Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşanan olayda Esra Hankulu evinde ölü bulunmuş ve geceyi Ümitcan Uygun’la beraber geçirdiği tespit edilmişti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Uygun, savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliğince, Uygun hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklama kararı çıktı.

‘Basına görüntü vermemek için yoğun tedbir uygulandı’

Olay günü aynı evde bulunan şüpheliler Furkan G. ve Dilan G. içinse savcı, ‘suç delillerini karartma’ suçundan ‘konutu terk etmeme’ adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları yönünde karar verildi. Öte yandan Uygun’un adliyeye girişinde yoğun güvenlik önlemi alındı ve basına görüntü verilmemesi için yoğun tedbirler uygulandı. Ankara Adliyesi’nin tüm kapıları polis tarafından basına kapatıldı.

Aleyna Çakır’ın ölümünün ardından bir süre gündem olan ve sonrasında ‘uyuşturucu madde kullandırmayı özendirme’ suçundan cezaevine giren Uygun, yaklaşık 3 hafta önce tahliye edilmişti. Evde inceleme yapan ekipler tarafından hayatını kaybeden Hankulu’nun vücudunda herhangi bir kesici alet ya da silahla yaralama izine rastlanmadığı öğrenilirken, kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu tarafından çıkacak otopsi raporuyla netleşeceği ifade edildi.

Ümitcan Uygun’un Esra Hankulu’nun ölümüne ilişkin ifadesi 

Esra Hankulu’nun ölümüne ilişkin savcılığa getirilen Ümitcan Uygun’un ifadesi ortaya çıktı. Esra Hankulu ile sevgili olmadığını ve ölümünden önce her hangi bir rahatsızlığının olup olmadığını bilmediğini söyleyen Ümitcan Uygun, diğer şüphelilerin iddialarını yalanlayarak kendi isminin verilmemesi gibi bir konuşmanın doğru olmadığını ifade etti.

"Ben evden çıkarken Esra uyanıktı”

Hankulu’nun fenalaşmasından sonra ayran içirdiklerini ve sonrasında yatak odasına geçtiklerini söyleyen Uygun, “Yatağa uzandıktan sonra Esra ‘biraz uyuyayım da kendime geleyim’ dedi. Bu esnada Esra'nın titremesi hafif şekilde devam ediyordu, sonra uyudu. Saat 07.30 sıralarında ben de uyuya kalmışım. Saat 10.15 sıralarında avukatım Zehra beni arayarak ‘adliyede seni bekliyorum, ifaden var’ dedi, bende ‘uyuya kalmışım abla hemen geliyorum’ dedim ve telefonu kapattım. Benim telefonum çaldığında telefonun sesine Esra'da uyandı ve lavaboya gitti. Lavabodan geldiğinde ben üzerimi giyiniyordum. Sonra ‘taksi çağır ben ifadeye gideceğim’ dedim. Esra da benim telefonumdan taksi çağırdı ve 2-3 dakika sonra taksi geldi. Ben evden çıkarken Esra uyanıktı" dedi.

Taksiyle 11.00’da adliyede olduğunu ve 12.30’da da avukatla birlikte kahvaltı yaptığını söyleyen Uygun, “Saat 14.30 sıralarında Esra'nın telefonundan Furkan beni arayarak ‘bu kız nefes almıyor, bu kız morarmış’ dedi. Ben de Furkan'a ‘kalbi atıyor mu diye bak’ dedim. Furkan da ‘yok abi kalbi atmıyor’ dedi. ‘Hemen ambulansı ve polisi ara, bildiğiniz ne varsa doğru şekilde anlatın’ dedim. Furkan da ‘abi senin ismini geçirmeyeceğim’ dedi. Bende ‘ne yediyseniz, ne içtiyseniz doğruca anlatın’ deyip telefonu kapattım” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi