Pandemi döneminde okullar kapanınca doğal olarak Trabzon öğrencilerinden yoksun oldu. Yoksun kaldığı gibi ticarette büyük yara aldı. Normal şartlarda öğrencileri farklı gözle gören Trabzon bu süreçte öğrencilerin değerini anladığını düşünüyorum. Tabi ki bu değeri anlamanın yanında öğrencilerinin de bunu hissetmesi gerekir. Öğrencilerin sayısının artması öncelikle ekonomik şehir olmaktan geçer. Pahalı bir şehir olarak nam salan Trabzon git gide öğrenci sayısının düştüğünü görüyoruz. Gıda ve kiraların aşırı yüksek oluşu tercihlerde Trabzon sonlarda olmasına neden oluyor. Bu sorunu aşmak için bir masa etrafında toplanmak şart. Aksi halde fabrikalardan yolsun Trabzon'un turizmin yanında öğrenci kenti olmalı. Yarından itibaren öğrencileri kendi çocuklarımız gibi görüp ona göre muamele etmeliyiz.

Aksi halde sadece parası için görürsek zamanında Rusları nasıl buradan kaçırdıysak, öğrencileri de kaçırabiliriz. Öğrencilerin yokluğunda hayalet şehir olan Trabzon, öğrencilerin şehre adım at atmaz Trabzon canlandı, kente hayat geldi. Öğrenciler, sadece ekonomik değil kültürel gelişimine de katkı sağlıyorlar. Mühim olan yakın kentlerden değil, büyük şehirden de öğrencileri buraya çekmek. Belediyesiyle, esnafıyla, iş adamıyla, siyasetiyle bu işe eğilmek gerekirken en büyük görev tabi ki üniversite yönetimlerine düşüyor. Onlarda kendilerini geliştirip, aranan bir eğitim yuvası haline gelirlerse bu süreç daha da hızlanır. O nedenle bu işin Amiral Gemisi olan Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin fedakârca çalışıp, liyakate önem veren bir yönetim anlayışıyla, hak eden kişilere şans verilmesi halinde kısa zaman da o eski şaşalı günlerine geri döneceğine eminim. Kalın sağlıcakla.