Futbolda saha içi organizasyonlar doğru planlandığında, yönetimlerin atacağı adımlar daha gerçekçi olurken geri dönüşümü kısa vadede daha doğru sonuçlar sağlıyor. Bu yüzden sahanın, yönetimleri ve saha dışını desteklemesinin yolu bir akıl ve irade koymaktan geçiyor.

Trabzonspor sezon başında yapamadığı doğru planlamanın sorunlarını yaşıyor. Bu hem oyun hem de oyuncu anlamında karşımıza çıkıyor.

Kayserispor maçında ‘lider stoperini’ kaybeden Trabzonspor’un savunmadaki zaafları, Bardhi gibi temel oyuncunun varlığına rağmen hala ‘umut’ duyulan Yusuf tercihi, kiralık Markoviç’in, Trezegu- et’ten daha fazla ‘takım oyuncusu’ katkısı vermesi ve orta sahanda net bir 8 numara eksikliğinin rakip geçişlerine kolayca müsaade etmesi gibi...

Şampiyonluk sezonunda son sekiz hafta hariç ligi domine eden, o son 8 haftadan dün akşama kadar bir oyun oluşturamayan Trabzonspor’unönünde tek hedef Türkiye Kupası...

Geçen sezon bir bütün olan Trabzonspor, bu sezon bütünden parçalara ayrılmış şekilde yarıştan uzaklaştı.

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ve yönetiminin önünde zor yollar var. Bu yollardan gül bahçesine ulaşmak kolay olmayacak. Camiadan ‘sabır’ ve ‘destek’ istenirken öncelikle kendilerinin ‘sabırla’ ilerlemesi gerektiğinin altını çizelim.

Son olarak hakeme gelelim. Erkan Özdamar’a önerim şudur. Hakemliği bırakarak gayet başarılı olduğu zumba eğitmenliğinde kariyer yapması. Penaltı verdiği pozisyonun VAR’dan iptal edilmesi ne kadar doğru ise 56. dakikada Emrah Başsan’ın Markoviç’e hareketine penaltı çalmaması o kadar yanlıştı. TFF’ye de önerim şudur. Hakem atamalarında yapay zeka işini kaldırın. MHK’nın bu maça Özdamar’ı atamazdı. İnsan zekasına güvenelim, değil mi?