TRABZON’UN BELEDİYE BİNASI’NA VE İSKENDER PAŞA’YA SAYGI

Tarih Saygı İstiyor. Trabzon Belediyesi’nin tarihi binası da saygıyı hak eden bir eser. Belediye binası çocukluğumdan hatırladığım heybetli yapılardan biri. Belediye Zağanos’a taşınınca eski binası restore edildi. Fakat son gidişimde gördüm ki yapının alt kısımları önlü arkalı birer ticarethane binasına dönüştürülmüş. Ama yapılan iş tarihi dokuya hiç yakışmamış. Trabzon’un belediye binasının bu şekilde düzenlenmesinin belediyeye derinlemesine kazandıracağı nedir? Tarihi binanın taş duvarlarını delerek asılan tabelalar ise tam bir arabesk. Halbuki bu yapıya yönelik çok özel adımlar atılabilirdi. Mesela yapının alt kısmında bir İtfaiye Müzesi yapılabilirdi. Çünkü Belediye binasının alt tarafında vaktiyle Trabzon İtfaiyesi vardı. Trabzon İtfaiyesi hatırlı bir kurum aslında. Bilinmeli ki, Trabzon itfaiyesinin kökleri 1850 yılına kadar gitmektedir. Nitekim 1850 yılında Trabzon’da iki yangın tulumbasıyla, bunlardan sorumlu maaşlı müdür ve personeli bulunmaktaydı. Yine Trabzon’da 1876’da belediyeye bağlı Tulumbacıbaşı Mehmed Efendi’nin emrinde on üç tulumbacı görev yapmaktaydı. Belediye binasının kalan kısımları ise Trabzon Belediye Müzesine, Arşivine ve Araştırma Kütüphanesine dönüştürülmeliydi. Çünkü Trabzon’un kalbi Meydan’da esaslı bir kütüphane yok! Bu şekilde şehir için çok daha anlamlı ve hayırlı bir iş yapılmış olunurdu.


Saygı sadece mekana gösterilmez elbette. İnsan da saygı ister. Bahsettiğimiz belediye binasının hemen yanında Trabzon Valisi merhum İskender Paşa'nın mezarı yer alıyor. Bu mezar, tarihi İskenderpaşa Camii haziresi dediğimiz mezarlığın da bir parçasıydı. Trabzon’un hafızalarından biri olan hazire 1940’lı yıllarda yok edildi. Sadece İskender Paşa’nın kabri kaldı. Caminin ön tarafında ise çok eski tarihli bir İskenderpaşa Medresesi vardı. Umumi Müfettiş Tahsin Uzer onu da vaktiyle yıktırmıştı. Son zamanlarda belediye binasının restorasyonu yapılırken, o günkü belediye yöneticilerine: “İskenderpaşa Medresesi’ni olduğu yerde ihya ediniz.” diye bir hatırlatmam olmuştu. Fakat yapamadılar. Ayrıca, “Hiç değilse İskender Paşa’nın kabrinin ön tarafını yani eski mezarlık alanını yeşil alan olarak muhafaza ediniz ve buradaki Müslüman mezarlığına işaret ediniz.” dedik. Onu da yapmadılar. Daha ilginci, eski Müslüman mezarlığının olduğu alan kazıldı ve çıkan kemiklere rağmen vatandaşımızın çoğunlukla def-i hacet yapacağı yere dönüştürüldü. Cami ve belediye binasının ortak avlusuna tuvalet yapısı yapılır mı diye sorulabilir? Ama şu an itibarıyla gereksiz bir soru olur bu. Trabzon’da dört defa valilik yapan İskender Paşa’nın kabrinin etrafı bir saygı mekanı olmalıyken, yapılan son düzenleme ile kabrin etrafı bir tuvalet mıntıkasına, bir kaykay alanına ve gençlerin oturup yayıldıkları (!) hatta İskender Paşa’ya karşı ayaklarını uzattıkları muhabbet mekanına dönüştürüldü. Karşısında ayrıca bir belediye sosyal tesisi kurularak, vatandaşımızın keyifle çektiği sigarasını İskender Paşa’ya ve camisine doğru üflemesine yol açıldı.  Trabzon’a hizmet eden tarihi bir şahsiyetin kabrinin etrafını hürmetsizlik mekanına çevirmeye hakkı yok kimsenin. Buna müsaade etmeye de. O merdiven oturma yerleri bizce acilen çiçekliklere dönüştürülmeli, belediye ile cami arasına yapılan umumi tuvalet ise yeni yapılacak belediye otoparkı içine alınmalıdır. Bu şekilde iki tarihi yapının avlusu esasen, Trabzon’un her 15 Ağustos’taki fetih programlarının, İskender Paşa’nın huzurunda, yapılacağı bir yer olarak belirlenmeli ve tarihe saygı turizmine açılmalıdır. Bu itibarla, belediye binasıyla ilgili olarak Trabzon Belediye Başkanı Beyefendi’nin, İskender Paşa konusunda ise Trabzon Valisi Beyefendi’nin hissiyat göstereceğine inanıyorum.

TARİHİ MEZAR KİTABELERİ, MEZARLIKLAR VE TRABZON BELEDİYESİ

Tarihi mezar kitabeleri, bu coğrafyadaki en kıymetli sanat eserlerimiz, kültürel hafızamız ve bir nevi tapu kayıtlarımız. Trabzon’daki tarihi mezar kitabelerinin okunması ve yayınlanmasına yönelik olarak yakın tarihlerde Sayın Murat Yüksel tarafından ciddi çalışmalar yapılmış, bu çalışmalar Asım Bey’in başkanlığı döneminde yayınlanmıştı. Çok büyük bir kültür hizmeti oldu bu iş. Fakat yapılan çalışma daha çok Trabzon merkez kabristanlarındaki tarihi kitabeleri okumaya yönelikti. Trabzon’un merkez köyleri ve mahallelerindeki mezarlıklarda yer alan kitabeler okunamadı. Şimdi bu kesimlere yönelik bir proje yaptırılıp, Trabzon’daki akademisyenler üzerinden çalışma başlatılabilir. Bununla birlikte Trabzon Büyükşehir Belediyesinin Trabzon’un ilçelerindeki ve merkez ilçesindeki tüm mezarlıklarda yer alan mevtaları mezarlık bilgi sistemine dahil etmesi gerekir. Hatta tarihi mezar kitabelerinin ve eski mezar kitabelerine sahip kabirlerin de. Eski mezar kitabelerine ait orijinal kitabeler yanında kitabelerin bugünkü alfabeye çevrilmiş yazılarına da mezarlık bilgi sisteminde yer verilmesi hatta en azından fotoğraf olarak yer verilmesi, Trabzon mezarlık bilgi sistemini araştırmacılar için çok ciddi bir kaynak haline getirecektir. İlk defa Trabzon Büyükşehir Belediyesinin bu adımı atması ise ciddi bir farkındalık oluşturacaktır. Diğer taraftan, Trabzon merkezdeki Sülüklü, Ahi Evran mezarlıklarında iç burkan görüntüler var. Bahsedilen mezarlıklardaki çoğu tarihi mezar taşı kırılmış, yer değiştirmiş, tarihi mezar yerlerine yeni gömüler yapılmış durumda. Birkaç yıl evvel Ahi Evran’da gördüğüm mezar taşlarını şimdi aynı yerlerinde göremedim. Taşların akıbeti belli değil. Tarihi mezarlıklarda bu sebeple acilen kamera sisteminin kurulması gerekiyor. Sülüklü ve Ahi Evran mezarlığına hususen itina gösterilmesi lazım. Ahi Evran mezarlığı bir “gecekondu mezarlık” durumunda. Sistemsiz, düzensiz bir gömü durumu var. Mezarlığın istinat duvarları, giriş kapıları dökülüyor. Mezarlıkta esaslı bir düzenleme lazım. Tarihi mezar taşlarının usulüne uygun şekilde temizlenmesi, ilgili olduğu mezarda sabitlenmesi gerekir. Bir de Ahi Evran Camii’nin çevresinde yapılan ve onu Trabzon siluetinden koparacak yapılaşmaya asla müsaade edilmemeli. Çünkü burası, Ahi Evran gibi şahsiyetin adını taşıyan bir tarihi misyon camisidir.

MEZARLARI KAYIP MİLLETVEKİLLERİ VE SORUMLULUĞUMUZ

Konu Trabzon’daki tarihi şahsiyetler ve tarihi mezarlıklardan açılmışken, iki şehit milletvekilinden de bahsetmek istiyorum. 1920’de ilk TBMM’ye Trabzon milletvekili olarak katılmak için yola çıkan fakat eşkıyalar tarafından Çarşamba’da şehit edilen Eyübzade İzzet Efendi’nin ve Gümüşhaneli Ziya Bey’in mezarlarını önce İmaret Mezarlığına defnedildiği daha sonradan Sülüklü’ye taşındığı bilgisine ulaştım. Her iki ismin ailesi de kabirlerin İmaret Mezarlığından Sülüklü’ye taşındığını hatta kabirlerin Sülüklü’ye girişte sol tarafta olduğunu ifade ettiler. Fakat Sülüklü’deki tüm aramalarıma rağmen kabirlerini bulamadım. Bu iki şahsiyetten Ziya Bey’in üzerine yeni gömü yapılmış olma ihtimali çok yüksek. İzzet Bey’in mezarının ise ailesi tarafından aynı mezarlıkta farklı bir yere taşındığı ifade edildi. İki milletvekiline saygı gereği, gerekli tespitin yapılıp defnedildikleri muhtemel yerlerde hiç değilse birer sembolik mezar yapılması bir vicdani borçtur.

TRABZON’DA BİR HARP SİMÜLASYON MERKEZİ KURULMALI

Üsküdar Belediyesi’nin katkılarıyla 24 Temmuz 2022’de Tonya Sivritepe’de bir şehitler anıtı yapıldı. Sembolik bir anıt bu. Zira adı geçen tepede resmi kayıtlara göre bir şehitlik bulunmuyor. Üsküdar ve Tonya belediyelerini tebrik ediyorum. Yapılan anıt gibi, Akçaabat’ta 1830’daki Rus çıkarmasına karşı savunmanın yapıldığı Sargana’da ve 1915’de Rus mayınlarını denizden çekip Çanakkale’ye gönderme sırasında şehid olan sivil ve askerlere ithafen Kalanima’da, şehit  muvazzaflara yönelik Sultanmurat’ta, Fevzi Çakmak’ın komuta ettiği harplerin gerçekleştiği Madur ve Polut dağları civarında, şehitler dolayısıyla Yomra Kalafka’da büyük anıtlar yapılmalıdır. Anıtların yapımı yanında önemli olan bir konu daha var. O da Trabzon’da bir harp simülasyon merkezi kurmak. 1914-1918 aralığında gerçekleşen Türk-Rus harplerini, Türk milis harekatını, işgali, muhacirliği anlatan bir harp simülasyon merkezi kurulmasını tüm yetkili ve etkili kuruluşlara teklif ediyorum. Bu arada simülasyonun, bir olayın ya da durumun gerçeğe eş değer bir şekilde canlandırılması ya da sembolize edilme hali olduğunu hatırlatalım. 1830 Sargana Müdafaası, 1915 Kalanima’daki torpil faciası, muvazzafların 1916’da Trabzon’daki müdafaası, Trabzon’da görev yapan ünlü komutanlar, 1916’da birer kahramanlık numunesi olan Trabzonlu milisler, halkın müdafaadaki yeri, işgal ve muhacirlik acıları, toplumsal dramlar, katliamlar, Milli Mücadele vb. konular bu simülasyon merkezinde ciddiyetle işlenebilir. Trabzon, bir harp ve saygı turizmi için çok anlamlı bir mekana kavuşulmuş olur.

Konu sadece simülasyon merkeziyle sınırlı tutulmamalı elbette. Trabzon’daki harp mıntıkaları tespit edildikten sonra bu alanların tescillenmesi ve Çanakkale’de olduğu gibi çarpışma mevkilerine harp zamanındaki gibi bir gerçekçilik kazandırılarak bir açık hava harp müzesi özelliği büründürülmesi, tüm meçhul şehit kabirlerinin restorasyonu ve bayrak direkleriyle işaretlenmesi, yeni şehidliklerin tespiti ve tescili, bir harp ve saygı turizmi yaklaşımı ile ele alınması gereken çok ciddi diğer konulardır. Doğu Karadeniz’de bir ilk olacak böyle bir adım Trabzon Büyükşehir veya Ortahisar Belediyesine çok yakışacaktır.

YENİCUMA MAHALLESİ FETHİN TRABZON’A ARMAĞANIDIR

Yenicuma Mahallesi, bugünlerde yapımı devam eden çevre yolu ile gündemde. Çünkü çevre yolu semtin çoğu yapısını yıkmış, semtin önemli bir kısmını yol güzergahına katmış durumda. Halbuki bu mahalle, adını 1461’deki büyük fetihten sonra kılınan ilk Cuma namazından alıyordu. Bu namaza katılan büyük isimlerden biri ise Trabzon’un da Fatihi II. Mehmed’di. Mevkide vaktiyle tarihi Yenicuma Müslüman mezarlığı vardı. Yenicuma Mezarlığı, 1960’lardan sonra eski Doğum Hastanesinin yapılması sırasında ortadan kaldırılmıştı. Bir de mahallenin güney kısmında II. Abdülhamid’in Trabzon’a armağanı olan tarihi Cephanelik yer almaktaydı. Fakat yakın zamanlarda Karayolları tarafından yapılan çevre yolu ile Yenicuma Mahallesinin hemen hemen tüm özelliği ortadan kaldırıldı. Aynı yol, Cephaneliği de tıraşlayarak geçti. Cephanelik beton duvarlarla kuşatıldı, etrafından koparıldı. Halbuki, vaktiyle Cephanelik olan böyle bir mekana “Trabzon Askeri Müze”si olma şerefi ne kadar da yakışırdı. Bir müze yanında, Cephanelik alanında Trabzon konulu bir tarihi harp simülasyon merkezi kurulması ne kadar iyi olurdu. Keşke düşünülebilseydi. Böyle bir adım, Trabzon ismine yüksek değer katardı.

Şimdi gönül istiyor ki, Yenicuma Mahallesinin kalan kısımları kadim Trabzon mimarisi formunda Trabzon’a yeniden armağan edilsin. Hatta sadece Yenicuma değil; Tavanlı’nın, Tekke’nin, Zeytinliğin, Kindinar’ın, Ortahisar’ın, Arafilboy’un, Pazarkapı’nın geri kalan kısımları da TOKİ tarafından ama sadece geleneksel Trabzon mimarisi ile “hayata döndürülsün”. Şehrin giderek yok olan kimliği bir şekilde kurtarılsın. Bilinmeli ki, toplumların geleceği rant üzerine inşa edilemez. Rant, ancak ve ancak bir toplumun çok yönlü çöküşünü getirir.

ZEYTİNLİK’TE TARİHİ CANLANDIRMAK

Trabzon’un merkezinde vaktiyle yer alan fakat Tanjant Yolu yapımı sırasında yerle bir edilen kültürel değerlerimizden ikisi vaktiyle aynı yerde bulunan Zeytinlik Camii ve Cudibey İlkokuludur. Zeytinlik Camii, mimarisi çok eskiye dayanan ve semtle bütünleşmiş bir inanç yapısı, Cudibey İlkokulu ise adını ünlü eğitimci ve mütefekkir Müderris Cudi Efendi’den alan bir eğitim kurumu. Her iki yapı da Trabzon’un kültürel hayatında yer etmiş özellik taşımıştı. Tanjant yolu her ikisini de ortadan kaldırdı. Ortadan kalkan sadece mimari yapılar değil esasen bir toplum hafızasıdır. Cudibey İlkokulundan kala kala okul bahçesindeki tarihi çınar ağaçları ile küçük bir alan elde kaldı ve burası da hemen otoparka çevrildi. Şimdi,  Trabzon Büyükşehir Belediyesi bu bahçeyi bir bahçe formunda ele alarak, ağaçlara zerre zarar vermeden, bahçe içine Cudibey İlkokulu ve Zeytinlik Camii'nin orijinal görünümünden hareketle butik bir Zeytinlik Camii ve butik bir Cudibey İlkokulu yapmalıdır. Muhtemel yapılar sadece, hem tarihin bilinmesi, hem tarihi şahsiyetlere saygı, hem de semte saygı gereği inşa edilmelidir. Öte yandan, Zeytinlik semtine adını veren zeytin ağaçlarına hürmeten semte bol miktarda zeytin fidanı dikilmelidir. Hatta Tanjant Yolunun Hacıkasım kavşağı ile Zeytinlik kısmı sadece zeytin ağaçlarıyla donatılmalıdır. Yeniden yapılacağı söylenen Karagöz Meydanına, Trabzon’da mazisi, kökü olmayan ağaçlar yerine tamamen zeytin ağaçları dikilmelidir. Hem de ekonomik değeri olan Trabzon zagudası türünden. Karagöz Meydanı’na ayrıca yıkılan Karma Ortaokulu’nun butik bir binası yapılmalıdır. Bu okuldan mezun olanların hatıralarına saygı gereği… Trabzon Büyükşehir Belediyesinin veya Ortahisar Belediyesi’nin hassasiyet göstereceğine, işi ivedilikle ele alacağına inanıyorum.