RÖPORTAJ: BAHATTİN BAŞTÜRK - TMMOB Makine Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Şaban Bülbül ile kentin sorunları üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kentin trafik sorunundan, doğalgaz sorununa kadar samimi açıklamalarda bulunan Bülbül, “Doğalgaz kullanımı ve kullandırılması konusunda Trabzon sınıfta kalmıştır. Gerekli yerlere gerekli zamanda doğalgaz ulaştırılamamıştır. Şöyle ki uzun bir süredir doğalgaz çalışmasının sürdüğünü göz önünde bulundurursak halen doğalgazın şehrin her bölgesinde kullanıma hazır hale getirilmemesinden doğalgaz firması, kapısının önüne geldiği halde kullanıma geçmeyen vatandaşımızdan dolayı da Trabzon halkı sınıfta kalmıştır” dedi.
İşte Bülbül’ün o açıklamaları:
HAVA KİRLİLİĞİNİ DOĞALGAZ ÇÖZECEK
Bugün hala şehrimizin birçok mahallesinde doğalgaz yoktur. Hele hele çok büyük yerleşim alanı olan Çukurçayır’a hala daha doğalgaz ulaşmamıştır. Yatırımlara baktığımız zaman ilçelerde doğalgaz kullanımı için gerekli yatırımlar yapılırken Çukurçayır’da oturan vatandaşlarımızın kullanımına doğalgaz sunulmamıştır. Aslında sorun bellidir, çözüm bulacak olanlar da bellidir. Bu soruna çözüm bulmalarını talep ediyoruz. Yine kış mevsimi gelmektedir. Ve maalesef şehrimizde hava kirliliği meydana gelecek ve insanlarımız etkilenecek ve hasta olacaktır. Hava kirliliğinden dolayı vatandaşlarımızın sağlık problemi yaşamaması için şehrimizin tüm noktalarında doğalgaz kullanımı zorunludur. Hava kirliliğinin önlenmesinin de tek çözümüdür.
KULLANMAYANA YAPTIRIM UYGULANSIN
Eğer doğalgaz vatandaşımızın kullanımına sunulmuş olduğu noktalarda vatandaşımız kullanmıyorsa bunlara karşı yaptırımlar uygulanmalı ve kapısının önüne kadar doğalgaz gelenlerin kullanımı sağlanmalı. Trabzon’da doğalgazı baktığımız zaman yüzde 50 civarında olduğunu tahmin ediyoruz. 90 bin civarında aboneye doğalgaz ulaştığı ama 50 bin civarında abone olduğu doğalgaz firması tarafından söyleniyor. Önemli olan rakam değil, Trabzon’da ki hava kirliliğinin önlenmesi için tek aracın doğalgaz kullanımı olduğunun bilinmesine rağmen hala bunun üzerine gidilmemiş olması. Bugün Trabzon’da trafik nasıl sorun teşkil ediyorsa hava kirliliği de büyük bir sorundur. O sorunun çözümü için de Trabzon’un her noktasında doğalgazın kullanılması gerekiyor. Havası kirli bir Trabzon’da yaşamayı hak etmediğimizi düşünüyoruz.

BİRÇOK ASANSÖR TALİMATA AYKIRI
Asansörlerin kontrolüne ve bakımına baktığımız zaman her asansör bakım yapma yetkisine sahip firmalar tarafından ayda bir mutlaka bakımı yaptırılmalı ve yılda bir kez de belediye tarafından protokol imzalanan akredite olmuş kuruluş tarafından kontrol yaptırılmalı ve asansör kullanımı için yeşil veya mavi etiket alınmalıdır. Ülkemizde ve dünyada en çok gelişen alan asansör alanıdır. Yönetmeliklerde sürekli değişiyor. Bugün çıkan kanun ve yönetmeliklere baktığımız zaman her asansörün aylık bakımı yetkili firma tarafından yılda bir kez de akredite olmuş bir kuruluş tarafından bakımının yapılma zorunluluğu var. Trabzon’da birçok alanda kontrol yapılıyor. Ama bunda duyarsız site yöneticilerimiz var. Bugün Trabzon’a baktığımızda 18 belediyeden her belediye kendi üzerine düşen görev olan her hangi bir akredite kuruluşla sözleşme imzalıyor. Trabzon Ortahisar’da da Makine Mühendisleri Odası bu görevi üstlenmiştir. Makine Mühendisleri Odası Trabzon’daki asansörleri müracaat sırasına göre yapmakta. Bu bilinçle yapılabiliyor mu? Maalesef yapılamıyor. Bugün Trabzon’da ki birçok asansörün hala kontrolü yapılmamış. Kazalar meydana geliyor.
KAZALARIN OLMASI UTANÇTIR
Standartlara uygun olmayan asansörler kullanılıyor. Burada ki tüm sorumluluk o binanın site yöneticisindedir. Akredite kuruluş tarafından kontrolü yapılmamış, yeşil etiket dediğimiz uygunluk raporunu almamış asansörde oluşabilecek bir kazada o sitenin yöneticisi sorumludur. Bunun bilincinde olan her site yöneticisi kendi binasının asansörünü mutlaka kontrol ettirir. Makine Mühendisleri Odası veya akredite olmuş diğer kuruluşlar tarafından kontrol edilen asansörlere kırmızı, mavi ve yeşil etiketlendirme yapılıyor. Kırmızı etiket ‘Bu asansör iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike arz etmektedir. Kullanımı sakıncalıdır ve derhal kapatılması gerekiyor.’ Mavi etiket, ‘Kullanılmasında her hangi bir sakınca yok. Fakat bazı teknik ölçülerden dolayı bir yıl içerisinde yeşil etikete dönmesi gerekiyor.’ Yeşil etiket, ‘Bu asansör kontrol edildiği anda güvenli olarak kullanılabilir.’ Bunun bilincinde olan site yöneticilerimiz yok. Problem orada başlıyor. Bugün kırmızı etiket vurulmuş bir çok asansörde hala hiçbir şey yokmuş gibi hareket ediliyor. Bu kadar ciddi bir konuda hala kazaların meydana gelmesi bir utançtır.

CANIMIZ EN KIYMETLİ HAZİNEDİR
Bugün yeni çıkan yönetmeliklere baktığımız zaman LPG’li araçlar sızdırmazlık raporu almak zorunda değil. Herkes olaya sadece sızdırmazlık olarak bakıyor. Bunun amacı sadece sızdırmazlık değil. LPG sisteminin kontrolü olduğunu unutmamak gerekiyor. Nasıl aracınızı yıllık bakıma götürüyorsanız, lastiklerinizin basıncını kontrol ediyorsanız, kendi kişisel bakımlarınızı dahi yapıyorsanız, LPG’li araçlarının da kontrolünün yapılması gerekiyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, LPG’li araçlarda ki kontrol onayını vatandaşın kendi isteğine bıraktı. LPG’li araçların kontrolü de sıfır noktasına geldi. Kazalar ondan sonra artmaya başladı. Ben vatandaşlarımıza şunu söylüyorum; Canımız en kıymetli hazinemiz. Ailenizle birlikte bindiğiniz aracın LPG’den dolayı risk oluşturmaması, can güvenliğinizi tehlikeye atmamak için lütfen uzman kişilere aracınızın LPG tesisatını kontrol ettirin.
TRABZON’UN KÖY STATÜSÜNDEN ÇIKMASI İÇİN DEMİRYOLU ŞART
Kentimizin kanayan yarası trafik sorunudur. Bu sorunun çözümü için öncelikle Trabzon için ‘Ulaşım Master Planı’ mutlaka en kısa zamanda ve öncelikli olarak hazırlanmalıdır. Bu master planına göre çözüm yolları aranmalı ve şehrimizdeki trafik karmaşasına son verilmelidir. Belki bu çözüm yollarından bir tanesi de hafif raylı sistemdir. Demiryolu sistemini ikiye ayırmak gerekiyor. Trabzon’da konuşulan bu demiryolu olayı iki farklı alandadır. Bir tanesi Erzincan-Trabzon demiryoludur ki bu Türkiye’ye hatta dünyaya bağlayacak olan kapımızdır. Trabzon’un köy olmaktan kurtulması için en kısa zamanda bunun yapılması gerekiyor. Ticaretinin artması için, Trabzon limanının ve Trabzon şehrinin bölgesel kalkınmayla beraber söz sahibi olması için bunun yapılması gerekiyor.
BUGÜN BAŞLASA 10 YILDA BİTER
İkincisi her zaman trafikten yakınıyoruz. Trafik kurallarında ki aksaklıklardan, trafikteki bekleme süresinin fazla olmasından yakınıyoruz. Aslında burada ki çözüme hep raylı sistem olarak bakıyoruz. Bugün ‘Bismillah’ diyip başladığımız zaman raylı sistemin bitmesi en az 10 yıl. Pek, raylı sistemle beraber kimi nereden nereye taşıyacağız, trafikteki yoğun olan bölgelerde ki yoğunluğun azalması için başka neler yapılabilir bunu araştırmamız lazım. Raylı sistemde birinci etap, ikinci etap, üçüncü etap olarak düşünülüyor. Buda normal. Para yoksa paraya göre yatırım yapılması gerekiyor. Beşirli’den Üniversite’ye kadar Tanjant yolu üzerinden gelen bir sistem düşünülüyor. Orada ki trafiği azalttık. Peki vatandaşlarımızın toplu taşıma kültürünü benimsemesi ne kadar sürecek. Buna da hazırlıklı olmamız gerekiyor.
RAYLI SİSTEM SORUNU ÇÖZER Mİ?
Bugün trafik yoğunluğunun en fazla olduğu bölgelere baktığımız zaman Değirmendere, Çömlekçi Işıklar, Moloz, Yıldızlı, Söğütlü, Akçaabat, Kaşüstü, Maraş Caddesi bu ana noktalardaki yoğunluğu raylı sistemin çözüp çözemeyeceğini iyi etüt etmemiz gerekir. Raylı sistem gerekiyor. Trabzon’da toplu taşıma sistemlerine ihtiyaç var. Halkımız tek araçla ulaşım yapmamalı. Kendi özel aracını fazla kullanmamalı. Bu kültüre gelmemiz gerekiyor. Raylı sistemle ilgili çalışmalar devam ediyor. Daha niceleri yapılacaktır. Yapılmalıdır. Burada kanayan yara Trabzon’unu trafikteki sorunudur. O sorunun çözümü için de ne gerekiyorsa en kısa sürede yapılmalıdır. Büyükşehir Belediyemiz yaptığı çalışmalarda bunları dikkate alarak yaptığını düşünüyorum. İnşallah en kısa zamanda raylı sistem gelirden ziyade inşallah Trabzon trafiğine çözüm olur.

İNŞAAT SEKTÖRÜ DE BİTERSE…
Makine Mühendisleri açısından bakınca inşaat sektörü başlı başına bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Trabzon’un ekonomisini ayakta tutan sadece inşaat gibi gözüküyor. Bu sektöründe biteceğini düşünürsek yarın Trabzon’u büyük bir tehlikenin beklediğini unutmamak gerekiyor. İnşaat sektöründe yapılan binalara baktığımızda devlet tarafından birçok yönetmelik çıkarılıyor. Devletimizin çıkardığı bu yönetmelikler dünyada örneklerine bakılarak insanın yaşam kalitesini yükseltmek için yapılan yönetmelikler. Bunlara uyulması gerekiyor.
YAŞAM STANDARDINI ARTIRALIM
Enerji performans yönetmeliği, yangın yönetmeliği, otopark yönetmeliği, asansör yönetmeliği bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Bunlara kağıt üzerinde zorunlu olduğundan dolayı uyuyoruz da binada ne kadar uyuyoruz. Bunlar noktasında bir takım sıkıntı var. Binalara yalıtımı zorunlu olduğundan yapıyoruz. İnsanın içerde daha sağlıklı oturması için yapıldığını bilmiyoruz. İnsan olarak ben içeride kaliteli yaşam istiyorum. Bunun için ne gerekiyorsa onun yapılması lazım. 15 katlı binalara küçük asansörler. Asansörün büyümesinin standarttan değil ‘Ben tekerlekli sandalyemle 10. Kata çok rahat çıkabilmeliyim’ diyerek öyle yapılmalı. Sadece yönetmelikten yapılıyor. İnsanın yaşam standardını artıracak bina yapalım.