AK Parti Trabzon Milletvekili Aday Adayı Bahar Ayvazoğlu teşkilatın ve tabanın desteği ile çıktığı yolda oldukça başarılı bir grafik çiziyor. Kadın Kolları Başkanlığı’na yeniden seçilen ve 24 Haziran Genel Seçimlerinde de Trabzon’dan Milletvekili Aday Adayı olan Ayvazoğlu siyasette bugüne kadar çizdiği çizginin kendisini bugünlere taşıdığını ifade etti. Ayvazoğlu, “Biz siyasette hizmeti önceliğimize koyarken, ‘Ben değil biz’ anlayışını hiç bırakmadık” dedi.

AYVAZOĞLU KİMDİR?
Bahar Ayvazoğlu Ekonometri ve Türk Dili ve Edebiyatı olmak üzere iki üniversiteyi de başarıyla tamamlamış aynı zamanda iki çocuk annesi. Sadece siyasette değil sivil toplum örgütleri ile uyumlu çalışmaları ile de dikkatleri çekmiş Bahar Ayvazoğlu. Bugüne kadar bazı Avrupa Birliği Projelerinin koordinatörlüğünü yapan Ayvazoğlu deyim yerindeyse on parmağında on ayrı marifetle çalışmalarını sürdürüyor.

BAŞÖRTÜLÜ OLDUĞUM İÇİN ÖNÜM KESİLDİ
Bahar Ayvazoğlu’nun siyasetle ve AK Parti ile tanışması ne zaman, nasıl oldu, bir kadın gözüyle neden siyaset?

2001 yılı öncesinde üniversite öğrencisiyken 28 Şubat sürecindeki bütün haksızlıkları ve hukuk ihlallerini bir öğrenci olarak yaşamış bir insanım. Bu haksızlık yalnızca öğrencilik dönemiyle alakalı değil, aynı zamanda öğrencilik hayatı sonrasında da yine başörtüm nedeniyle aynı sorunlar meslek hayatım için de geçerli oldu. Zira, çok istediğim halde yüksek lisansımı yapamadım, devletime faydalı olabileceğim ve mesleğimi icra edebileceğim hiçbir girişimde bulunamadım. Çünkü başörtülü olduğum için ben ve benim gibi binlerce insanın önü o dönem bu şekilde kesilmişti. Yaşadığımız bütün bu anlamsız yasaklar sonrasında AK Parti’nin kuruluşu ile birlikte mücadelemi siyasi platformda yürütme kararı almama vesile oldu. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan gibi başarısı ve güvenirliği herkesçe malum bir siyasetçi tarafından kurulan bir partinin geçmişte yaşanılan olumsuzlukları sonlandıracağına olan inancımızdan dolayı da AK Parti ile siyasete girmeyi tercih ettim.

CİDDİ SAHA ÇALIŞMAMIZ VAR
O zaman siz AK Parti’nin kuruluşundan beri bu davanın içinde bir isim olarak geçen sürede ne biriktirdiniz, kendiniz ve siyaset adına?

Dünden bugüne gerek teşkilatı ve teşkilatçıları çok iyi tanıyabilme, teşkilatın problemlerini analiz edebilme ve ayrıca her zaman sahada bulunmam sebebiyle kın halkımızın siyasete bakış açısının ne olduğunu görebilme, tahlil edebilme ve çözüm önerileri noktasında da strateji geliştirebilme şansım oldu. 16 yıllık siyasi hayatımız içinde girdiğimiz binlerce ev ve görüştüğümüz on binlerce insanın soruları ve sorunları ile ilgili ciddi bir saha çalışmamız var. Özellikle dezavantajlı gruplarla olan temasımız sebebiyle yetki sahibi olarak çözüme ulaştırabileceğim birçok husus olduğunu gördüm. En önemli unsurlardan bir tanesi de siyasetteki güçlü kadın profilini örnek teşkil ederek ön plana çıkarmak ve kadınların daha cesur, daha kararlı ve daha aktif olabilmeleri adına bulundukları konumda onlara destek ve yardımcı olabilmek.

REKLAM ARACI OLARAK KULLANMADIK
Şu ana kadar olan süreçte Bahar Ayvazoğlu ismi teşkilatlar bazında ve tabanda büyük ilgi gördü. Siz ne yaptınız da bunu bugün gördünüz?

Biz her şeyden önce yaptığımız işleri siyasi ikbal için değil, tamamen insan odaklı ve insanların duyduğu ihtiyaca göre belirledik. Bunu yaparken de partizan davranmadık. Çünkü siyasette bunun hiçbir zaman kabul görmeyeceğini ve olmaması gerektiğini çok iyi bilerek hareket ettik. Biz gerek Kadın Kolları’nda görev yaptığımız süreçte gerekse öncesinde vatandaşlarımızla iç içe olurken bunu sadece onlar ve biz bildik. Hiçbir manada bunu dışa yansıtarak ne yaptığımızı ne de insanlara dönük çalışmalarımızı reklam aracı olarak kullanmadık. Teşkilatlarla hep iç içe olduk, bunu yaparken hep samimi ve içten olmaya gayret ettik. Bizim bu yönümüzü teşkilatlarımız ve vatandaşlarımız da çok iyi gördü ki biz bugün bu güzel karşılamayı ve teveccühü karşımızda buluyoruz. Partimizde en alt birimden en üst birime kadar herkesle aynı olduk. Görev ve makamların kimseye bir üstünlük sağlayamayacağı anlayışından hareket ettik ve bunu hem teşkilatlarımıza hem de arkadaşlarımıza hissettirdik.

HEP İÇ İÇE OLDUK
Bahar Ayvazoğlu dışarıdan bakıldığında, ‘Mütevazı ama bir o kadar başarılı bir profil çizdi, özellikle sadece ve sadece başarılı çalışmalarıyla ismi anıldı’ Bunu nasıl başardı diye sorarsak?

Bunun için özel bir çaba sarf etmedim. Öncelikle fıtratım gereği abartıdan uzak ve sadece işiyle konuşulmayı isteyen birisiyim. Kaldı ki AK Parti’nin içerisinde siyaset yapan insanların parti misyonuna uygun ve yakışır bir yaşayın ve anlayış tarzının olması şart. Bu sebeple de AK Parti’de siyaset yapma konusunda sorun da yaşamadım. Çünkü misafir olduğu evlere ayakkabısını çıkartarak giren bir liderin partisine mensup siyaset yapan insanlar olarak böyle davranmak çok da garipsenecek durum değil, aksine normal olan olarak görülmeli. Söylediğim gibi biz de sadece bu şekilde olduk ve vatandaşımızla da bu şekilde iç içe olmayı tercih ettik.

CUMHURBAŞKANIMIZ ÖNEM VERİYOR
Aday adayı olma süreci nasıl gelişti, çünkü kadın kolları olarak kongrede yeniden başkan seçildikten sonra aday adayı olmaya karar verdiniz?

Birincisi, partimizin kadın kolları kongre takvimi daha önceden belirlenmişti. Genel Merkezimizin gerek Trabzon’a gelerek birebir yaptığı çalışmalar gerekse Ankara’ya raporladığımız çalışmalar neticesinde ismim üzerinde yeniden aday olmamız konusunda mutabakat sağlamıştı. Erken seçim kararı ise daha sonra verildi. Dolayısıyla kongre sürecimiz bütün illerde olduğu gibi Trabzon’da da aksatılmadan ve değiştirilmeden uygulandı.

Bizim bu anlamda aday adayı olmamızdaki etkenlerden en önemlisi elbette Cumhurbaşkanımızın kadın adaylara verdiği önem ve değer. Kaldı ki kadın kolları başkanları ve gençlik kolları başkanlarına istifa zorunluluğu getirilmeden aday adayı olabilmelerinin yolu da açık bırakıldı.

KULAĞIMIZI TIKAMADIK
Keza Genel Başkanımız da bu konuda bizlere izin verdi. Bütün samimiyetimle şunu ifade etmek istiyorum, özellikle siyaset hayatımda hiçbir zaman, bir yerlerde bulunmak için önce kendim öne çıkarak ısrarcı olmadım. Sadece ve sadece bizim yaptıklarımız karşılık buldu ve teveccüh gösterildi. Milletvekilliği aday adaylığı sürecimde de biraz önce bahsettiğim gibi hem hemhal olduğumuz vatandaşlarımız hem de kadın kollarımız başta olmak üzere partili arkadaşlarımızın, ‘Neden aday adayı olmuyorsun’ şeklindeki söylemleri ile karşılaştık. Hani siyasette ‘Görevden kaçmak’ diye bir deyim vardır. Biz de bu düşünceden hareketle teşkilatlarımızın da desteği ile gelen bu taleplere kulağımızı tıkamadık. Cumhurbaşkanımızın söylemleri en büyük cesaretimiz oldu bu anlamda. Sonrasında zaten teşkilatlarımızın gücü ve desteği ile de yola çıkmış olduk.

SOKAĞIN NABZINI TUTUYORUZ
Peki Bahar Ayvazoğlu Meclis’e girdiği takdirde ne yapacak, yada ne yapmayı istiyor, yapacakları sadece vatandaştan dinledikleriyle kısıtlı mı kalacak, yoksa siyasette farklı şeyleri de hayata geçirmeyi düşünüyor mu?

Her zaman vatandaşla iç içe olmayı tercih ettiğimiz için deyim yerindeyse sokağın nabzını iyi tuttuğumuza inanıyorum. Başkanlık sistemi ile birlikte milletvekillerinin asli görevi yasama görevini üstlenmekle, sorunların çözümünde daha etkin olacak ve sorunlar çok daha çabuk çözüme kavuşacak. Bu yasalarla da sabitlenecek, çünkü sistem buna artık müsaade edecek. Bürokratik zaman aşımları ve engeller minimuma indirilecek, herkes kendi işini yapacak. Ve özellikle güçlü bir Başkan’la süreç hızlanacak. Sorunları görmek yeterli değil, onları çözüme kavuşturma noktasında etkin bir ortama sahip olmanız da çok önemli. Ben kafamdaki çözüm önerilerini bu ortamda daha kolay bir şekilde hayata geçirebileceğimize inandığım ve devletimin bütün vatandaşları olduğu gibi benim için de akıttığı milli servetin hakkını verebilmek adına bu göreve talip oldum. Bir anlamda böylesi bir dönemde görev yapacakların daha şanslı olduğunu da düşünüyorum. Çünkü kalıcı ve çözüm bekleyen sorunlara imza atacaklarını düşünüyorum.

İL BAŞKANLIĞINA DEVAM EDECEĞİM
AK Parti’den milletvekili aday adaylığı için 59 kişinin müracaatı oldu, listeye girememeniz halinde bir hayal kırıklığı ya da bir kırgınlık olacak mı?
Bütün samimiyetimle ifade etmeliyim ki, 16 yıl boyunca görevim ne olursa olsun parti organlarımız önümüze hangi listeyi koymuşlarsa o listenin hakkını verecek, arkasında duracak ve kişiye odaklı değil, davaya odaklı çalışmalar yaptık. Bundan sonra da birbirinden değerli 59 aday adayından hangisi listeye girerse girsin aynı şevkle, aynı inançla ve aynı güçle çalışacağımızdan ve onurla yürüttüğüm kadın kolları il başkanlığına devam edeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gerçek dava insanı zaten kendisini değil önce davasını düşünen insandır. Biz AK Parti ile siyasete girdiğimiz ilk gün de böyle düşünüyorduk, bugün de böyle düşünüyoruz, yarın da böyle düşüneceğiz.

Editör: Haber Merkezi