Bu başlığı atınca aklıma KTÜ’de çalıştığım sıralarda 2001 yılında aynı isimde o zamanın şartlarını ortaya koyan çok ta hacimli olmayan fakat öz bir kitapçık yayınlamıştım. “TRABZON FUTBOLU NEREYE GİDİYOR?” diye. Fakat o zamanda herşeye rağmen Trabzon futbolu bu günlerden daha da iyi durumda idi.

Trabzon’da Telekom, Arsinspor, Ofspor, Sebatspor, Araklıspor gibi 2. ve 3. Liglerde fevkalâde faal profesyonel takımlarımız vardı. Maçlarını zevkle seyreder her hafta elimizden geldiğince birisinin maçına gider haklarında yazı yazar eleştiriler tavsiyeler sunar bir şeyler yapmaya çalışırdık. O zamanın mevcut Trabzonspor yönetimlerine de “Trabzon’un ilçe ve merkez profesyonel takımlarına destek çıkın” çağrısı yapardık. Bu çağrımız “Alsana 10 para alsana yüz para” şeklinde değil elbet.

Ya nasıl? Şöyle, her hafta bir ilçe takımının maçına Trabzonspor’dan bir yönetici gitsin. O ilçe takımının yöneticileri ile maçı izlesin. Ne olur? Teşvik olur, ilgi olur beraberlik ve tesanüt olur…du. Fakat yaptıramadık. İsterdik ki kendi altyapılardan buralara staj ve yükselme mahiyeti taşıyan oyuncular verilsin burada bir yıl profesyonel liglerin havalarına adapte olsun oyuncuları. Ayrıca ilçe takımlarından her yıl bir oyuncu Trabzonspor “A” takım kadrosuna katılsın ki oralarda da itici ve teşvik edici unsurlar oluşsun. Bu da olmadı. Hem Trabzonspor altyapı futbolcuları güya oralara gitmeyi zül kabul ettiler, sonra kendileri de güme gittiler ya. Diğer taraftan da Trabzonspor yöneticileri, te o zamandan beri kendi ilinin takımlarından futbolcu almaya tenezzül etmediler veya ilgi göstermediler. Ha, “Oldu da almadık mı?” mazereti bahane. Baktınız mı, seyrettiniz mi? Yok.

Bir yabancı hayranlığı fırtına gibi kulübün benliğini kapladı. Menajerler ile yöneticiler ilişkisi artık o zaman gizli idi sonra ayyuka çıktı. Şimdi de yerel basınımız sayfalarını ne yazık ki yabancı oyuncuların resimleri ile doldurmaya başladılar… mecburen. Bir bakın alt profesyonel takımlarımıza Arsinspor kayıp, Araklı’nın adı geçmiyor, Ofspor herzaman Trabzon’un ilgisinde idi o da altlarda geziniyor hali iyi değil, Sebat’ı zaten  yedik bitirdik ortalarda bir çıkış yakalayan sadece kaldı Yomraspor. İnşallah hızını kesmez gayretleri soğumaz. Onların da sahipleri yok. Yomra belediyesine defalarca rica ettik “Şu kulübe küçük bir lokal” onu da yapamadı.

Eh..işte Trabzon futbolunun hali bu. Ahmetler, Mehmetler, Hasanları unuttuk. Sosalar, Zokoralar, Kuçkalar başımızın, basınımızın tacı oldu. Onlarda bir yıl sonra cukkaları derler toparlar memleketine döner. İşte de bizim Trabzonspor’un maddi manevi hali. Kaynakta meblağ var, sular gürül gürül akar ama bizim insanımız komşunun tavuğuna merak eder.

Şimdi de Yusuf’u yediler yemek üzereler, sıra Abdulkadir’e az kaldı. Trabzonspor altyapısını da berhava ettirdiler beş yıl sonraya gün verdiler. Buyurun cenaze merasimine. “TRABZON FUTBOLU NEREYE GİDİYOR?” demişiz demek ki biz bu geleceği  iyi görmüşüz. İyi haftalar.