Arada tek tük derde deva olanlar çıksa da, uzun yıllar zaten kısıtlı olan maddi kaynaklarını ‘Transfer yapacağım’ diye heba etti Trabzonspor..
Hele de İstanbul takımlarının havalı ve çok pahalı oyuncuları kadrosuna kattığını gören taraftarın baskısıyla son dakikalarda alınan oyuncuların bütçeye verdiği tahribat hala giderilmedi.
Lange’den Tomas Jun’a..
Zokora’dan Malouda’ya, Janko’dan Yatabare’ye, hatta Waris’e kadar hep böyle oldu..
Yani, sorun şu ya da bu yönetimin değil..
Taraftarın transfer baskısına direnemeyen tüm yönetimler tekrarladı aynı hatayı..
***
Tabi bu hata, geçtiğimiz yıl doruğa tırmandı.
“Biran önce şampiyon olalım” diye 25’in üzerinde oyuncu alındı.
Bu oyunculardan ligde attığı 17 golle yararlı olan Cardozo’yu bir kenara bırakırsak, bir tek Constant, o da yüksek ücretinin kerameti yüzünden forma giyiyor şimdi..
***
Bu yıla baktığımızda ise ‘Trabzonspor sonunda transfer yapmayı öğrendi’ diyebiliriz.
Çünkü alınanların hepsi de banko oynuyor ve de takıma güç katıyor.
Mbia, Cavanda, Okay, N’Doye, Marko Marin ve son olarak Douglas.
Yani 6 banko..
Bunlara Onur, Mehmet Ekici, Yusuf ve Erkan Zengin gibi elinde olanları da de eklersen, eder 10..
Demek ki geçen sezon 25 değil de 2 3 banko oyuncu alınsaydı, zaten çok iyi bir takım olmuştun..
Kaldı ki her sezon üç banko alıp elindekilerle harmanlasan istemesen de iyi bir takım olursun..
***
Ve de Mbia, Cavanda örneğinde olduğu gibi, gerçekten sana katkı yapacak iyi oyuncuya para vermekten korkma..
Çok para verip iyi diye aldığın oyuncunun Bomba! çıkmasından kork..