• BUNDAN ÖNCE İDARE EDİLDİ Mİ?

Öncelikle şu anda yeni bir yönetim arayışının, grup oluşturmaların, mevcut yönetimin değiştirilmesinin gündemde olduğunu fevkalade üzülerek ve hayretler içerisinde görüyorum. Şimdi bu yönetim daha yeni geldi. Küme düşmekten  kıl payı kurtulmuş olan, iki yüz elli trilyon lira borçlanmış, transferde  büyük hüsranlar yaşamış, bir yönetimin üzerine geldi. Şimdi ise ligde beşinci sırada ve Avrupa kupalarına katılmaya çalışıyoruz. Efendim ayrıca bu yıl Avrupa kupalarında gruplara kalmış, gruptan çıkmış, sonra da karşısına  zaten şampiyon olacak Juventus çıkmış ona da elenmiş. Böyle bir  tablo var. Bu yönetim bu kulübü idare edemez diyorlar. Anlamadım. Bundan önce bu kulüp idare edildi mi? O zaman neredeydiniz?

  • HIRPALANMASINA MÜSAADE ETMEDİM
Ben Sayın Sadri Şener yönetimini ve onu destekleyenleri eleştirdim ama nezaket sınırları içerisinde. Bir Trabzon beyefendisi olan Sadri Şener’in kongrelerde hırpalanmasına, kendisine hakaretamiz davranılmasına ve  hitap edilmesine müsaade etmemeye çalıştım. “Yönetimler hata yaparlar. Hata yapmak yöneticilere mahsus bir iştir. Yönetmeyenler, hiçbir işe karışmayanlar bu hataları eleştirirler. Hata yapılacaktır. Biz de çıkacağız burada hatalarını ifade edeceğiz. Gerekirse yeni bir yönetim getireceğiz ya da onların hatalarından dönmelerine vesile olacağız’’ dedim. Her zaman kendisini eleştirmeme rağmen korumaya  da çalıştım.


  • DÜN SUSANLARIN BUGÜN KONUŞMA HAKKI YOK

O gün hiç sesini çıkarmayanlar bugün ortalığa döküldüler. Başta Sayın Özkan Sümer o gün kulüpte bir çalışan pozisyonundaydı ve tek bir kelime etmedi. Kongrelerde bile konuşmadı. Bugün ne oldu da herkesin önüne geçip “Bu yönetim ile bir yıl daha gitmez” diyor. O gün konuşmayanların, o gün eleştirmeyenlerin bugün hiç konuşmaya hakkı olmadığı kanaatindeyim. Benim bu yönetimle organik bir bağım yok. Efendim burada yönetici olmamın da mümkün olmadığını her seferinde izah ettim. Ama haksızlık karşında susmamak lazım. Önce bu yönetim neyi yapamadı? Bir anlatın da anlayalım. Sonra sizin idarenizde yeni bir yönetim konusunu düşünelim. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.. Siz ve sizin destekledikleriniz ne yaptılar? Önce onun hesabını verin. Ve siz o dönemde neredeydiniz, ne ile meşguldünüz, ne yapıyordunuz? Bunları anlatın ondan sonra söylediklerinize biz itibar ederiz etmeyiz ona göre bakarız. Bu yönetim başarısız olabilir.. Ama bu yönetimin başarısız olduğunu söylemeye şimdi ayağa kalkanların hiç hakkı yok.

  • KENDİLERİ GELSİN ADAMLARINI ÖNE SÜRMESİN

Sonra arka planda kimler var kimler yok ortaya çıksınlar. Oluşumun arkasındaki ağabeyler ve ‘Derin Trabzon’(!) mensupları o kadar iyi biliyorlarsa kendileri talip olsunlar. Adamlarını öne sürmesinler. Biraz ayıp oluyor. Şu anda Trabzonspor’da evet bir takım sıkıntılar olabilir. Bunlar yeni bir yönetim için normal değil mi? Ekonomik kriz var. Bu da doğru.. Ama sebebi sizsiniz.. Bu krizi sizin desteklediğiniz yönetim, sizin getirdiğiniz yönetim, sizin hiç sesinizi çıkartmadığınız yönetim çıkarmadı mı? Şimdi de mevcut yönetimin gücü krizi çözmeye yetecek mi bilemem. Ama kendi çıkarmadıkları kriz için elden geleni yapıyorlar. Bu yönetim değişmez mi? Olabilir değişebilir. Normal şartlarda kongreye gidilir. Ama bir yıllık süreci doldurmamış bir yönetimin olağanüstü kongreyle devrilmeye çalışılması  kaos arayışıdır ve eski günlerin özlemi içinde olmaktır. Ayrıca  böyle yollara başvurmak gelecekte daha büyük sıkıntılar çıkaracak alışkanlıklara da sebep olabilir.

  • HACISALİHOĞLU İSTİFA ETMEDİ Mİ?

Trabzonspor Başkanı, Asbaşkan Çakıroğlu ve yöneticilerin istifası konusunda eleştiriliyor?
Bunlar her zaman olur efendim. Daha önceki yönetimin asbaşkanı Sayın Hayrettin Hacısalihoğlu istifa etmedi mi? Asbaşkan olarak kulübü idare eden kişi de oydu. Hatta o istifa ettiği zaman Şenol Güneş de istifa etmek istedi. Her zaman olur böyle şeyler. Şimdi uzun bir zamandan  sonra, şampiyonluklar döneminden bu zamana ilk defa yabancı tasallutundan kurtulup kendi öz evlatlarıyla beraber bir şeyler yapmaya çırpınan bir yönetim ve hoca var. Bu yönetim zaten bundan vazgeçerse önce ben dikilirim karşılarına (özüne dönmekten vazgeçerse). Başka çaresi yoktur. Ben bunu kongrelerde de söyledim. Trabzonspor on trilyon, on beş trilyon liralık futbolcuları oynatamaz. Bu futbolcular Trabzonspor’da oynayacak kabiliyete sahip değildir. Ve bu paralar Trabzonspor için çok  büyüktür. Çöpe atılamaz. Trabzonspor kendi altyapısı üzerine bu Romanya’dan aldığımız Bourceanu gibi koşan, didinen, çalışan fiyatı uygun futbolcuları motive ederek bir şeyler yapabilir. Bu yolla yüzde on şansımız var. Yüzde on hiç de küçük bir şans değil. Ama para bulalım, toplayalım onu alalım, bunu alalım. Ona on milyon dolar, buna beş milyon euro.. Yeniden batmak anlamına gelir. Trabzonspor bu defa doğru yoldadır. Yani siz yüz trilyon transfer yapacaksınız, hepsini kulübede oturtturacaksınız. Küme düşmekten zor kurtaracaksınız.. Pahalı transfer yapamadan dördüncü olacaksınız. Bunun hangisi doğru bir durum? Pahalı transferlere, transfer sansasyonlarına Trabzon basının ihtiyacı olabilir ama Trabzonspor’un ihtiyacı yok...


  • SİYASET BULAŞMIŞSA HAKİM ZİHNİYET CHP’DİR

Siz de AK Partilisiniz bildiğim kadarıyla, son kongre gününe dönersek Muharrem Usta eleştirildi ama şimdiki başkanın iktidar miting otobüsüne  çıkması da eleştirildi?

Tabiî ki bir kulüp başkanının doğrudan bir partiye angaje olması çok şık bir durum değildir. Ancak siyaset hiçbir zaman Trabzonspor’un içinden çıkmamıştır. Ancak  bugüne kadar hakim olan zihniyet  başka bir ekibe aittir. Geçmiş yöneticilere, delege profiline bakın. Özellikle divan kuruluna bakın. Orada birbiriyle paslaşanlara bakın.. Ne demek istediğimi anlarsınız. Şimdi gelelim ne yapacaktı Sayın Hacısosmanoğlu? 250 trilyon borcu taktınız gittiniz. Hadi bakalım al futbolcu. Hadi bakalım ver futbolcunun maaşını. Başkaları yaparken, Fener’i, Galatasaray’ı , Beşiktaş’ı siyasetle kol kola girip kaynak devşirmekle suçlayanlar kendi başkanları yapınca  niye rahatsız oluyor. Bu doğru mu? Hayır doğru değil. Ama bugünkü pratik böyle..

  • 6222 SAYILI YASA VE 58. MADDE TRABZONSPOR’UN ONAYIYLA DEĞİŞTİRİLDİ

Trabzon’u iki yıldır meşgul eden şike hakkında neler söyleyeceksiniz?
2011 sezonunda Fenerbahçe şike ile şampiyon olmuştur. Bunu Futbol Federasyonu dahi kabul etmiştir. Başkan yardımcısı konumundaki  iki yöneticisi şikeden ötürü ceza almıştır. Şike sahaya yansımadı söylemi rezalettir. Trabzonspor yönetimi de çok hatalıdır. 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası’nın değiştirilmesini Trabzonspor kabul etmemiş olsaydı değiştiremezlerdi. 58. maddeye Trabzonspor onay vermemiş olsaydı yine değiştiremezlerdi. Birazcık kabahatleri kendimizde arayalım. Şimdi Aziz Yıldırım’ın hapis yatmasını istemem. Hiç kimse hapishaneye bir tek gün dahi girmesin. Ama bu şikenin bedelini sportif ve maddi olarak ödemiş olsaydı, ilk gün Fenerbahçe küme düşürülmüş ve şampiyonluk Trabzonspor’a verilmiş olsaydı yapılacak başka bir şey de yoktu zaten. Adalette bunu gerektiriyordu. O zaman bugünkü kaosa gerek kalmazdı. O adamın çektiği sıkıntılara hiç gerek kalmazdı.  Suçunun bedelini ödemiş olurdu, yeni bir sayfayla beraber herkes yoluna devam ederdi.

SİYASET BAŞBAKAN’DAN MI İBARET !

Başbakan’ın Fenerbahçeli olması nedeniyle kupanın bir türlü verilmediği ifade ediliyor?
Türkiye’de siyaset yalnızca Başbakan’dan mı ibaret? Siyasetle kim iştigal ediyor? Herkes.. Muhalefet partileri de var. Şimdi siz bugüne kadar hiç iktidar ile muhalefetin bir konu üzerinde yüzde yüz ittifak ettiğini gördünüz mü? Ben açıkçası görmedim. Bir tek bu şike ve Fenerbahçe konusunda iktidar ve muhalefet ittifak etmiştir. Muhalefet desteği olmasaydı iktidar böyle bir şeyi yapmaya cesaret edebilir miydi? Bugün Kürt siyaseti dahi o maddeye oy vermiştir. Zaten TBMM teklifi olarak gelemezdi BDP’nin  desteği olmasaydı. Dolayısıyla herkesin bir partisi var. Önce siz gidip kendi partinize “Gel bakalım buraya Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Devlet Bahçeli’’ diyebilmeliydiniz. Siz önce kendi  genel başkanınıza bir sorun bakalım ne oluyor? Ondan sonra da AK Partililer de Başbakanlarına sorsunlar sorabilirlerse.. Kimse soramayacak!

TRABZON MİLLETVEKİLLERİ VE SİYASİLERİ NEREDE?

Trabzon milletvekilleri nerede? Hiç duydunuz mu? İl başkanlarından duydunuz mu? Duyamazsınız.. Biz sıradan vatandaşlarız. Bizim adalet duygumuzla siyasetçinin adalet duygusu aynı olmaz. Siyasetçinin bir tek düşüncesi vardır; bu iş bana oy getirir mi, getirmez mi? Benim siyasi geleceğim için pozitif mi olur, negatif mi olur? Onları da böyle düşündüğü için suçlayamazsınız. Bu olayın sorumlusu siyaset kurumudur. Başbakan ya da AK Parti değildir. Eğer siyaset kurumu adil olsaydı bu işler böyle olmazdı...

  • SEÇİM SONUÇLARINA BAKINCA…

Trabzonspor’un sürekli olarak siyaset malzemesi yapılmasıla ilgili düşünceleriniz?
Trabzonspor’a siyaset her dönemde bulaştırılmıştır. Ancak siyasetle sporun sonuçları birbirini kesinlikle etkilemez. Şimdi Trabzonspor’a bu kadar haksızlık yapıldı. Kupası elinden alındı. Ne oldu seçim sonuçları? Demek ki spor siyaseti etkileyemez. Bunu kimseye anlatamıyoruz. Bunun Sayın Başbakan’a da anlatılabildiğini sanmıyorum. Sayın Mehmet Ali Yılmaz bu tesisleri yaptırdığı zaman Fener’in, Galatasaray’ın tesisleri yoktu. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri Türkiye’de ilkti. Bu büyük hizmetten sonra M.Ali Yılmaz milletvekili adayı olmuştu. 400 oyla zor seçildi!.. İnsanlar spora göre siyasal kararlarını değiştirmezler. Biz bunu siyasetçilere anlatamıyoruz. Onlar zannediyor ki Fenerbahçe’ye, Trabzonspor’a arka çıkmazlarsa taraftarlardan oy alamazlar. Bakın şimdi ne oldu Kadıköy’deki seçimler? Ne oldu Trabzon’daki seçimler? Bu durumu siyasetçiler görüp  adalet  konusunda  daha cesaretli olmalılar.
Editör: Haber Merkezi