Bölgemizin en önemli geçim kaynaklarından bir, hepimizin bildiği gibi ekonomik değeri olan Çay’ın yanında fındıktır. Gurbetçilerimizin “Sila-i Rahim” yapmalarını, hatıralarını yaşamalarına ve komşularını-çocukluk arkadaşlarını da ziyaret etmelerine sebep olan Fındık toplama çalışmaları her yıl aynı heyecanlarla devam ettirilmektedir. Her ne kadar son yıllarda anlamsız bir şekilde “alan bazlı” olarak üreticiye tarımsal destek verilmekteyse de, bu destek daha çok fındık alanlarının işlenmeden terk edilmesine ve gelirin azalmasına sebep olmaktadır. Hâlbuki bütün ekonomik söylemler, fındığa verilen desteğin alan bazlı değil, ürün bazlı olması durumunda fındık üretiminin arttırılabileceğini anlatmaktadır.

Fındık toplama ayı yaklaştıkça, fındık fiyatlarının açıklanması ile ilgili üreticilerde her zaman yeni bir beklenti oluşmaktadır. Bugün TMO kendi aldığı ve stokladığı fındığı iç piyasaya “kırk dört” Türk lirasından vermektedir. Bu demektir ki; yeni dönem fındık fiyatları 45-50 TL aralığında olabilecektir. Bu yeterli midir diye düşünenler elbette ki çoğunluktadır.

Geçen yıl Türkiye 337 bin ton iç fındık ihraç ederek bunda, 2 milyar 212 milyon dolar gelir elde etmişti. Başta Almanya olmak üzere; Fransa, İtalya, Polonya ve Çin ile birlikte kırk civarında ülkeye fındık ihracatı yapıldı. Kilogram başına 6,5 dolar fiyatla satılan fındık, dolardaki esnemeler yüzünden yıl içerisinde 5,5 dolara kadar düştü. Bu yıl tahmini rekoltenin 700 bin ton civarında olacağı söylenmektedir.

Geçen yıl ihracat dönemi 1 Eylül’de dolar kuru 8,300 iken TMO fındığa kilo başına 3,2 dolar fiyat vermişti. Bu da yaklaşık 26,50 TL bir fiyata denk geliyordu. Şimdi hiç artış yapılmasa bile, bugün itibari ile fındığın kilogram fiyatının 54 TL olması gerekmektedir. Mevcut enflasyon şartlarını da göz önüne alırsak, girdi fiyatları, gübreleme, budama, toplama işçiliğini de ilave ettiğimiz zaman fındığın fiyatının 60-65 TL’den aşağı olmaması gerekmektedir.

Son yıllarda İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinin fındık üreticisine verdiği bilimsel destekleri, gerekli ancak yetersiz buluyoruz. Köyler Ziraat mühendisleri arasında bölüşülmüş ancak, bundan aylar önce İlçe Tarım Müdürlüğüne giderek “örnek budama” talebinde bulunmuştum. Söz verilmesine rağmen, aylar geçtiği halde, ne gelen var ne de giden! Bunun iki sebebi olabilir; birincisi Tarım Müdürlüklerinin iş hacmi fazladır, ziraat mühendisi sayısı azdır, taleplere zamanında yetişememektedirler. Eğer böyleyse boşta işsiz gezen onlarca ziraat mühendisinin olduğunu bizler kadar yetkililer de bilmektedirler. İhtiyaca göre atamalar yapılır ve bu önemli problem de ortadan kaldırılır. Çünkü bizim bölgemizin insanı verimli tarım yapmak bilgi ve becerisine sahip değildir. Ziraat mühendislerinin ısrarlı ve uzun süreli eğitim uygulamaları ile fındık üretimimizi üçte bir oranında arttırmamız mümkün olacaktır.

İkincisi; adamına göre iş yapmaktır ki; ülkemizin mustarip olduğu en önemli konulardan biri de budur. Bugün Orta Doğu ülkelerinde bile terk edilen bu ilkel yaklaşım bizim ülkemize ve insanlarımıza asla yakışmamaktadır!

2022 yılının fındık ürününün bol, fındık fiyatının yüksek ve üreticimizin de bundan dolayı yüzünün güler olması en büyük temennimizdir.