirmektir. Gençlerimizin oldu da bitti mantığından ziyade eksiksiz olarak bu süreci tamamlamalıdırlar.

Milli Eğitim Bakanlığı telafi eğitimi konusunda sorumluluğu üzerine alarak herkesin kabul edeceği planları ortaya acilen koymalıdır. Kalan eğitim için beş-altı haftalık süreç yeterlidir. Öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize muamma yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.