Trabzon Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TrabzonSİAD) Başkanı Sırrı Eren gazetemize konuştu. Eren ekonomiden ticarete Trabzon için yapılması gerekenler konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte Eren’in açıklamaları…
Dernek yapısından ve son dönemdeki çalışmalarından bahseder misiniz?
“TrabzonSİAD rahmetli Reha Üçüncüoğlu ve Trabzon'un değerli iş insanları tarafından 1995 yılında kuruldu. Gelenekleri, teamülleri olan bir derneğiz. Başkan iki yıl görev yaptıktan sonra görevi yardımcısına bırakıyor. Bu sistemi yirmi beş yıldır sürdürebilen bir kurumuz. Dernek gücünü elbette ki güçlü üye profilinden alıyor. Yönetim kurulu olarak iki önceliğimiz var. Birincisi Trabzon'u daha yaşanabilir bir hale getirmek için neler yapabiliriz, sorunlarına ne tür çözüm önerileri sunabiliriz; ikincisi üyelerimizin ticaretine ne tür destekler sağlayabiliriz. Bunun yanı sıra üyelerimize katkı verici bilgilendirme toplantıları, organizasyonlar düzenliyoruz. Girişimcilere, üniversite kulüplerine destek oluyoruz. Ekonomi alanında Türkiye'nin çok önemli isimlerini şehrimiz iş dünyasıyla buluşturduk. Şehrimizdeki kurumlarla diyaloğumuz oldukça iyi. Ortak etkinlikler düzenliyor ya da etkinliklere katkı sunuyoruz. Trabzon iş dünyasının çatı kuruluşu, benim de istişare kurulu üyesi olduğum, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'dır. Derneğimizin Oda ile ilişkileri üst düzeyde.”
Başkan Sırrı Eren, Sorumlu Yazı işleri Müdürümüz Selahattin Özcan’a konuştu
BÜYÜK SES GETİRDİK
“Trabzon Ticaret Borsası'yla da fındığın tanıtımına katkı veren organizasyonlar yaptık. ‘Dünyanın fındığı burada’ sloganı ile gerçekleştirdiğimiz sosyal medya etkinliği oldukça büyük ses getirdi. Sayın Valimiz, milletvekillerimizin tümü, yerel basınımız, toplumun her kesimi destek verdi. Bu etkinlik ile fındığın tanıtımına katkı vermenin yanı sıra fındığın sosyal medyada çok yönlü konuşulmasını sağladık. Verim ve kalitenin artırılması adına çözüm önerileri ortaya koyduk. Salgın dolayısıyla fındık hasat mevsiminde ‘Maske, mesafe, temizlik’ kuralına dikkat çekmek için ‘Fındıksız da olmaz tedbirsiz de’ sloganı ile bir etkinlik düzenledik. Geçtiğimiz yıl Trabzon Sanatevi'nin organize ettiği 11.Uluslararası Sanat Günleri’ne dernek olarak destek verdik. Bu organizasyon maalesef bu yıl pandemi sebebi ile gerçekleşemedi. Şehrimizde bu tür uluslararası organizasyonların artması taraftarıyız. TURSAB ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile istişare ederek üyelerimizin görüşleri doğrultusunda hazırladığımız turizm çalışmasını mayıs sonu açıkladık. Fikirlerimizi basın aracılığıyla kamuoyu ile paylaşıyoruz ama asıl tercihimiz konuları muhataplarına iletmek şeklinde oluyor.”
ZOR GÜNLER YAŞANMAKTA
“Salgın sebebiyle iş dünyası olarak zor günler yaşamaktayız. Sayın valimiz İsmail Ustaoğlu başkanlığındaki il hıfzıssıhha kuruluna ve büyük özveri ile çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza verdikleri mücadele için teşekkürlerimizi arz ediyorum. Bu dönem ‘bir elin nesi var iki elin sesi var’ mantığı ile birlik içerisinde hareket edilmesi gereken ve STK'ların önem kazandığı bir dönem. Pandemi sürecinde üyelerimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini yetkililere iletme noktasında önemli çalışmalar ve yazışmalar yaptık. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası vasıtasıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne, DOKASİFED vasıtasıyla TÜRKONFED' e üyelerimizden gelen tüm talepleri ilettik. Balıkçılık sektörünün sorunlarına değindik. Bu süreçte açıklanan destekler için hükümetimize teşekkürlerimizi arz ederiz. Bölgemiz için çok önemli olan turizm ve hizmet sektörü bu salgında zor bir süreçten geçiyor. Yeni açıklanan desteklerin can suyu olacağını umut ediyoruz. Pandeminin sürdüğü unutulmamalıdır. Ertelenen ödemelerin pandemi bitmeden ödenmeye başlaması normalleşmenin oluşmadığı ortamda eski cirolarına ulaşamamış işletmeleri zorlayacaktır. Bu sebeple süreç sonuna kadar firmaların ödemelerine başta SGK ve vergiler olmak üzere yeni ertelemeler, yeni yapılandırmalar getirilmesi üyelerimizin ve tüm iş dünyasının beklentisidir.”
ORTAK AKIL ÖNEMLİ
Trabzon'un gelecek vizyonunda neleri önemsiyorsunuz?
“Öncelikle ortak aklı çok önemsiyoruz. Sorunların birlikte tartışılması gerektiğini, geniş paydaşlarla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son dönemde bunun sıkıntıları yaşandı. Hatta en son demiryolu konusunda bile farklı güzergah açıklamaları yapıldı. Şehrin ihtiyaçları öncelik sırasına dizilirse, konuların çözülmesi adına elbirliği ile çalışılırsa çok daha hızlı yol alınır. Trabzon bunu geçmişte başardı. Demiryolu konusu uzun yıllara dayanan önemli bir konu. Yapılmış etüt çalışmaları, verilmiş sözler var. Beklentimiz demiryolunun yapım ihale tarihidir. Demiryolu; Erzincan, Trabzon, Rize, Samsun şehirleri arasında bir konu değildir. Şehirlerarası değil uluslararası bir projedir. Ayrıca yatırım adası projesi Trabzon'un vizyon projesidir. Uzun zamandır gündemde. İçerisi iyi doldurulmalı, demiryolu ile desteklenmelidir. Güney çevre yolu ya da transit yol da Trabzon'un olmazsa olmazıdır. Turizm şehri olmaktan bahsediyorsak transit bir tırın sahil yolunda sıkışmasının mantığı yoktur. Körfez ülkeleri turizmi şehrimizin geleceğinde çok önemlidir. Pandemi sebebi ile bu dönem değeri daha da anlaşıldı. Elbette sadece körfez turizmi olarak düşünmemeli turizmi çeşitlendirmeliyiz ama mevcut potansiyeli de doğru yönetmeliyiz. Farklı ülkelerin ve yerli turistlerin de ilgisini çekme adına gastronomi alanında, yaylacılık anlamında yapılması gereken önemli çalışmalar var. Bölgemizde Covid-19 sonrası, insanların bireyselleşen tatil tercihleri ile gelişmesini beklediğimiz doğa turizmi içerisinde yerel halk da yer bulmalı, kırsal turizm gelişmelidir. Batıda kırsalda ve tarım arazilerinde yapılan ve ev usulü zeytinyağı yapımı, şarap yapımı gibi örnekleri olan agro turizm fındık ve çay bahçelerinde de uygulanabilir.”
TURİZMİ TEK SEKRETERYA YÖNETMELİ
“TrabzonSİAD olarak geçtiğimiz yıl agro turizme destek olarak yönetim kurulu üyemiz Seyyare Sungur ile birlikte ‘Fındık Ocağı Hasat Şenliği’ gerçekleştirdik. Fındığın dalından toplanarak çikolata haline geliş sürecini insanlara yaşattık. Bu tür organizasyonların sayısını artırmalıyız. Turizm ile ilgili üyelerimizle yaptığımız anketler ve kurumlarla istişare sonucu hazırladığımız ‘Daha Yaşanabilir Turizm Şehri Trabzon’ çalışmasını pandemi sürecinde kamuoyu ile paylaştık. Burada değindiğimiz konuların Trabzon'un gelecek vizyonu açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Turizmin tek sekretaryadan yönetilmesi gerektiğini; turizmde Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, TURSAB ve TTSO'nun planlamada çatı kuruluşlar olması gerektiğini düşünüyoruz. Turizm şehri olmanın birinci kuralı şehrin önce içinde yaşayanlara güzel gelmesidir.”
BEKLENTiLER VAR
Şehrin içinde yaşayanlara güzel gelmesi için neler olmalı?
“Görsel zenginliği, şehrimizdeki müze sayısını mutlaka artırmalıyız. Sayın Bakanımız Faruk Özak'ın bakanlığı döneminde girişimler başlatılan Rus işgali döneminde şehrimizden götürülmüş kıymetli el yazması eserler, Çarşı Camii ve Ahi Evran Camii’ne ait kıymetli eşyalar ve çeşitli yüzyıllara ait Kuran- ı Kerim'lerin tekrar Trabzon'a kazandırılması ve bir müzede sergilenmesi tarihimize sahip çıkmamız adına oldukça önemlidir. Sahil yolu nedeniyle kaybolan plajların tekrar kente kazandırılması adına Gülcemal Projesi'nin dalga kıranlar ile desteklenerek kumsal alanı yaratılması faydalı olacaktır. Kurumlar arası iş birliği artırılarak ulaşım sorununa köklü çözümler bulunmalı, hafif raylı sistem konusu netleştirilmelidir. Kent merkezine giriş kolaylaştırılmalı, Gazipaşa caddesi canlandırılmalıdır. Tüm şehrin sahiplendiği bir balık festivalini geleneksel hale getirmeliyiz. Şehrimizin önemli unsurlarından olan hasır ve kazaziye sektörüne hem üretim hem mağazacılık aşamalarında iş geliştirici destekler ve eğitimler verilmelidir. Kültürel bir öğe olan bu sektörün belli odak noktalarda turist ile toplu buluşması sağlanarak ticaret hacminin artması hedeflenmelidir. Şehre ve turizme yönelik sosyal politikalar üretecek “Kentsel Gelişim Vakfı” kurulmasının Trabzon'a katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu düşüncemizi Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Murat Zorluoğlu ile paylaştık. Sayın Ahmet Metin Genç ile de Ortahisar ile ilgili düşüncelerimizi paylaştık. Sayın Genç ortak akla önem veren, STK'lar ile diyaloğu iyi bir başkan. Sayın Murat Zorluoğlu da önceki görevinde vali fakat kayyum belediye başkanıydı. Belediyecilik anlamında bir ön çalışmayla Trabzon'a geldi. Şehrin bu dönemden beklentisi büyük.”
MİRASA UYGUN PLAN YAPILMALI
Trabzon'un marka değeri nasıl arttırılabilir?
“Trabzon zaten tarihi misyonuyla İpekyolu İş Adamları Zirvesi'ne ev sahipliği yapan, ticaret koridorlarında tarihsel bir yeri olan, tarihsel misyonu büyük bir marka şehir. Geleceğimizi bu mirasa uygun olarak planlamalı, seksenli yıllarda İran transit nakliyesiyle, doksanlı yıllarda Sochi pazarı ile canlanan uluslararası ticaretin bir ayağı olma özelliğini geri kazanmalıyız. Karadeniz somonu ile son yıllarda Japonya ve Rusya'ya önemli ihracat rakamlarına ulaşıldı. Bu tür pazarları yakalayan firmalara destek olunmalı, ihracatımız çeşitlendirilmelidir. Şehrimizde devlet destekleriyle Teknofest ve benzeri devlet organizasyonları ve bölgesel toplantılar düzenlenmelidir. Bu noktada Teknofest'in önümüzdeki yıl Trabzon'da yapılması adına Sayın Milletvekilimiz Bahar Ayvazoğlu ve KTÜ Rektörümüz Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı tarafından gerçekleştirilen çalışmaları çok olumlu buluyoruz. Bu tür organizasyonlar şehre getireceği ekonomik canlılığın yanında şehrin marka değerine de katkı yapacaktır. Avrupa Gençlik Olimpiyat Festivali (EYOF) gibi uluslararası organizasyon ve turnuvaların şehre kazandırılması adına şehir dinamiklerinin ortak hareket ederek yabancı ülkelerde lobi faaliyetleri yürütmesi sağlanmalıdır. Uluslararası Sanat Günleri, Karadeniz Tiyatro Festivali gibi gelenekselleşmiş uluslararası organizasyonların sayısının artması adına mücadele verilmesi gerekmektedir. Fındık bölgemizin ve Trabzon'un dünya çapında ürünüdür. Bu sebeple dünya pazarındaki payını koruması adına çalışmalar teşviklendirilerek verim ve kalite artırıcı çalışmalar fazlalaşmalıdır. Ticaret Borsası tarafından yapılan örnek bahçelerden alınan olumlu sonuçlar ortada.Sağlık turizmi, kongre turizmi gibi hedefleri de çok önemsiyoruz. Başta da dile getirdiğim gibi Trabzon'un hedefleri olmalıdır, Trabzon asla hedefsiz kalmamalıdır.”
