Hafta içi prestij maçında grup liderini deplasmanda yenen Trabzonspor MP, bu moralle ilk yarı sahasında mağlup olduğu düşük bütçesine rağmen güzel basketbol oynayan Büyükçekmece ile karşılaştı. Karşılaşmaya Kitchen- Hardy - Thompson-Kulig-Stipanovic beşiyle başladı.

İlk dört dakika karşılıklı sayılarla geçerken hem taraftarımızın sahaya attığı konfetiler hemde hakemde meydana gelen sakatlık nedeniyle bolca ara verildi. 6. dakikayı takımımız 14-10 önde geçerken Kulig- Kitchen 5’er Hardy 4 sayı atmıştı. Sonraki 3 dakikada 6-0 lık seri gelince Markovic mola aldı. Moladan daha iyi dönüp tekrardan hareketlenip ilk çeyreği 18-16 önde bitirdik.
İkinci çeyrekte rotasyonlu kadroyla sahadaydı Trabzonspor. Rakibinin çok ekstra hücüm etmemesine rağmen Trabzonspor’dan da savunmada bir çaba görmedik. Rahat şekilde ribauntları toplayan hücüm eden Büyükçekmece devreyi 40-35 önde kapattı.
3. çeyreğe tam iyi başlayıp 6 dakikada sadece 2 sayı yiyerek 44-42 öne geçiştik ki, takım olamadığımızı hemen 1 dakika içinde gösterip göstere göstere 8 sayı yedik ve mola aldık. Mola sonrası 5 sayı bulup çeyreğin skorunu belirleiş olduk 50-49.
4. çeyreğe başlanabilecek kadar kötü başladık arka arkaya yediğiiz üçlükler pota altından bos turnikeler, kısacası savunma olarak kolej takımından hallice bir takım vardı sahada.

Son 2 dakikaya 69-60’la girdi Büyükçekmece. O dakikadan sonra insanüstü çaba ikili sıkıştırmalar top çalmalar, 5 dk oynayıp maç kazanmaya çalışan bir takım. Son 15 saniye 2 sayı fark varken rakibe 12 saniye faul yapamayan bir takım. Ancak bunlar karşıdaki rakip o avantajı kaybedecek kadar bilinçsiz olunca işe yarıyor maalesef. Sonuçta 75-71 lik bir mağlubiyet daha...
3 te 1’imiz bütçeyle bizi iki maçta da yenen bir takım.

Helal olsun koçuna, transferini yapana, oynayan oyuncusuna ve maç boyunca yüksek oranda centilmenlik içeren seyircisine.
Gelelim bize...

Her sezon başladığı takımı devre arasında kötüleştiren bir menejer- koç. Markovic Lawal’la anlaşamadı. Sayın koçumuzun oyun sistemine uymadı. Lawal Euroleague’e, şuan 2. ligde Tofaş'ın oyuncusu olan ve Nanterre karşısında bomboş 3 lükleri kaçırıp şampiyonluğu kaçırmamızda yüksek oranda pay sahibi olan Kolyanov alındı.

Bu sezon ortasında Avrupa basketbolunun belkide en aranan 3 numaralarından her türlü işi layıkıyla yapan Kinsey ile İtalya’da gösterdiği performansla adından söz ettiren, CV’sinde LosAngeles Lakers yazan Odomda beklenen bulunamadı oyuncular anında Euroleague takımlarına gitti. Yerine Eurocup’ta yedek oyuncu olabilecek bugünde attığı 0 sayıyla takımımıza inanılmaz(!) katkı veren Thompsonla, ekstra hiçbir özelliği olmayan Kitchen transfer edildi.

Şimdi soruyorum:

  1. Beobasket dışından oyuncu transfer etmemek Trabzonspor Kulübünün tüzüğünde mi vardır. Anayasanın değişmez 4 ilkesinden biri midir?
  2. Her koç anlaşamadığı oyuncuyu gönderir mi? Yoksa koçluk zaten zor olan yıldız oyuncuları bir şekilde takıma monte edip yararlanmak değil midir?
  3. Thompson’un ilk 5 başlayıp bu kadar süre aldığı maçta Sertaç, Alper, Berkay’ın 0 dk süre alması normal mi?
  4. Sayın Başkan Banvit maçından sonra gerekli önlemleri alacağımızı söylemişti. Alınan önlemlerin sonucu bu skor mu?
  5. Sayın Muharrem Usta bu kadar yatırım yaptığı basketbol şubesinin halini görüp ne düşünüyor?
Ve ekliyorum; Eğer yine Markovic gittiğinde yerine soy isminde ovic olan beobasket kökenli birisi gelecekse gelmesin. Biz Markovicle de aynı oranda başarısız oluruz. Üzülmeyin..