Deprem, Türkiye'nin kaçınılmaz gerçeği.
Ve Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci deprem felaketi ile karşı karşıyayız.
On binlerce ev çöktü, binlerce ocağa acı düşmüş durumda.
Kimileri ise halen enkaz altında.
Ne desek boş, ne yazsak geçerliliği yok...
Ancak birkaç noktanın da altını çizmek gerek.
Deprem belki bu kadar derin yara açmazdı fakat daha çeyrek asır öncesinde Marmara’da yaşadığımız tecrübeyi hayatımıza yansıtamadığımızdan dolayı yine kara bir tablo önümüze serildi.
Gerekeni yapmış olsak bu kadar ağır sonucu görmeyebilirdik.
Ama bunu yapmadık, felakete davetiye çıkardık.

DERS ALDIK ÖNLEM ALMADIK

Oysa ki dersimizi almıştık yıllar önce yaşanan depremlerle.
Gölcük ve Düzce felaketlerinin ardından Deprem Yönetmeliği dahi hazırlamıştık.
Her şey kuralına uygun olacaktı.
Oldu mu peki, tartışılır!
O yönetmelikten sonra denizi doldurup üstüne yapı yaptırdık mı?
Yaptırdık.
Fay hattının geçtiği yere devlet eli ile inşaat diktirdik mi?
Diktirdik.
Her seçim öncesi derme çatma yapılara İmar Affı çıkardık mı?
Çıkardık.
Tabii ki deprem kaçınılmaz ama önlemini aldık mı?
Almadık, almadık, almadık.

TRABZON'DA DURUM NE?

Türkiye’nin çeşitli bölgeleri günümüze kadar deprem felaketini yaşarken, Trabzon bu sarsıntıların sadece yansımasını hissetti.
Lakin bu demek olmuyor ki Trabzon’da deprem yaşanmaz!
Veriler Trabzon için de 6.6’ya kadar sarsıntı olabileceğini açıkça önümüze koyuyor.
O halde Trabzon için de dikkatli olmak gerek.
Peki şehir olarak yapı stokumuz depreme dayanıklı mı?
Bunun için binaların yapı stokunun araştırılması yapıldı mı?
Bugüne kadar detaylı bir araştırma yapılsa idi bu çalışmayı duyar veya okurduk.
Duymadığımıza/okumadığımıza göre bu durum da sıkıntılı!
Trabzon’un bu konuya tez elden eğilmesi lazım.
Yetkililer eğilir umarım.

SİZİN SATTIĞINIZ EVE...

Adam ilan vermiş: “2 milyon 850 bin TL'lik daire... Depreme dayanıklı...”
Şimdi o ilandaki daire depremle birlikte tuz buz.
Bunun gibi onlarca örnek var.
Daha üç beş yıllık apartmanlar kum gibi dağıldı.
Kelimenin tam anlamı ile o evler sahibine mezar oldu.
Devlet bu tablonun hesabını o yapıları yapandan da, ruhsatını onaylayandan da sormalı.
Devlet budur çünkü.

BİZE YAKIŞAN

Trabzon’un kardeş şehridir Kahramanmaraş.
Ve iki ilin en önemli caddeleri birbirinin ismini taşır.
Lakin şu anda depremle birlikte Kahramanmaraş’taki Trabzon Caddesi yerle bir olmuş durumda.
Madem kardeşiz, o caddeyi ayağa kaldırmak bize düşer.
Kardeşlik kelimesinin içi ancak bu şekilde dolar.
Deprem bölgesi için yardım seferberliğine şehrin verdiği büyük destek ortada iken Trabzon isminin yeniden Kahramanmaraş’ta vücut bulması için Trabzonluya büyük görev düşüyor.
Trabzon kendine yakışanı yapmalı ve Trabzon Caddesi’ni yeniden ayağa kaldırmalı.
Haydi Trabzon göreve.