Yerel seçim heyecanı yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı. İl ve ilçe belediye başkan adayları açıklanıyor. Medya gündemi adaylar belirginleştikçe değişiyor. Her kafadan bir ses çıktığı karışık ve kalabalık zamanlara henüz gelmemiş olsak da sokaklarda 31 Mart hazırlıkları gözle görünüyor.

Nedense aklıma pandemi günleri düştü; hani şu dokunduğumuz her yeri ve her şeyi çılgınlar gibi dezenfekte ettiğimiz, evlerimizin tam anlamıyla dünya olduğu, internetin yine tam anlamıyla dış dünyaya açılan kapımız olduğu günler. O günlerde Edgar Morin (Fransız Filozof ve Sosyolog) L'obs dergisine verdiği söyleşide dayanışma kavramı üzerine durup mevcudiyetini ve önemini tartışmıştı. Dayanışmayı hem birey ve toplum seviyesinde hem de devletlerarası ilişkiler dahilinde değerlendirmişti. Hatırlarsak eğer, süreç içerisinde aile, komşuluk, arkadaşlık, akraba ilişkileri gibi bağlar insanın insana olan hasreti ile derinden hissedilirken, dünyaca olumlu ve olumsuz çıktılarla sınandık. Uluslararası kuruluşların işlevsiz kaldığı, kimi ülkelerin sadece kendi içine odaklandığı yani küresel bir dayanışma atmosferinden yoksun bir siyaset arenasının içinde bulduk kendimizi. Umulan ve beklenilen bir durum değildi bu ama gerçekler acıdır, büyük köklü sarsılmaz sanılan uluslararası bileşenler bir anda görünmez oldular ve gerçekler acıttı.

Bizler çok acı tecrübeler edindik; doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizler, pandemi... Peki bu tecrübeleri edinirken ve edindikten sonra nasıl değiştik? Nasıl Dayanışabildik? Yaptık mı? Özlem duyduğumuz insanlara pandemi bittiğinde sarıldık mı? Unuttuğumuz değerlerimizi gün yüzüne çıkardık mı? Her birimiz iç muhasebemizi yapsak, kendimize ayna tutsak mesela bir gelişme kaydeder miyiz şimdi?

Elbette ederiz.

Gelişmeler insandan topluma yayılır; tümevarım çalışır. Özellikle çekişmeli geçeceğinden şüphe duymadığımız yerel seçimler öncesi bu dayanışmayı bizler kendi içimizde başlatmalıyız. Her kafadan bir ses çıkacak o karmaşık günlere neredeyse gelmek üzereyiz; önce kendimizle dayanışıp sonra yanımızdaki ile birleşmeyi, insan kazanmayı deneyerek değişmeye var mıyız? Ben varım. Değişimin bir adayıyım. Toplum için, barış dilinin hakim olduğu, topyekûn bir mücadele için dayanışmaya adayım.

Lütfen siz de buyurun. Çünkü neden olmasın.