RÖPORTAJ: ENES AYDIN - Trabzonlu sanatçı Başak Akbay ile sanatı ve Trabzon’u konuştuk. Akbay, oyunculuk mesleğine nasıl adım attığını anlatırken aynı zamanda Trabzon sevgisini ve bu şehrin sanata bakış açısını değerlendirdi. Başarılı oyuncu çok sevdiği Trabzon’a biraz sitem de bulunarak, “Deniz kentiyiz ama dalga sesi duyulmuyor, yeşil cennetteyiz ama her yer beton, sanat kentiyiz ama futbolcuya sanatçıdan daha çok değer veriliyor” dedi. Haksız da sayılmaz…
İşte Başak Akbay ile o keyifli söyleşimiz:
ASLINDA MÜZİSYEN OLACAKTIM
“Aslında çok uzun bir hikâye. Doğma büyüme buralıyım. 17 yaşında konservatuar kazandım. Gidiş o gidiş. O gün bugündür Ankara’dayım. İşin doğrusu ilk başlarda tiyatro gibi bir düşüncem yoktu. Ben şarkı söylemek istiyordum. Sonra bir gün ne hikmetse aslen Amerikalı ama Trabzonlu biriyle evli olan bir
müzik öğretmeni beni dinledi ve babama ‘kızınızı tiyatroya yönlendirmelisiniz’ dedi. Açıkçası İlahi bir işaret gibi de Trabzon Devlet Tiyatrosu da bir kurs açtı. Oranın ilk kursiyerlerindenim. Kadri Özcan’la çalıştım ve zehri orada aldım.”
Müzisyen yerine oyunculuğu seçtiğinize hiç pişman oldunuz mu?
SANIRIM İÇİMDE KALDI
“Arada dayanamayıp şarkı söylüyorum. Sanırım o içimde kaldı. Belki bir gün onunla alakalı da bir şeyler yaparım. Şuanda tam olarak istediğim yerdeyim. Oyunculuğa girdiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Şarkı söyleseydim, müzisyen olsaydım gibi bir şeyim olmadı. Ama her zaman müzisyenlere hayranlık duyuyorum. Bir enstrüman çalıp, beste yapabilen insanlara her zaman hayranlık duyuyorum.”
‘Deniz Yıldızı’ dizisinde sevildiniz ve tanındınız sizin için nasıl bir kazanım oldu?
DENİZ YILDIZI BENİM İÇİN OKULDU
“Deniz Yıldızı, tiyatrodan bambaşka bir okul. Yani orası benim için televizyon okuluydu. Hatta Deniz Yıldızı’nın seçmeleri olduğu aşamada mezuniyet sınavlarım devam ediyordu. Başlangıç olarak televizyonun tiyatrodan çok farklı olduğunu anladım. Tiyatroda oynarsın. Bir akış, giriş gelişme ve sonuç vardır. Ama ekranda öyle bir şey yok. Apayrı bir sahneyi çekiyorsun, sinir krizi geçiriyorsun, sonra biranda normale döndüğün halini çekiyorsun. O çok başka bir şeydi. Orada çalıştığım insanlara minnet borçluyum.”

Dizinin bir bölümünde Trabzonspor forması giydiniz tepkiler nasıl oldu?
TRABZONSPOR FORMASI İLE EKRANLARDAYIM
“O iş biraz zor oldu. Giymememi söylediler. Bende giymek için ısrar ettim. Sonuçta Deniz Yıldızı’nda kendi kıyafetlerimi kullandığım için özgürdüm. Bu süreçte nereleri aramadım ki. Trabzonspor ile işi hallettim ama farklı problemler oldu. Bir izni bile almak çok sıkıntılıymış onu anladım. Yayın günü geldi ve nasıl görüneceğim diye düşünürken, baktım Trabzonspor formamla ekranlardayım. Tamam, dedim amacıma ulaştım.”
Trabzon çokça sanatçı yetiştiren bir şehir. Sizce aynı ölçüde de sahip çıkılabiliyor mu?
SANATA SAHİP ÇIKILMIYOR
“Sanki çıkılmıyor. Mesela ben şuana kadar bir Trabzon filminde oynamadım. Bir Karadeniz filminde oynamadım. 8 senedir sektörün içindeyim, Ankara’dayım. Hala Trabzonlu musunuz, diye soran var. Sanata çok sahip çıkılmıyor. Açıkçası sanatçının bir futbolcu kadar
değeri yok. Bu durumda beni oldukça üzüyor.”
Sanat kariyerinize Trabzon’da devam etmeyi düşünür müsünüz?
ÇOCUKLUĞUMDA Kİ TRABZON’U ÖZLÜYORUM
“Trabzon’da kalarak yapabileceğim bir şey yok. Ankara’da bile imkânlar kısıtlı hale geldi. Ancak Devlet Tiyatrosuna girip de, kadro alırsam, Trabzon’a da tayinim çıkarsa o şekilde gelebilirim. Ama artık burada yaşamayı da düşünmüyorum. Tatil zamanları gelmek çok daha cazip geliyor. Hele ki Trabzon’un şu son halini gördükten sonra çocukluğumdaki Trabzon’u özlemiyor değilim. Her yerde yol, bina gördükçe gerçekten üzülüyorum.”
Bize biraz Trabzonspor sevginiz ve Trabzonluluğunuzdan bahseder misiniz?
BÜTÜN MAÇLARA GİDİYORDUM…
“Zaten doğma büyüme Trabzonlu olduğum için babamın kızıyım diyorum. Aslında yarı İzmirliyim ama ben hep tam Trabzonluyum diyorum. O delilik, bir anda öfkelenmek ve parlamak yani tam bir Karadeniz kızı olduğumu düşünüyorum. Trabzonspor’a olan sevgim ise çocukluktan geliyor. Bütün maçlara gidiyordum. Ne zamanki sporun içine şiddet girdi, o koltuklarımız sökülüp atılıp babamın beline geldi. O gün itibariyle ben maça gitmeyi bıraktım.”
Trabzon’da gezmeyi ve yemeyi en çok sevdiğiniz şeyler?
KEŞKE DALGA SESİYLE UYANABİLSEYDİK
“Uzungöl’e gittim uzun bir aranın ardından. Sanırım en son çocukluğumda gitmişim. İnanılmaz bir yapılaşma, her yer otel olmuş. Gördüğümde inanamadım. Memleketimi çok seviyorum keşke bozmasalar deniz benden uzaklaşmasa. Ben dalga sesi ile uyuyan bir çocukken şuan evimin önünden denizi gördüğümde şükreder hale geldim. Yemeğe gelecek olursak, geldiğimden beri simit yiyorum. Buranın simidi hiçbir yerde yok. Karadeniz fırınları var ekmeğini tutturuyorlar ama simit yok, yapamıyorlar.”
İstanbul ve Ankara’da Trabzonlu sanatçılar olarak bir birlikteliğiniz dayanışmanız söz konusu mudur?
ÖDÜL TÖRENİNDE TANIDIM
“En son İstanbul Üniversitesi Üni-Ts grubu Karadeniz’in ‘En’lerinde bana ödül verdiler. Şaşırdım ama mutluda oldum. Orda çok güzel bir birlikteliğimiz oldu. Yeni insanlarla pırıl pırıl genç arkadaşlarımla tanıştım. Bende iş için İstanbul’a yerleşmeyi düşünüyorum. Maalesef Ankara defterini kapatıyorum.”
Sizin eklemek istedikleriniz?
TERS BİRADERLER İLE VİZYONDAYIZ
“Yakında sıcacık bir komedi filmi ‘Ters Biraderler’ ile vizyondayız. Orda Karadeniz kızıyım. İlk sinema filmi deneyimim, çok sıkıntılı süreçlerden geçip, bu filmi çektik. Seyircimizi sinemaya bekliyoruz, onlara ihtiyacımız var.”








