Bülent Arınç, ÜLKÜCÜLER için kadim hastalığı nüksederek yine mide bulandıracak açıklamalarıyla sıkıntılı süreci yorganlayıp düzlüğe çıktığını gösterecek bir özgüvenle kükredi. Meğerse eski söylemlerinden hafızalarda iz yapmış bazı rutin illetlerini muhafaza ediyormuş.

Nitekim "milliyetçilere" derin bir garez beslediğini de gizlemeden bir şeyler vızıldadı bir özel televizyondan.

Arınç, MHP ile Ak Parti'nin DÖNEMSEL bir beraberliğin dışında bir temasa ihtiyaç duymaması gerektiğinden dem vurup "MHP'nin terörü çözme politikalarıyla, dış politikaya yaklaşımlarıyla kendilerinin (AK PARTİ) bağdaşamayacaklarını" vurgulayarak adeta siyasette yeni bir bilenmişlikle yer alacağına dönük sinyaller verdi.

Dr. Devlet Bahçeli'nin adeta partisini sıfırlama riskini alarak yaptığı MİLLİ HAMLELERE bir teşekkürü bile çok gören bu parsel parsel gözyaşları akıtan eski politikacı, nedense Ak Parti'nin milli politikalara evrilmesinden rahatsız görünüyor.

Ak Parti'yi "muhafazakar demokrat" kimliğiyle oy toplayan bir organizasyon olarak gördüğünün altını çizen, bu çizgiden sapmaları halinde kaybedecekleri şeklinde "aba altından sopa göstererek" adeta parti olarak duracakları yeri tarif ediyor.

Bu eski kafalar Ak Parti'nin bir Tayyip Erdoğan organizasyonu olduğunu kabul edemiyorlar. Hala partinin manevi şahsiyeti üstünde büyük büyük pay sahibi olduklarını düşünüyorlar.

Birkaç senedir parti içinde ESAMİSİ okunmayan Abdullah Gül olsun Bülent Arınç olsun Hüseyin Çelik olsun daha niceleri piyasada değil diye onları arayan bir millet mi söz konusu oldu ki çıkmış AHKAM kesiyor.

Bakınız buradan Ak Parti'yi uyarıyorum.

Bir zamanlar özel hareket timleri için "Bunların silahlarında bayrak ve üç hilal var, bölge halkının tepkisini çekiyor bu semboller" diyen Arınç, bugünkü büyük mücadeleden rahatsız mı ki MHP'nin terörü çözme anlayışıyla mutabık değiliz diyebiliyor.

Ayrıca laf cambazlığı yaparak "ANKARA'yı parsel parsel sattı" suçlamasıyla Melih Gökçek'i bir KOMİSYONCU gibi gösteren kendisi değilmiş gibi "o meseleler geride kaldı" gibi absürt bir yaklaşımla işi örtmeye kalkması tam bir KARAKTEROLOJİ numunesi olsa gerek.

Bahçeli 15 Temmuz sonrası böylesine bir mevzilenme içindeyken Arınç gibiler oluşan bu milli havayı BERHAVA etmek için ince ince çalışmaya başlamış.

Hele İYİ Parti kurulmuş, MHP sıkıntılı bir sürece düşmüşken Arınç'ın bu yaklaşımı Ak Partili birçok arkadaşı çok rahatsız etmiş.

Hatta "Biz VEFA'yı bir semt isminin ötesinde görüyoruz" diyerek gerekeni benimle paylaşanların sayısı sanılandan çoktur.

Birileri avukat Arınç'a bu yazıyı naklederse seviniriz.