SONNOKTA ALİ YAHYA ÖZTÜRK - AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi… Aday belirleme sürecinde ismi en fazla gündeme gelen siyasilerden. Adı kah Büyükşehir için kah ise Ortahisar için geçti. Sürecin sonunda ise yine kendisine ‘İl Başkanlığı’ sıfatı kaldı. Bu süreçte tüm yaşananları kendisine sorduk, Haydar Başkan da tüm açıklığı ile cevapladı. İşte Haydar Revi’nin o açıklamaları: Aday adaylığı sürecinde isminiz sürekli gündemdeydi? Çalışmalar Eylül ayında başladı. Ekim ayında aday adaylık başvuruları yapıldı. Büyükşehir için 7 aday adayı, ilçelerde de 95 aday adayımız vardı. Bunların değerlendirilmesi yapıldı. Bir süreç işledi. Bu süreç içerisinde bizim de ismimiz Büyükşehir belediye başkan adaylığı için geçti. Ancak Cumhurbaşkanımız ve Genel başkanımızın ekibiyle yaptığı istişareler sonucunda bizim il başkanlığına devam etmemiz yönünde bir karar alındı. Ortahisar için de bir şeyler yazıldı çizildi ancak bizim öyle bir fikrimiz ve mücadelemiz olmadı. BASTIRAN ALIR GİBİ BİR SİSTEMİMİZ YOK Ortahisar için baskı yaptığınız konuşuldu Öyle bir geciktirme ve baskımız olmadı. Kaldı ki aday adaylığımız da söz konusu olmadı. Aslında aday listelerinin geciktirilmesi söz konusu değildi. Takvim hedeflediği şekilde işledi ancak ittifak görüşmeleri işin içine girince belki hedeflenen zamandan biraz sapma oldu. 2014 ve daha önceki seçimlerde takvim nasıl işlemişse hemen hemen şimdi de aynı takvim işledi. Burada Haydar Revi bastırıyor söylentileri dedikodudan ibaret. Hem partimizin böyle bir sistemi yok hem de benim böyle bir şeye ihtiyacım da yok. AK Parti’de bastıran alır diye bir sistemi yok. AK Parti bir sistem partisidir. Bu sistem içerisinde herkesin yeri bellidir. Ahmet Metin Genç ismi için gitti geldi denildi. Öyle mi? Aday adaylıkların ardından bu kez farklı bir yöntem uygulandı. Temayül yapıldı, yüz yüze görüşmeler oldu. Tüm ilçelerin fotoğrafı çekildi adeta. Teşkilatların görüşleri alındı. En sonunda komisyon görüşmeleri oldu. Bu görüşmelerin ardından raporlar Cumhurbaşkanımızın önüne gitti. Sonrası Genel Başkanımızla ilgili bir süreçti. Bu süreçte Ahmet Metin Genç hakkında epey şeyler yazıldı çizildi. Bazı bizim uyarmak zorunda olduğumuz durumlar da ortaya çıktı. Kendisi de bu konularda açıklamalar yaptı. Burada tabi önemli olan partimizin vereceği karardı. O süreçte kullanılan dil parti disiplinimize uyan bir dil değildi. HEM PARTİYE HEM GENÇ’E ZARAR VERDİLER Muhtarların o süreçteki ‘Genç’ çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Muhtarlarımızın Ahmet Metin Genç lehine ortaya koydukları söylemleri hem partiye hem başkanımıza zarar veren söylemlerdi. Bunlar Ahmet Metin Genç’in lehine de olmadı aslında. Diğer partilerden de muhtarlara yönelik eleştiriler geldi. Muhtarlar da sonuçta bir sivil toplum kuruluşu. Böyle bir desteği dile getirmelerini de şahsım olarak normal karşılıyorum. Ancak bunun bir ölçeği olmalıydı. O olmazsa AK Parti kaybeder gibi bir söylemi kimsenin onaylaması mümkün değil. AK Parti’nin seçim manifestosunda açıklanan maddeler 16 yıldır yapılamadıysa şimdi nasıl yapılacak? Çevreci belediyecilik, gönül belediyeciliği, liyakata önem vermek bu seçimin temalarından bazıları seçildi. Çevreci bir seçim kampanya yürütülecek. İnsanın biraz daha merkeze alındığı bir sistemden bahsediliyor. AK Parti’nin kuruluş felsefesinde olan bir ilke bu aslında ama geçen sürede yeterince uygulanamamış olabilir. AK Parti her zaman liyakati esas almış bir partidir. Elbette beklentiler dışında bazı uygulamalar olabilir. Türkiye hızlı gelişirken aynı hızla bu süreci yönetecek yöneticiler bulunabiliyor mu konusunda eksiklerimiz olabilir. BUNLAR YANLIŞ ŞEYLER Listeler sonrası oluşan küskünlükleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüm aday adaylarımızla bu süreçte biraraya geldik, görüştük. Büyükşehir aday adaylarımızla programlar gerçekleştirdik. Bu süreçte aday adaylarımıza sorulan sorulardan biri de, “Aday gösterilmezseniz ne düşünürsünüz? Partimizden ayrılır mısınız?” şeklindeydi. Şimdi dışarıda kalan arkadaşlarımızın tamamı o soruya bozulmuşlardı. “Olur mu öyle şey. Biz partimizden ayrılmayız. Pazara kadar değil mezara kadar” şeklinde cevaplamışlardı. Ancak şimdilerde bazılarının tel tel döküldüğünü görüyoruz. Bu bir taraftan bizi üzüyor bir taraftan da o insanları tanıma fırsatı veriyor. Ortaya bir sürü gerçekçe koyabilirler ama bunlar yanlış şeyler. Toplum bunların farkında. Bazı mazeretler göstererek böyle bir harekette bulunmayı da etik bulmuyorum. 18 ilçe ve büyükşehir aday listesi içinize sindi mi? Hayrat’ta 3 dönemden bir değişim oldu. Arsin’de 3 dönem kuralı uygulandı. Aday adaylarımızın hepsi aday olabilirdi. Bu onların yeteneksiz olduğu anlamına asla gelmez. Köprübaşı’yla ilgili bir değişiklik oldu. Akçaabat’ta bir değişiklik oldu. Beşikdüzü’nde bir değişim oldu. 2 ilçe ittifaka bırakıldı. Diğer ilçelerde yoğun istişareler üzerine mevcut adaylarımızla devam kararı alındı. Çok garip bir durum yok. İyi bir hiyerarişisi olan bir parti olan AK Parti’de her isim en ince detayına kadar incelendi. Karar da öyle alındı. İçimize sinmeyecek bir durum olması söz konusu değil. YAPILANLAR ALGIDAN iBARET İttifak tam manasıyla sandığa yansır mı? Yomra’daki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? MHP ile görüşüyoruz. İlçe ilçe masaya yatırıyoruz. Bu yeni bir şey. Bunu yönetmek öyle kolay bir şey değil ama bunun Trabzon’da iyi yönetildiğini düşünüyorum. Yomra’yla ilgili bahsedilen isimler zaten şu anda MHP’ye bağlı isimler değil. Yani yapılanlar algıdan ibaret. Buradan nemalanmak isteyenler olabilir ancak oradaki fotoğrafa baktığımızda AK Parti ve MHP ile ilgili bir durum söz konusu değil. Önümüzdeki günlerde mevzi değiştirenler elbette olacaktır. Ama olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye çalışmak doğru bir davranış değil. HEDEFİMİZ 18+1 Anket çalışmanız var mı? Tabloyu nasıl görüyorsunuz? Elimizde şu anda anket çalışması yok. Bizim hedefimiz 18+1. Biz 6-0 dediğimizde AK Parti ancak 2 alır diyenler olmuştu. Biz 5-1’e kadar ulaştık 1 Kasım seçimlerinde. 31 Mart Yerel Seçimlerinde de inşallah alabileceğimiz en yüksek oyu almak için var gücümüzle çalışacağız. Yaptıklarımızı, yapacaklarımızı seçmene anlatacağız. Sonuçta mühür halkta. Onlar ne derse o olacak. Anketlerden ziyade yüz yüze görüşmeler yapacağız. Bir fotoğrafı göreceğiz. Ondan sonra daha kapsamlı program yapacağız, gerekirse yöntem değiştireceğiz. YANLIŞ YAPANA GEREĞi YAPILIR Yönetiminize ve şahsınıza bir takım eleştiriler var. Sizce neden? Yönetimlerin ne olup olmayacağını partimiz ortaya koyuyor zaten. Yönetimlerde yer alanların belediyelerle ve kamuyla bir ilişiğinin olmamasına dikkat ediyoruz. Gençlerden ve iş adamları ağırlıklı bir yönetim yaptık. Eleştiriler elbette olacak. Yazıp çizenler eline belgesini alıp getirsinler, gerekeni yapalım. Yanlış yapan kimseyle çalışmak gibi bir hevesimiz yok. Biz izin versek bile AK Parti buna izin vermez. Elbette gözden kaçan bazı durumlar olabilir ancak yanlış bir şeyler yapıldığında biz gereğini yaparız kimsenin şüphesi olmasın. AK PARTİ ALGIYA BEL BAĞLAYACAK BİR PARTİ DEĞİL AK Parti algı ile mi yönetiliyor? Algı meselesi Amerika seçimlerinden sonra çok kullanılan bir şey oldu. Seçimlerin algı üzerinden yürütülmesi doğru değil. Teşkilat mensuplarımız içerisinde bunu bilmeyerek yapanlar da olabilir ancak bunu bilerek yapanlar da var. Ancak AK Parti algıya teslim olacak ya da algıya bel bağlayacak bir parti değil. Biz çok büyük, çok geniş bir ailenin bir ferdiyiz. Bu büyük aileyi yönetmek öyle kolay bir iş değil. HER HAFTA BİZİMLE OLSUN İSTERİZ AMA ARTIK İMKÂNSIZ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Trabzon’a küstü mü? Ankara’ya her gittiğimde İçişleri Bakanımız ve diğer bakanlarımızı ziyaret ediyoruz. Süleyman Soylu bakanımız bu seçim sürecinde Trabzon’a mutlaka gelecek. Ama kampanya yönetilirken bizim isteğimize göre yapılmıyor programlar. Soylu bakanımızla Trabzon’da uzun süredir planladığımız açılış programları var bunları yapacağız. Mart’ın ikinci yarısında yoğun programlarımız olabilir. Genel Merkezimizin belirlediği program dışında Trabzon’a mutlaka gelecektir. Süleyman Soylu bakanımızın İstanbul ayağı da var, Ankara ayağı da var, Doğu ve Güneydoğu ayağı var. Biz elbette isteriz ki sayın bakanımız eskisi gibi her hafta Trabzon’da yoğun programlar yapsın ama bu artık imkânsız. Bakanımızı iyi tanıdığımdan dolayı Trabzon’a küstüğünü düşünmüyorum. Kendisinin de her konuşmasında ifade ettiği gibi, “Trabzonlular bana ömrüm boyunca, öldükten sonra da çocuklarımın gurur duyacağı bir görev verdi. Trabzon milletvekili olma şerefini verdi” diyen birisinin küsme gibi bir durumu olur mu? Elbette bazı sorunlar yaşanmış olabilir ancak Süleyman Soylu bakanımızı Trabzon’a davet ettik ve inşallah bu süreçte bir kaç program yapacağız. HERKES KADAR BİZ DE ÜZÜLÜYORUZ Sizce de Trabzonspor’un hakkı yeniyor mu? Trabzonspor’un son şampiyonluğunu görmüş birisiyim. Başakşehir maçını izledim. Yaptıklarımız, yapamadılarımız, bize karşı yapılanları çıplak gözle gördüm. O statta ne oldu ki 27 bin kişiyi cezalandırdılar anlamış değilim. Ona da tepkimiz var. Haftasonu yapılan yürüyüşe katıldım. Bize karşı geliştirilen söylemler ölçüsü dâhilinde makul karşılanabilir. Tepki gösterilmesi normal ancak bizler de herkes kadar Trabzonsporluyuz. Haksızlıklar karşısında hepimiz bu şehirdeki insanlar kadar üzülüyoruz. Trabzonspor’a karşı yapılan hataların can sıkması çok normal. VAR futbola bir güzellik getirdi ancak Trabzonspor’a karşı bazı pozisyonlarda gidilmemesi düşündürücü. Buna tepki göstereceğiz mutlaka.