Şeffaflık, yönetilenlere yönetim uygulamaları ile ilgili doğru bilgi akışının sağlanması olarak tanımlanır. Aslında eğitim kurumlarında yöneticilerin yönetim işini odalarının dışına taşıyarak eğitim çalışanlarıyla iç içe ve kol kola yürüttüğü yönetim biçimidir.

Eğitim kurumlarında şeffaflığın benimsenmesi, çalışanların haklarının korunması açısından önemli bir gerekliliktir. Eğitim çalışanlarını ilgilendiren bilgiler yöneticiler tarafından şeffaflık çerçevesinde paylaşılmadığında, kurumlar içinde güvensizlik hissi oluşmaktadır. Bu durum eğitim çalışanlarının iş doyumunu ve motivasyonunu düşürdüğü gibi onların profesyonel gelişimini de olumsuz etkilemektedir.

Kurumlarda hesap verebilirliği ve adaleti arttırmada bilgi toplama ve raporlama önemlidir. Eğitim yöneticileri bunun için online ve dijital kaynaklardan yararlanmak adına eğitim çalışanlarına kurumlarla ilgili birçok bilginin erişilebilirliği açısından bir pencere açabilir.

Eğitim paydaşları tarafından kullanılan sosyal ağların (Facebook, Twitter ve diğer popüler ağlar) iletişimi, şeffaflığı ve farkındalığı arttırmaya yarayan değerli birer araçtır.

Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında yönetici atamaları sırasında gerek sözlü ve yazılı puanlar gerekse ataması gerçekleşen kurumlar yönetmelikte ilan edilir denilmesine rağmen Trabzon Milli Eğitim Müdürlüğünce kişiye özel açılan ekranlarla eğitim camiasına ilan edilmemiştir. İnsanların aklına gizlendiğine göre başka işler var mı? diye sorular getirilerek devlete olan güveni de azaltmaktadır. Ayrıca sosyal ağlarda yer verilen rencide edici ve incitici gönderilerin yol açtığı durumlara karşı hukuki davalara başvurulmalıdır.

Eğitim yöneticilerinin bazıları otoriter ve kendi bildiğinde ısrar ederken bazıları da eleştiriye açık ve şeffaf olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim çalışanlarının çoğu yönetimsel ve eğitimsel kararlara etkin katılıp fikirlerini söylemek ve fikirlerinin önemsenmesini istemektedir. Trabzon Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yapılan geçici görevlendirmelerin neye dayandırılarak yapıldığı açıklanmalıdır. Mazeretleri aynı olan çalışanların bazılarının görevlendirmeleri gerçekleşirken bazılarının da gerçekleştirilmemesi devletin itibarını azaltmaktadır.

Günümüzde eğitim çalışanlarına atfedilen görev ve sorumluluklar, onları kurum işleyişi hakkında daha fazla soru sormaya, sorgulamaya, anlamaya çalışmaya ve hatta yönetimsel kararlara katılmayı istemeye yöneltmiştir. Yönetmelikler gereği eğitim çalışanlarının paylaşmaları gereken görevler onlara ciddi birer sorumluluk da yüklemektedir. Öyle ki, kurumun teftişi sırasında ilgili komisyonlardaki çalışanların görüşlerine ve ifadelerine başvurulmaktadır.

Şeffaflık güvene dayanan bir değerler bütünüdür. Birbirine güvenen paydaşların iş birliği için gerekli olan iletişim ve etkileşimi sağlıklı bir şekilde başlatabildiği görülmektedir. Bu bağlamda güven, eğitim süreçlerine katılanlar arasındaki etkileşimler ve birlikte yapılan eylemler için gerekli bir unsurdur.

Eğitim çalışanının görevini kafasında soru işareti kalmadan huzur içinde yapıyor olması ve onun kuruma karşı duyduğu aidiyet hislerinin güçlenmesi, eğitim yöneticilerinin şeffaf bir kurum oluşturmasıyla yakından ilişkilidir. Toplumda daha fazla sorumluluk sahibi, hesap verebilen, güvenilir öğrencilerin yetişmesine katkı sağlayarak büyük ölçekteki etik dışı toplumsal sorunların giderilmesine de yardımcı olacaktır.

Türk milletinin, devlete olan sadakatinin azalmasını sağlayacak eğitimdeki uygulamalar olsa olsa gaflet delalet hatta ihanet olarak hafızalarda yer alacaktır.