34 maç ve sadece 2 yenilgi...Dile kolay… Şampiyonluğumuza ramak kalan sezonun sonuna gelmek üzereyiz. Bu sene hiç alışık olmadığımız şekilde farkı açarak maratonu tamamlamaya çalıştık. Çok sakatlık verdik. Sezonu kapatanlar,3-4 ay sonra dönenler, cezalılar hiç olmadığı kadar fazlaydı.

Yetenekli olsun olmasın, alınan ve kadroda bulunan her oyuncudan yararlanmak zorunda kaldık. Bu durum bazen bizleri umutsuzluğa sürüklese de yeni performansların ortaya çıkmasıyla, farklı bölgelerde oynayan yeni jokerlerin olması sürpriz sayılabilir.

Maçlara olan ilginin aşırı derecede fazla olması, buraya gelen taraftarımızın şehrimize, esnaflarımıza ve turizmimize çok fazla katkıda bulunması bizleri ziyadesiyle mutlu etti.

Biliyorum bu sevda yolculuğu sizleri her anlamda yordu. Galibiyetlerle bu yorgunluğunuzu attığınızı da görmek hoşumuza gitti.

Cumartesi, yani Antalya maçı günü şehirde karnaval havası olacağı kesin. Stada giremeyecek olanlar için Akyazı Stadyumu dışına dev ekran kurulsa fena olmaz. En azından oradaki sinerjiyi stat dışında yaşarlar.

Şampiyonluk organizasyonu için profesyonel çalışmalar yapılırsa iyi olur. Taraftarımızın yol gösterilmeye ihtiyacı var.

Maç öncesi taraftara açık idman hoş olur. Hem Bayram sevinci, hem Şampiyonluk bizleri coşturur.

Yine silah, küfür ve kibirden uzak bir taraftar topluluğu olma hususunda adımlar atmaya devam edelim. Vizyonumuzu yukarıya taşıyalım.

Karaborsa yapanları kulübümüzün ilgili iletişim adreslerine bildirelim. Bu takıma gönül vermiş taraftarımıza yardım edelim.

Orijinal forma, orijinal bayrak hususunda hassas olalım. Kulübümüz kazanırsa önümüzdeki yıllarda daha çok Şampiyonluklar görebiliriz.

Bu kez köyde ineği, ayaklarında lastiği, belinde peştemali, başında yazması olan Fatma bacımın da sevineceği bir takım şampiyon oluyor.

Rüzgar bu sefer Karadeniz'den, yeşilin cennete dönüştürdüğü, horonun en büyük halkasını oluşturduğu Trabzon'dan esiyor...

 Şen'ola Trabzonspor.