Türkler her yerde ve her zaman dünyada bozgunculara karşı savaşarak mücadele verdiğini ve hem Alp hem Eren, yani “Alperen” olduğunu, dünya milletleri bildikleri halde görmezlikten gelmektedirler. Bakınız; Suriye’de ki çocuklar Türk askerlerini görünce babalarını görmüş gibi koşarak kucaklaşması, Alperen ruhunun devam ettiğinin bir göstergesidir.

Şunu iyi biliyoruz, dünya hiçbir zaman bu kadar fena bir dönem yaşamadı. Teknoloji yüksek düzeyde olduğu halde, insanın kalitesini yükseltmediği, tam tersine kötüleştirdiğinin yirmi birinci yüzyılını yaşıyoruz. Bu vahim durumdan kalitesizliğinden, hiç kuşkusuz batı medeniyeti sorumludur. Bu asırda yükselen en büyük trend, nefret kin söylemi, kan tutmasıdır. İşte batı toplumunun dünyaya getirdiği bir noktadır. Şunu bilmekteyiz; batı tarihi sömürgecilikle başlayıp, köle ticareti ile devam eder.
Biz Türklerin tarihine baktığımızda, soykırıma uğramış ama soykırımı yapmamışlardır. Her zaman olduğu gibi, şimdi de dünyanın ihtiyacı olan değerleri savunan ve yaşayan bir milletiz. Peki, bu değerler nedir? Mertlik, cömertlik, cengaverlik gibi özelliklerdir. Ayrıca Anadolu evliyaları Sarı Saltuklar sefere çıktıklarında, onlara: “Evladım! Sefere gittiğiniz yerde nizamı alemi, nizami ilahiyi götürüyorsunuz, bunun bilincinde olun. Barışı götürüyorsunuz, siz insanların barış içinde bir arada yaşayacakları bir düzeni kurmaya gidiyorsunuz.”

Ey Türk Askeri! Sen öyle lanet dain bir asker değilsin. Sen Hz. Peygamberimizin övdüğü “Mehmetçiksin” derlerdi. Dünya hızla maddi manevi bir kıyamete doğru gidiyor. Ancak biz Türkler, kaybolmaya yüz tutan bu değerleri dünya milletlerine aktarmaya çalışıyor. Sabah erken saatlerde bir bakıyorsunuz Türk Ordugahından birdenbire ses duyuluyor, “Allahuekber”, “Allahuekber.” Arkasından bir salavat, “Allahumme salli ala seyidina Muhammedin.” Adeta kamışların kırılması gibi...
Suriye'de ki çocuklar askerlerimizi kucaklıyor ise bizim ruhumuzdan dolayıdır. Zaten Türkleri Türk yapan içindeki ruhtur. Bu da bize Cenab-ı Hakk 'ın bir lütfudur. Biz Türkler 1492'de Musevileri Türkiye'ye davet ettiğimiz zamanda aynı alicenablığı gösterdik. Biz Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar soykırıma uğramış milletleri kurtarmak için, canımızı verdik. Bu millet, dünyada olması küresel değerlerin temsilciliğini, teblilciliğini fazlasıyla yapıyor. Allah bu millete kuvvet versin. Eğer Türkler başarılı olmasa, o zaman buyurun kıyamete! 

Bakıyorsunuz Avrupa Birliği ve BM'de konuşuyorlar ama hiç kimse bir şey yapmıyor.

Herkes başının çaresine bakıyor.

Uygarlığın beşiği olan şu Anadolu'da birliği, dayanışmayı, kendi içimizde kaynaşmayı yapmak mecburiyetindeyiz. Ne olursak olalım, hangi düşünceyi, hangi hayat tarzını benimsersek benimseyelim, kimliğimiz kişiliğimiz ne olursa olsun, Türk milleti olarak kucaklaşmak, tek yürek olmak mecburiyetindeyiz. Vesselam...

***

Not: Hijyen, maske ve mesafeye lütfen dikkat edelim.