Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük özelliği halkçı kimliğe sahip olmasıydı.
Halkın desteği olmadan hiçbir hamlenin gerçekleşemeyeceğini bilen paşa; Samsun Havza’dan başlayarak Ankara’da Meclis açana kadar halkın desteğini daima arkasına aldı.
Bu destek kurtuluş mücadelesiyle şereflenerek Cumhuriyet ışığını yaktı.
Bu ışık gelecek nesillerin bilimin ışığında muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için yakılmış bir mücadeleydi.
Mücadele 1938 yılına kadar devam etti.
Atatürk’ün koltuğunu alanlar, halkı ve “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözünü unuttu.
Büyük Türk’ün karşısında durduğu, emperyalist ülkelerin ürünleri olan Panislamizm ve Panturanizm hareketi Türk siyasetinde 1980 darbesine kadar etkili oldu.
Halk ikiye ayrılacaktı.
Ya din elden gidecekti ya da vatan!
1980 sonrası gelişen neoliberal politikalar, ılımlı İslam projesini Türkiye’nin tam merkezine oturttu. 2000’li yılların başında Panislamizm ılımlı İslam’a döndürülürken, tam karşısına Panturanizm yani Ergenekon koyuldu.
2016 yılında gerçekleştirilmek istenilen darbe milletin iradesiyle savuşturulsa da, halkı arkasına alacak politikalar hala üretilemiyor.
Son genel seçim ise bu gerçeği tokat gibi yüzümüze vurdu.
Ne zaman toparlanıp kurucu ayarlarımıza döneceğimiz ise meçhul!
BİR GARİP SEÇİM
2019 yerel seçimlerinin viral olan “Hiçbir şey olmadıysa da bir şey oldu.” cümlesi döndü dolaştı 2023 yılının 18 Mayıs’ında viral olmadı!
Ama Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde gerçekten hiçbir şey olmadıysa da bir şey olduğu kesindi.
Türkiye’nin en popüler iki belediye başkanı Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu karizmalarını çizdirdi.
Milyonlarca Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni neye uğradığına şaşırdı. Beşiktaş’ın eski futbolcularından Tümer Metin’in takım arkadaşı Sergen Yalçın ile sahada yaşadığı ve anlattığı anı aklıma geldi. 100. Yıl Şampiyonluğu’na giden Beşiktaş’ın şampiyonluk golünü atmak isteyen Tümer Metin, Sergen Yalçın’a pas verdiğinde rüyasının gerçek olduğuna inanıyordu. Kendi deyimiyle verdiği pas sonrası Sergen tarafından açılı bir şekilde geri gelen topu gören Tümer aslında Sergen’in hayalinin figüranı olduğunu anladı. Yazık Tümer’e!
OLANLAR, OLAMAYANLAR!
Trabzon siyaseti bir bakan, bir genel başkan yardımcısı olmak üzere 6 milletvekili çıkardı. AK Partili bakan ve genel başkan yardımcısı vekiller Güney Çevre Yolu, demir yolu ve yeni havalimanı vaatleriyle göz doldurdu bağlama resitali verdi. Muhalefetten biri kadın olmak üzere 2 milletvekili Ankara’nın yolunu tuttu. İYİ Partili Milletvekili ittifakındaki genel başkanı istifaya davet ederken, ittifaktaki diğer milletvekili örgüt dizayn şemasının nasıl olacağıyla ilgilendi. İktidar kanadında olamayanlar ses vermezken, muhalefette olamayan 2. sıra, “Bana haksızlık yapıldı. Ne yapsın bu garip.” diyerek, İstanbul’a selam gönderdi.
Olanlar beklemede, olamayanlar da beklemede.
Bakalım ne olacak bu işin sonu?
ÇOK ÖNEMLİ BİR ZİYARET
Geçtiğimiz günlerde Trabzon turizmi için çok önemli bir ziyaret gerçekleşti. Kültür ve Turizm Bakanımızın eşi hanımefendi şehrimize gelerek bir dizi ziyaretlerde bulundu.
Kültür ve Turizm İl Müdürümüz Tamer Erdoğan Bey ve yardımcıları adım adım hanımefendiyi gezdirerek görevlerini yerine getirdiler.
Sayın müdürümüzü bu ziyaretteki çabasından dolayı tebrik ediyorum.
Sayın hanımefendiyi Sayın Müdürümüz Sera Gölü’ne götürüp, göldeki feci manzarayı görmesine izin vermedi mesela!
Hanımefendi Trabzon kentinde hiçbir eğitim ve izni olmadan sağlık turizmi yapan hanutçulara rast gelseydi yaşanacak rezilliği tahmin edebiliyor musunuz? Büyük hizmet hanımefendinin gezi planında Gülcemal’in olmaması!
Bunun gibi birçok turizm faciaları ile hanımefendiyi karşılaştırmamak nereden bakarsanız bakın kral hareket.
Doğru oturup eğri konuşalım şimdi. Yiğidin hakkını yiğide verelim.