SONNOKTA RÖPORTAJ - Trabzon Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erol Sayın, gazetemize açıklamalarda bulundu. Sayın, şu ifadeleri kullandı: “Kurban etinin sağlıklı olması gerekiyor. Sağlıklı olması için öncelikle hayvanın sağlıklı olması lazım. Belediyelerimiz aracılığı ile şehirlerimizde ilçelerimizde kurban pazarları oluşturuluyor. Malum korona nedeniyle pazarlar oluşturulurken tedbirler dikkate alınıyor. 1 Temmuz normalleşme sürecini halkımız virüs bitti artık eski hayatımıza döndük gibi anlıyorlar. Virüs sona ermedi vaka sayıları düştüğü için normalleşme dönemine girdik. Pazar yerlerinde biz yaptığımız denetimlerde veteriner hekimler olarak tedbirlere uyulup uyulmadığına bakıyoruz.

Başkan Sayın, Yayın Kurulumuzdan Sena Yılmaz’a konuştu

Vatandaşlarımız bu anlamda kendilerini koronavirüsten korusunlar geçen yıl anlattığımız kurallara harfiyen uysunlar. Kurban alırken kurban olmayın mesajı vermiştik yine aynı mesajlarımız geçerli. Kurulan bu pazarlarımızda vatandaşımız kurbanı seçmeye gidecek. İlimize komşu illerden hayvanlar gelmekte. Bu illerden bölgemize hayvanların gelmesi demek değişik hastalıklarında ilimize taşınması demek. Her ne kadar hayvanlar veteriner sağlık raporu ile geliyorsa da yolda veya konakladıkları yerlerden yine bir hastalık alma riskleri ile karşı karşıyayız.”

İHBAR EDİLMELİ
“Kurbanlığımızı seçerken öncelikle hayvanımıza bir bakacağız gözü beni al diyecek. Geviş getirmesi lazım eğer getirmiyorsa bir rahatsızlığı vardır çünkü sağlıklı hayvan geviş getirir. Gözlerine bakacağız gözlerinin beyaz kısmında kızarma, yorgunluk, yaşarma olmayacak bunlar olursa bir hastalık belirtisidir illaki hastadır denmez ama mutlaka şüphe edilmesi lazım. Eğer hayvanı oturduğu, yattığı yerden kaldırdığımızda genç bir hayvan şeklinde kalkıp diklenmiyorsa, tüyleri karışıksa bunda bir sıkıntı var deriz. Derisini tutup bıraktığınız zaman eski halini almıyorsa demek ki hayvanda sıvı kaybı var. Kurban pazarında bir hayvanda neden sıvı kaybı olsun. Seçerken bunların hepsine dikkat etmeli vatandaşımız eğer şüpheleniyorsa bir sıkıntı varsa uzak durmalı ve kurban pazarını kontrol eden veteriner hekimlerimize bildirmeli. Veteriner hekim olmasa dahi hayvanın kulak numarasını alarak telefon yolu ile geldiğim kurban pazarında bir hayvanda hastalık olduğu şüphesine kapıldım şu çadırda diye ihbar ederlerse bizimde arkadaşlarımızın meslektaşlarımızın kontrolüne kolaylık sağlayacaklardır.”

DİKKAT ETMELİYİZ
“Bazen seçtiğimiz hayvanları Kurban Bayramı’na kadar alıp evimize götürüyoruz 1 hafta-2 hafta besliyoruz. Besleme şeklini değiştirdiğimiz için hayvanlarda sıkıntı yaşıyoruz. Büyükbaş 2 yaşında kurban oluyor. 2 yaşında kurban olan bir hayvan o yaşına kadar belli bir beslenme programına alışmış oluyor. Biz eve getirdiğimizde ev artıkları ile beslemeye başlıyoruz. Hayvanın metabolizmasını şaşırtıyoruz asitoz dediğimiz hastalıklar şekillenebiliyor hayvanın sindirim ve dolaşım sistemi bozuluyor. Eve getirdiğimiz hayvanlar için bizim önerimiz mümkünse aldığınız satıcı hangi yemi yediriyorsa hangi otu yediriyorsa ondan alın. Bunlara dikkat etmemiz lazım.”

İFTİRA GİBİ OLUYOR
“Bir hayvanın kurban olması için 24 aylık olması lazım. Yani yetiştirici hayvana 6 ay daha fazla bakıyor o yüzden şöyle bir söylem vardır kurbana girerken etin fiyatı 50 TL idi kurbanda 60 TL oldu bu bayramı neden fırsatçılığa çeviriyorsunuz. Kurbandaki fiyatın artma nedeni 6 ay daha o hayvanın fazladan bakılması demektir. 6 ay daha hayvan fazla bakılıyor ama ekstra bir et almıyor canlı ağırlığında değişim olmuyor yani yedirilen yem ve çıkan et masrafları karşılamıyor. Kurban öncesi fiyat ile kurban sonrası fiyatının farklı olmasının sebeplerinden birisi bu. İkincisi de vatandaş hayvanı başka ilden başka ile götürüyor nakliyesi var 10-15 gün onun başında bekliyor. Fiyatın artmasınbın nedeni bunlardır. Kurban diye kimse fırsatçılık yapmıyor bu söylem iftira gibi oluyor.”

2 YAŞ ŞARTI VAR
“Büyükbaş hayvanlarda kurban olabilmesi için 2 yaşında olması gerekiyor. Normalde Kurban Bayramı dışında besi hayvanı 18 aylık iken kesilebilir. 2 yaşında olduğunu ise dişlerinden anlarız. Diş atmak diye bir tabir vardır. Hayvanımızın alt çenesinde bulunan süt dişlerinin dökülüp yerine iki tane kalıcı dişlerin büyümesi olayına diş atmak denir. Bazen ne yapıyorlar hayvan 2 yaşında değildir kurbanlık olmaz gider bir uyanık bu iki süt dişini çeker. Gidersiniz bakarsınız burası boştur derki size bu 2 yaşında süt dişlerini döktü. Tamam, döktü ama nerede kalıcı dişler hiç mi çıkmadı? O çukura elimizi sürttüğümüz zaman alttan çıkan dişlerin elimize gelmesi lazım.”

“Bu hayvan 2 yaşındadır dememiz için kalıcı dişler çıkmaya başlamış olması veya çıkmış olması gerekiyor. Koyunlarda zaten 6 ay şartı var koyunun cüssesi annesi ile aynı olduğu zaman kurban olabiliyor. Zaten artık şöyle bir uygulama var Tarım Bakanlığı her doğan buzağıyı küpeliyor kayıt altına alıyor doğum tarihi kaydediyor. Pazardaki hayvanların hepsinin bir pasaportu var orada kulak numarası ve doğum tarihi gibi bilgiler yazıyor. Vatandaşımız telefonlarına ‘Türkvet’ uygulamasını indirirlerse pazara gittiklerinde kulaktaki numarayı uygulamaya girerek her türlü bilgilere ulaşabilirler.”

UZMAN KİŞİ BULUNMALI
“Kesim esnasında uzman kişilerin bulunmasını önemsiyoruz çünkü uzman kişiler bazı hastalıkları tespit edebiliyorlar. Bizim şarbon dediğimiz bir hastalığımız var zoonoz hastalıklar yani hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıklar. Şarbon hastalığı hayvanlardan insanlara geçen öldürücü bir hastalık. Normalde şarbon hastalığına sahip hayvan önceden tespit edilirse kesim yapmadan imha ediliyor. Devletimizde bunun tazminatlı bir hastalık olarak görüp vatandaşa parasını ödüyor. Hayvanı kestiniz hayvanın kanı 5 dakikada pıhtılaşmıyorsa, dalak görüntüsü çamurlaşmış, daha koyu bir renk almış, olduğundan daha büyük ise akılımıza ilk gelen şarbon hastalığıdır. Bunu deneyimsiz kasaplar bilemez bu nedenle uzman kişilerin kesim esnasında bulunması önemli. Birde tüberküloz verem dediğimiz hayvanlardan insanlara geçen bir hastalık bulunuyor. Bu hastalık kaburgayı açtığımız zaman etrafında iltihaplı boncuk şeklinde oluşmuş yapı ile kendini gösteriyor. Kimisi fazladır o zaten herkesin dikkatini çeker kimisi ise nokta şeklinde daha azdır buda tüberkülozdur. Bunlara dikkat edilmesi gerekir bu etin yenmemesi hatta el temasının olmaması lazım.”

ISI NÜFUZ ETMEZ
“Kurban kesildikten sonra etlerin dağıtım ve saklama koşulları çok önemlidir. Hep bir yerlerde hisseli kurbana giriyoruz. Kurban kesiliyor etler üst üste istif ediliyor biz onu hemen alıp poşetlere koyuyoruz. Poşetlerin ağzı kapalı bir de yaz ayındayız alıp eve getiriyoruz. Kurban kesildiği zaman zaten yüksek ısıda bir derecesi var etin. Esas olan nedir karkasları ayrı ayrı asarsınız etin sıcaklığı oda sıcaklığına düşer ondan sonra parçalarsınız. İç ısısının oda sıcaklığına düşmesi beklenir ardından buzdolabına kaldırılır. Eğer siz yüksek ısılı etleri istif yapıp bu şekilde buzluğa koyarsanız soğukluk etlerin içindeki ısıya nüfus edemez. İç sıcaklık 40-50-60 derecelerde kalır ve bozulur.”

ERKEN VAKİTTE TÜKETİN
“Buzdolabında zaten kurban etiniz hijyenik kesilmiş ise 5 güne kadar durur. Bazı kurbanlar hijyenik yerlerde kesilmiyor bahçede toprakta kesiliyor bu durumda buzdolabında 3 gün saklamalı 3 günden sonra etimizi yiyeceğimiz şekilde küçük parçalara ayırıp o şekilde buzdolabı poşeti ile poşetleyerek buzluğa koymamız lazım. Büyük poşetlerde poşetleyip yemek yapacağımız zaman çıkarıp çözülen etten yiyeceğimiz kadarını alıp tekrar buzluğa koyarsanız gıda zehirlenmesi devreye girer. Donmuş et çözüldükten sonra tekrar dondurulmaz. Dondurulmuş eti 18 derecede 1 yıl saklayabilirsiniz sakıncası yok. Yalnızca gıdaların uzun süre saklanması neticesinde mineral, vitamin, protein ve besin kaybı oluşur. Erken vakitte tüketmek en güzelidir.”

Editör: Haber Merkezi