Bülent Arınç Bey'i bundan önceki yazılarımda çok eleştirdim. Hatta milli duygularının zayıf olduğunu düşünüyorum diye de alenen yazdım. Cemaatle yakın durmalarının toplumda bir yarılmaya sebebiyet verdiğinden bahisle izan kıtlığından dahi bahsettim.
Yani her şeyi söyledim, yazdım hakkında.. Ama Bülent Arınç'a bir konuda söz söylemeyi aklımdan dahi geçirmedim. O da ar ve edebe olan düşkünlüğü konusudur.
Gerçekten hakkında yazı yazarken yanlış anlaşılır diyerek terlediğim oldu. Bir yazar olarak kişiyi her konuda alır duvara çarparım. Ama kişi eğer iffete, ara derin hassasiyet duyuyorsa olanlara bu konuda zerre miskal bir laf etmem. Yani siyasetçiler arasında Arınç'ın ar damarı herkesten yüksektir..
Gelelim diğer konuya.. Yakın zamandaki bir söyleşisinde Arınç, “Bu parti Tayyip’in partisi değildir. Bu parti milletin bize bir emanetidir, hepimizin partisidir. Bir kişinin şahsi mameleki haline getirilemez” demiş. Bu partinin Cumhurbaşkanımız olmasa bir hiç olduğunu bilmiyor olması siyasi bir amulet olsa gerek.
 Rengin Arslan'la yaptığı ropörtajda Arınç, Başbakan Binali Yıldırım'a şu ağır sözlerle yüklendi: "Siz benimle bir konuşma yapıyorsunuz, ben de spontane olarak bildiklerimi size söylüyorum. Ama benim yerimde sayın Binali Yıldırım otursaydı herhalde bu soruları alır, önce sayın Cumhurbaşkanımızla konuşur, sonra size cevap vermeye gayret ederdi. Benim böyle bir becerim olmadığı için ben sizinle doğrudan doğruya konuşabiliyorum."
Bence burada ipin ucunu kaçırdı Arınç. Özal-Akbulut göndermesi yaptı aslında. Yani güdümlü birinin Başbakanlık makamını işgal ettiğini açıkça beyan etmesi siyasi anlamda frensiz olduğuna delalet ediyor.
Arınç, Başkanlık konusunda "Başkanlık konusundaki tartışmalar yeni Anayasa’nın da önüne geçti. Maalesef Türkiye’de her meselenin önünü kapatan bir konu haline geldi" demesi ilkesel bir duruş gibi görünse de belli şikayetleri gündemleşiyor.
Arınç Davutoğlu için ‘Hiç alışık olmadığımız bir vefasızlık örneği oldu’ blardo tabiriyle bir kesme..
Bence ilgisizlik yaşayan siyesetçi örneği sergileyen Arınç’ın yakın arkadaşlarına salvoları kaldıysa bir kıymeti kendinden götürüyor.
     
***


Özür: Dünkü yazımda Ortahisar Belediyesi’ne ait olmayan Meydan’ı bilgi eksiğiyle onların uhdesinde göstermiş Ahmet Metin Genç’e haksızlık etmişim.