Okul yöneticisi kurumun en üst düzeydeki yetkilisidir. Okulun amaçlarını gerçekleştirecek, yapısını yaşatacak, iklimini koruyacak, niteliklerini geliştirecek kişidir.

Gücünü yetkiden alması gereken yöneticinin bilimsel ve hukuksal süreçleri alt ederek “birileri” tarafından yetkilendirilmesi kurumların çöküşü demektir. Şöyle ki, toplumdaki ve dünyadaki sosyal, politik, ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden etkilenen eğitim kurumu ve yöneticisinin, aynı hızla bu gelişmelere uyum göstermesi, kısaca kendini geliştirmesi gerekmektedir. Yetki gücünü “birilerinden” alan yönetici kendini geliştirme ihtiyacı duymaz.

Neden duysun ki! Adrese teslim koltuklarda kendine yer bulan bir kişi gelişmeleri değil koltuğunun geleceğini takip eder! Tarihle sabit bu ve benzeri uygulamalar, zamanla kurumların çöküşünü tetikler ve de geri kalmışlığa sebebiyet verir! Günümüzde tartıştığımız ve içinden çıkamadığımız genel görünümün temelinde bu uygulamalar yatmaktadır!

Hal vaziyet böyleyken…

Trabzon’da Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı kurum ve okullarda yönetici atama, yeniden görevlendirme süreci şubat ayı sonu itibari ile başlamıştı. Önce süresi dolan yöneticiler takiben de müdür ve müdür yardımcılığı boş olan okul ve kurumlar ilan edildi. 240 müdür, 340 müdür yardımcılığı için kurumlar ilan edildi. Boş olmasına rağmen, Şehit Samet Uslu Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi’ni iki yıldan beri tercihli kişileri yönetici olarak görevlendirmek için (müdür ve 3 müdür yardımcılığı) hiç boş ilan edilmedi. Türk Eğitim Sen genel merkezi konuyu Milli Eğitim Bakanlığı’na taşıyınca yöneticilikler duyuruya çıktı. Boş olarak ilan edilen 270 okul arasında yer aldı. Yani tercihli kişiler değil, puan üstünlüğüne göre atama yapılacaktı.

İki ayı aşkın bir süredir Ek-1 puanı üzerinde atama için işleyen süreçte; Milli Eğitim tercihli yöneticilerinin Ek-1 puanlarını yükseltmek adına, ilgililerine başarı, üstün başarı ve ödüller dağıttı. Sonra atamaya esas Ek-1 puanlarını komisyon marifeti ile belirledi, itirazları aldı ve kesin sonuçlara ulaştı. Şehit Samet Uslu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne Trabzon Milli Eğitim, Ek-1 puanları üzerinden istediği tercihli atamayı yapamayacağını görünce; Araklı ilçesinde kadrosu bulunan bir yöneticiyi 5442’ye göre bu okulumuza atadı. Yani duyurudaki bir okula özel bir atama yaptı. 5442 İl İdaresi Kanunu çok özel durumlarda devletin yapabileceği bir atamaydı.

Hileli ama yasal öyle mi? Peki, taraflı insan aklı hukuka kaynaklık edebilir mi?

Her şey bir yana vizyonunu, ahlak ve maneviyat temellerinde, pozitif ilimlerde yarışabilen, dini ilimleri hayatında uygulayabilen nesiller yetiştirmek olarak açıklayan bir okulumuza bu yolla yapılan atama hangi misyon sahiplerinin vizyonu olabilir ki?

Hal böyleyken ahlak maneviyat temellerinden kasıt nedir? Kastınız nedir!

Devletin en tepesinin, Sn. Cumuhurbaşkanı’nın, dönemi “kucaklaşma dönemi” olarak tanımladığı, “Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir." şeklinde açıklamalar yapmak yoluyla bir nevi “talimat” verdiği böylesi bir zamanda, en hafifinden yasal ama hileli yollarla ve dahi gayri ahlaki uygulamalara imza atmakla birlik ve beraberliği, çalışma barışını ve huzurunu bozan bu yapılar kime neye hizmet etmektedir?

Liyakatı, adaleti, hakkaniyeti, eşitliği hiç eden bu yapılar kamuya hizmet edemezler. Kamuda 15 Temmuz öncesi oluşan yapılar acilen değiştirilmeli; yeni dönemde samimi duygularla vatanını, milletini seven liyakat sahibi kamu yöneticilerine ehliyet verilmelidir.