Karadeniz’in incisi derler, ülkenin çimentosu derler ama maalesef şehircilik anlamında en fakir en bahtsız bir şehirdir Trabzon.

Sahipsiz şehir unvanını boşu boşuna almamış olacak.
Şehrimizde yapılan yanlışlar ve garabetlere şöyle bir değineyim.
***
Boztepe’ye hançer…
Trabzon’un göbeğine meydana yapılan üst geçidin görüntü kirliliğine birde Şehrin en güzel seyir terasına Boztepe’yi bağrından delerek tünel yapıldı. Boztepe’ye yapılan oteli saymıyorum bile.
***
Akyazı Projesi çöpe gitti.
Birçok seçim vaadinde yer alan Akyazı Projesi denizin doldurulmasını şiddetle reddeden bir toplum olarak proje hepimizi heyecanlandırmıştı. Sabırla yıllarca bekledikten sonra stadyum açılabildi. Stattan sonra sıra geldi kalan diğer projelere. Yıl 2020’yi gösterirken pat birden proje çöpe gitti kalan alana Şehir Hastanesi yapılmasına karar verildi. Böyle bir projeyi çöpe atıp hastane olarak buranın seçilmesi çok saçma değil mi? Bir tarafta 40.000 taraftar ve araç karmaşası, diğer tarafta hastalar can derdinde olacak.
Aynı şekilde Kaşüstü’nde yapılan hastanenin yeri ne kadar yanlışsa burası da yanlış.
***
Sıra Kaşüstü’nde mi?
Trabzon’un incisi kabul edilen birçok bölge iş bilmezler tarafından vahşice katledildi. Sırayla sayacak olursak Söğütlü, Yıldızlı, Beşirli, kısmen Ganita sahillerine yapılan ve hala süren deniz dolguları yüzünden sahillerimiz gibi su ürünleri yok olmakla karşı karşıya.
Plansız, ruhsuz, istişaresiz, Trabzon’un değerlerini yok sayan bu tavırdan bir an önce vazgeçilmeli. Şehre verilen zararlar hem görüntü kirliliğine neden olduğu gibi insanların psikolojisini de bozmakta.
Hele hele sahilin dibine yapılan gökdelen gibi binalara ne demeli. Bu inşaata kimler hangi şart, hangi kriter, hangi kanun, hangi emsale göre izin verdi? Kaşüstü’nün bağrına saplanan bu hançeri sebep olanlar hesap vermeyecek mi?

Son zamanlarda bölgenin turizm bölgesi olma yolunda mesafe kat eden Kaşüstü’nde yaşayanları rahatsız eden bir durum yaşanıyor. Kentin tek bakir kalan sahili Kaşüstü’dür. Bazı yüksek zekalılar bu bakir sahili mahvetmek, diğerlerine benzetmek adına projeler peşindeymiş. Ya arkadaşlar ne olursa olsun sizden ricam bir iş yapmadan önde o bölgede yaşayan insanlardan bir istişare edin. Bilgi alış verişinde bulunun. İnanın bir şey kaybetmez, aksine büyük takdir kazanısınız. Lütfen ama lütfen Kaşüstü sahiline dokunmayın. Orada yaşayanların, orayı gözü gibi koruyanların yanında yer alın. Bu konuda Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’tan da beklenti büyük. Her ne olursa olsun Kaşüstü sahillerini korumalı, sahip çıkmalı. Haydi Başkan göreve.
***
Seçilen yer doğru mu?
Normalde otogarın mevcut yeri değerlendirilebilirdi. Ama belki fiziki şartlardan ötürü tercih edilmeyebilir. Yalnız şu anda yapılmakta olan otogarın yeri konusunda çok tepki var. Maçka yolunun üzerinde olacak olan Otogarın dar ve işlek yol koşullarında çevreyi rahatsız edeceği konusunda fikir birliği var. İşte bu ve buna benzer sorunlar yaşanmaması İçin istişare şart diyorum. O bölge de ki vatandaşın düşüncesine göre otogar için en iyi yerin eski çimento fabrikasının yeri. Bence de iyi olurdu.
***
Adliye’nin adresi…
Trabzon’a yeni bir adliye şarttı. Ve yenisi için çalışmalar başlatıldı. Doğal olarak doğudan, batıya herkesin Adliye’ye bir şekilde işi düşüyor. Bu sebepten dolayı yeri stratejik bir önem taşıyordu. İşin Türkçesi her kesime uygun ortada bir yerlerde olmalıydı. Ama bir baktık ki turizmi kucaklayan, bağrına basan Kaşüstü’ne yapıldı. Herkes şaştı kaldı. Sonuçta tüm vatandaşlar düşünülmesi gerekmez miydi? Benim Ayşe teyzem Tonya’da kalkıp bilmem kaç vasıta değiştirerek Adliye’ye varacak. Birde buradan geri dönecek. Bakalım Ayşe teyzenin bütçesi buna müsait mi? İşte bu ve buna benzer sorunlar nedeniyle yerinin yanlış olduğunu düşünenlerdenim.
***
Bilerek ya da bilmeyerek yapılan bir kaç yanlış iş bile Trabzon’un yeterince dinlenmediğinin göstergesi olsa gerek. Ondan sonra ne deniyor sahipsiz şehir.