Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nun ardından toplantıda ele alınan konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Milyonlarca işverenin beklediği vergi indirimine ilişkin konuşan Kurtulmuş "Vergisini geçmiş dönemlerde eksiksiz ve vaktinde ödeyen mükellefler için kurumlar vergisi ve gelirler vergisinde yüzde 5'e kadar indirim yapabilecek bir uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi öngörülmüştür. Böylece vakti zamanında vergisini ödeyen, eksiksiz olarak vergisini ödeyen insanlarımız, girişimcilerimiz, şirketlerimiz özellikle Türkiye sanayisinin, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Bazı şirket hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına ilişkin "Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, birtakım dışarıdan müdahalelere karşı kuvvetlenmesini sağlamak için tabiri caizse 'garanti' mahiyetinde olan bir fondur. Savunma Sanayii'nden ilgili kaynağın buraya aktarılmasının amacı, aynı şekilde kullanımın aynı kaynakta toplanarak, daha etkin kullanımını sağlayabilecek bir adımın atılmasıdır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un açıklamaları başlıklar halinde şöyle oldu:

DAHA ETKİN BİR ARGE HEDEFLENMEKTEDİR

Türkiye'de hem ARGE hem de üniversitelerimizin dünya üniversitelerindeki sınıflandırılması bakımından istediğimiz bir noktada değildir. ARGE'nin payı son yıllarda yükselmiştir ama yüzde 1.06 düzeyindedir. Özel sektör ARGE çalışmaları içerisinde yüzde 50, üniversiteler yüzde 40, kamu ise yüzde 10 paya sahiptir. Yeni bir teknoloji eğitim modeline ihtiyaç var. Bilim Sanayi ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun Bilim Sanayi ve Teknoloji İcra Kurulu'na dönüştürülmesine karar verildi. Üniversiteleerin daha etkin bir şekilde Ar- Ge çalışmaları yapılması sağlanacaktır. Bu çerçevede üniversite ve TÜBİTAK'ın çalışmaları üzerinde durulmuştur. Küresel rekabette en önemli katma değeri yüksek ürünlerin ihraç edilmesidir.

VERGİ İNDİRİMİ GELİYOR

Vergisini geçmiş dönemlerde eksiksiz ve vaktinde ödeyen mükellefler için kurumlar vergisi ve gelirler vergisinde yüzde 5'e kadar indirim yapabilecek bir uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi öngörülmüştür. Böylece vakti zamanında vergisini ödeyen, eksiksiz olarak vergisini ödeyen insanlarımız, girişimcilerimiz, şirketlerimiz özellikle Türkiye sanayisinin, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaktır. Bir başka konu ise yabancıya konut satışında yeni teşvik ve kolaylıklar gelecek. Bir diğer konu Orman ve Su İşleri Bakanımızın sunum yaptığı konu. Sulama alanındaki faaliyetlerin son noktaya getirilmesi. Tarım alanında verimli sonuçların elde edilmesine ilişkin çalışmalar var.

SORU-CEVAP

VARLIK FONU

Büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi, yürütülmesi sözkonusudur. Devletin elinde çok kuvvetli bir kaynak oluşması sağlanmaktadır. Türkiye ekonomisinin kendi ayaklarının üzerinde durabilecek, daha güvenlikli bir yapıya kavuşması öngörülmektedir.

SAVUNMA SANAYİ FONUNUN DEVRİ

Kamunun elinde kuvvetli bir varlık yapısının oluşturulmasıdır. Bu Türkiye ekonomisinin dışarıdan müdahalelere karşı güçlenmesi için bir fondur. Savunma Sanayi'nden ilgili kaynağından buraya aktarılmasındaki amaç budur. Eğer bugün Türkiye, Suriye, Irak, Libya olmadıysa Türkiye'de sandığın ortada olmasıdır. Vatandaşlarımız darbe döneminden sonra bile işbaşındaki darbecileri, hür iradeleriyle işbaşından indirebilmiştir. Halkoylaması sandığının ortada olması bile Türk demokrasinin gücünü gösteren önemli bir göstergedir. Kampanya açık, şeffaf, demokratik bir şekilde ortaya koyacaktır. Herkes kendi perspektifinden niye evet, niye hayır dediğini ortaya koyacaktır. Başka partiler içinden de evet diyecek insanlar vardır. Biz pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Güçlü Türkiye için evettir, etkin bir yürütme sisteminin kurulması için evettir. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun evete destek vereceğini şimdiden görüyoruz. Millet ne derse başımızın üstündedir.

REFERANDUM SÜRECİ

(Hayır cephesinde yer alan PKK-FETÖ)

Eğer bugün Türkiye bir Suriye, Lİbya, Yemen olmadıysa bunun en önemli sebebi sandıktır. Vatandaşımız darbe dönemlerinden sonra bile bugüne kadar darbecileri yönetimden indirmiştir. SAndığın olması Türkiye demokrasisinin gücünü gösteren bir gerçektir. Herkes bu süreçte neden evet ya da hayır dediğini ortaya koyacaktır. Burada farklı partiler evet diyor hatta başka partiler içinde de evet diyenler olacaktır. Kimse demokratik bir yarış olacağından endişe etmesin. Bu olgunluk içinde bu kampanya yürüyecek. Kampanya sloganımız güçlü Türkiye için 'Evet'tir. Kampanyamız boyunca bunu anlatacağız. Söz de karar da milletindir.

ASTANA SÜRECİ

Türkiye'nin yoğun çabaları sonucu çıkmış bir süreçtir. İlk defa rejim güçleri ve muhalif unsurlar aynı masada bir araya gelmiştir. Rusya Türkiye ve İran da garantörlüğü yapacaktır. Astana'da ortasya çıkan müzakere ortamı Cenevre sürecini de etkileyecektir. Bir an evvel barış görüşmelerinin tamamlanması önceliklidir. Türkiye taraflar arasında mekik diplomasisiyle hareket ediyor. Koalisyon ülkelerinin El Bab ve Fırat Kalkanı operasyonuna istediğimiz desteği vermediğini söyleyebilirim. Bizim dostlarımızdan, müttefiklerimizden beklediğimiz, sadece DEAŞ'a karşı birtakım bilgilerin, bulguların ya da istihbaratın paylaşılması değil. Aynı şekilde PKK/PYD unsurlarının da Türkiye'ye karşı hareketlenmeleri konusunda Türkiye'nin bilgilendirilmesidir. Dostluk, müttefiklik bunu gerektirir. Son zamanlarda, bilgi, istihbarat paylaşımında olumlu gelişmeler vardır. İsteriz ki ellerindeki tüm bilgileri bizle paylaşsınlar. Hem DEAŞ'a karşı hem de PKK PYD unsurlarının Türkiye'ye verecekleri zararı önlemeye çalışıyoruz. Müttefiklerimizden hem DEAŞ ile ilgili hem de PYD ile ilgili bilgi istihbarat paylaşımı bekliyoruz.

İTİRAFÇI FETÖ'CÜLERİN GÖREVE İADESİ

Bir FETÖ'cünün itirafçı olması aklandığı anlamına gelmez. Mahkemeler sonucunda olumlu bir sonuç çıkarsa ona göre durum değerlendirmesi yapılır.

TERÖRLE MÜCADELE

Biz bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz derken hamasi bir retorikle bunu söylemiyoruz. Türkiye uzunca bir süredir DEAŞ, PKK'yla canhıraş bir mücadele veriyor. FETÖ'yle ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi zorunludur. Terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi zorunludur. Birileri bu sözümüzden rahatsız oluyor ama eninde sonunda bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz. Dolayısıyla DEAŞ'a karşı, FETÖ'ye karşı PKK'ya karşı bütün operasyonlar yapılacak. Hem Türkiye'nin dışından gelen tehditleri hem de ülke içindeki unsurları bulup çıkaracağız. Son DEAŞ operasyonuda bunun için yapıldı.

Editör: Haber Merkezi