Şike anıtı her şeyi çözecekti. Siyasetin labirentlerindeki emir komuta zinciri buna mani oldu. Bir utanç ebedi olarak nesilden nesile naklolur diye buna engel oldular.
Halbuki devasa bir şike anıtı dikilmeye başlandığı andan sonra, o kupayı bize vermede ketum davrananların tümü, yeter ki böyle bir lekeyi ebedi kılmayın diye ayağımıza gelecek, beraberinde de hakkımızı getircekti.
Ne olduysa oldu, siyasi ikbal, kişisel beklentiler koca bir şehrin zaferini körkütürüm etti.
Bu şike anıtının dikilmesine mani olanlar sadece iktidar tarafında durmuyor. Muhalefet tarafı da çok mahsurlu bir yerde ikamet ediyor. Muhalefetin il başkanları başta olmak üzere sözü olan vekilleri bu işi ne takip ediyor ne de bu konuda baskı oluşturacak eyleme ve söyleme sarılıyor.
Herkes şahsi menfaatlerini müstevlilerin menfaatleriyle birleştirmiş sanki.
"Dünya başıma yıkılsa bu anıt dikilecek" diyen bir kudret ne sağdan ne soldan ete kemiğe bürünemiyor.
Şike anıtında şikeye karışmışların isimleri, cürümlerine göre tek tek sıralanıp, tarlalar, ekinler, başaklarla ilgili sözler oralara nakşedilmeliydi.
Dünyada bir ilke imza atamadık.
Korktuk, çekindik ya da telkinlere yenildik.
Trabzon, borç verilen yardımlarla, birkaç tesis ve hizmetle esir alındı adeta.
Herkes hakikati biliyor, kimse hakikat yolundan gitmiyor.
Şahsen bunları çokça yazdım. Ben ahirete gerçeği örten değil hakikati kazandıran bir yüzle Huzur-i İlahi'ye çıkmak istiyorum.
"Devasa gazetelerde yazı yazdırmazlar, ulusal bazdaki emellerime zeval gelir" gibi paranoyak davranışlar benim ruh kökümde konuk olamaz.
"Ya hakikat ya zillet gerisi benim için illet" şiarından geri adım atamam.
 Eğer biz rakibin yaptığını yapsaydık bırakın futbol aleminde yer almayı bizim tarihteki o büyük başarılarımızı bile tarümar ederlerdi.
Söylemedikleri kötü söz, imha etmedikleri bir değer bırakmazlardı.
Efsanelerimiz önce masallaşır sonra mafsallaşırdı.
Boyun eğmek, bile bile hakikate diz çöktürmek aklıma gelince isyanlarım Zigana dağında yankılanıyor.
"Evet haklısınız ama konjotür elvermiyor" yorumunu duyunca nefretim katlanıyor, sevdiklerimi dahi öcü görüyorum.
Ne yapılmalı..
Önce şike anıtının inşaatına başlamalı sonrasını seyrine bırakıp seyran etmeli.
Göreceksiniz ki nesepsizler hesap yapcak, aman yapmayın diye buraya akacak.
Kupa mı; çaldıkları gibi iade ederler. Hem de aynı mahareti göstererek.