- KADINLARDAN BÜYÜK OY ALIYOR
- ÖN TARAFTA BAĞIRIYOR ARKADA AŞK YAŞIYORLAR!
İsrail’in Gazze’ye saldırıları karşısında Türkiye’nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz? İsrail verdiği ödülü de geri istedi?
Tayyip Erdoğan ve iktidar şu anda gürültü yapıyor ve bu işi gürültüyle götürüyor. İşin perde arkasında ise bir tiyatro sahnesi var. Ön tarafta tiyatro oynuyor onlarla. Her şeyi söylüyor ama arka tarafa geçti mi de kuliste aşk hayatı yaşıyorlar. İki sevgiliye dönüyorlar. ‘Biz önde böyle böyle diyoruz. Siz bizim dediğimize bakmayın’ diyorlar. Herkes İsrail’in verdiği ödülü iade et diye baskı yapıyordu ona. ‘Niye ödülü iade ediyorum. Ben ödülü aldığımda İsrail böyle değildi’ diyordu. Sonra ödülü verenler iade etmesini istedi. Ondan sonra al başına çal desen ne olur!
- EKMELEDDİN BEY TÜRKOĞLU TÜRK
Bence bulunabilecek en doğru aday.. Hatta mükemmel bir aday Ekmeleddin Bey.. Türkiye’de ondan iyi aday bulmak mümkün değildi. İnsanlar tanıdıkça, dinledikçe Sayın İhsanoğlu’nu daha çok seviyor ve benimsiyor. Tayyip Erdoğan her zamanki siyasetini yapmaya devam ediyor tabiî ki. Çıkmış ‘Türkiye’de doğmadı, Türkiye’yi ne biliyor’ diyor. Mustafa Kemal de Selanik'te doğdu, Başbuğumuz Türkeş Lefkoşa'da doğdu. Ekmeleddin Bey Türkoğlu Türküm diyor. Sen ne diyorsun. Söyle. Böyle siyaset yapılmaz. Bir tarafta Türkoğlu Türküm diyen Ekmeleddin Bey var, diğer tarafta ‘Türküm’ diyemeyenler var. Seçimin aslında özeti budur. Bu millet sandığa giderken bunu iyi düşünsün.
- MEVSİM NEDENİYLE SEÇİM HAVASI YOK
Mevsim seçim için uygun değil. Bu nedenle de seçimin havası yok. Diğer partilerin Trabzon’da hiçbir çalışması yok. Mahalle temsilcileri ortada yok. Herkes bir yerde ve bu durum tüm partiler için geçerli. Kampanya yapacak eleman sıkıntısı var. Bir de yaz olduğu için gezen seçmen CHP’li diyorlar. Ben de para AKP’lilerde, gezecekse onlar gezer diyorum. Para onlar da. Eskisi gibi tatile gidenlerin hepsi CHP’lidir düşüncesi yanlış. Gezmek sadece beş yıldızlı otele gitmek değil. İnsanlar çıkmış yaylaya yerleşmiş. İstanbul Ankara resmen boşalmış zaten. Kimse yok.
- KATILIM YÜKSEK OLURSA 2.TURA KALIRIZ
CHP ile MHP’nin son seçimde aldığı oyların toplamı 43. AKP’ninki de yüzde 43 diyelim. BDP de tarihinin en yüksek oylarını alacak. Çünkü Kürt milliyetçiliğinin zirve yaptığı bir dönem. Dolayısıyla bugüne kadar aldıkları oyların en yükseğini alacaklardır. Ne kadar alırlar bilmiyorum ama ben 7’nin altında olmaz demiştim. 8 de sürpriz değil benim için. Geri kalıyor yüzde 92. 92’yi ikiye böldün mü 46.. Yani Sayın İhsanoğlu 41’i geçerse seçim 2. tura kalıyor. Seçime katılım oranı düşmezse Ekmeleddin Bey’in 2. tura kalacağına eminim.. Ama beklenmedik bir düşüklük olursa onu bilmem. 80 in altına inmezse bir sıkıntı yaşanmaz. AKP yurt dışı oylarına çok güvendi. Bana göre yüzde 30’u bulmayacak oy kullanma yüzdesi. Bunlar çok güveniyordu yurtdışı oylarına, 2 puan fark atacağız diyorlardı. Orası yıkıldı gitti.
- OECD’NİN İSRAİL’E VETOSUNU AKP KALDIRDI
Malatya’da kürecik üssü var. Hamas’ın attığı füzeler buradan gelen sinyallerle kesiliyor. Gitsin el koysun. Füzelerin 50 tanesi İsrail’e düşsün. Halk sokağa dökülür, hükümete baskı yapar. Yapabiliyor mu, yok. OECD’nin İsrail’e yönelik vetosu vardı. Türkiye 2010 yılında vetoyu kaldırdı, İsrail’in üye olmasını sağladı. Yani ekonomik anlamda onun hareket alanını genişletti. Büyükşehir Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu, ‘İsrail mallarını veto edin’ açıklaması yaptı. Ekonomi Bakanı Zeybekçi, ‘Ne boykotu sakın öyle bir şey yapmayın’ dedi. 2009 yılında da Gazze’ye saldırılar vardı. O zamanın milli eğitim bakanı Hüseyin Çelik, genelge yayınladı sakın İsrail mallarını boykot etmeyin diye. Erdoğan, Gazze ile ilgili bütün söylemlerinde riyakardır, sahtekardır, yalancıdır, ikiyüzlüdür. Saf ve inançlı insanları istismara yönelik bir siyaset yürütülüyor.
- ÜLKEYİ ONUN PİS PAZARLIKLARINA TESLİM ETMEYECEĞİZ!
Anayasa, kanun, hakim, savcı dinlemiyor. Ben yaparım olur siz de bana evet diyeceksiniz.. Bu ülkenin insanı emperyalistliğe, mandacılığa evet demedi de ona mı teslim edeceğiz bu ülkeyi.. Onun pis pazarlıklarına teslim etmeyeceğiz. Her şey açık ortada. Bu seçimde Erdoğan’a oy vermek demek kaosa kargaşaya ve Türkiye’nin özerkliğine ve Abdullah Öcalan’ın hapisten çıkmasına oy vermek demektir. Vatandaşlar buna göre oy versinler. Çünkü bu seçimde yüzde 2- 3’lük dalgalanmalar sonucu değiştirir.
- ZORLARSA SOKAK HAREKETLENİR
O onun elinde değil. Onu yapmaya kalkarsa Türkiye’de çok ciddi olaylar olur. Şu anda hem cumhurbaşkanlığı, hem başbakanlık, hem de parti genel başkanlığı yapmasına Anayasa izin vermiyor. Cebren yapacak yani yasaları ve Anayasa’yı çiğneyecek. Anayasa ve yasalara karşı bir fiili durumu yaratmak demek, buna karşı direnenlerle çatışma demek. Çatışma demek, Türkiye’nin sokak hareketleri dahil her şeyi yeniden yaşaması demek. Kavga, çatışma bunun sonu nereye varacak. Bu çatallı dile insanların da sabrının bir sınırı var. Türkiye’de çok büyük sokak hareketlerinin, çok kitlesel eylemlerin olabileceğini düşünüyorum. Zorlama yapacak. Zorlamayla tavizlere kalkışacak. O zaman da millet burası babanın çiftliği değil diyecek. Böyle bir şey olursa mesela ilk önce ben çıkarım sokağa. Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’ın kaprisleriyle sağa sola peşkeş çekilmesine müsaade mi edeceğiz!
- İSTİKRAR İÇİN BU KEZ ERDOĞAN’A OY VERMESİNLER!
Evet.. Şimdi de Tayyip Erdoğan gitmesin diye oy vermeyecek bir kitle var göreceksiniz. Adam dümenimi uydurdum diyor. Yediğim önümde yemediğim arkamda. İhale alıyorum. Bu düzenim niye bozulsun. Abdullah Gül veya başkası geldiğinde belki bunları yapmaz diye gitmesini istemiyor. AKP’ye istikrar adına oy verenlerin yine istikrar adına bu seçimlerde Tayyip Erdoğan’a oy vermemesi lazım. Bir çoğu da vermeyecek. Çünkü Türkiye’de büyük bir kargaşa yaratılacak. Parti içi kavgalar olacak. İstikrara oy verenler bunları düşünecek. Çünkü önemli bir kitle Türkiye'de kime oy verdiklerini söylemiyor. Ama bunlar istikrar adına hep AKP'ye oy verdi. Şimdi Erdoğan gitmesin diye vermeyebilir. Bu gizli bir seçmen kitlesi. Görünmediği için de sokakta yanılıyoruz.. Böyle bir kitle var. Onlar kendilerini düşünerek oy veriyor.
- YAPANLAR DEĞİŞTİ EMİR VEREN KİŞİ AYNI!
Geçmişte yapılan Ergenekon, Balyoz davaları olmak üzere hepsini yapan, yaptıran Erdoğan’dır. Şu anda sadece yapanlar değişmiştir. Daha önce başkasına yaptırıyordu. Şimdi kendi ekibini kurdu, onlara yaptırıyor. Yapanlar değişmiştir emir veren kişi aynıdır. O konuların hepsinde bizim muhatabımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz parti olarak böyle bakıyoruz. İrade onun iradesi, o yapıyor o planlıyor. Kendi bölünme emelleri uğruna ortadaki en büyük engel olan Türk ordusunu devreden çıkarmak için tezgahı kuran kendisidir. Ama birilerine yaptırmıştır. Yapanını kim olduğunun önemi yok.. Hukuku ortadan kaldırmış, kendi otoriterleşme eğilimini daha baskın unsur hale getirerek halkı kandırma becerisini iyi göstererek halkın oyunu da alarak bunu örtmeye çalışan bir zihniyete teslim olacak halimiz yok. Her şey oy demek değildir.
- DİKTATÖRLEŞME DÜZENİ KURMAYA ÇALIŞIYOR
- KUPAYI NİYE VERSİN HER SEÇİMDE OYUNU ARTIRIYOR
- KÖŞK’E ÇIKARSA AKP TEK BAŞINA İKTİDAR OLAMAZ
Başbakan Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa AKP'nin oy kaybedeceği kesin. Tayyip Erdoğan’ın aldığı oyu parti alamaz. Parti başkanıyken yaptığı gibi her gün gidip miting yapabilir mi. Anayasa hükmü var. Ona rağmen yaparsa sokak hareketleri dediğim olaylar başlar. Öyle göstererek milletin oy vermesini sağlamaya çalışıyor. Yani bana oy verin ben eski düzeni sürdüreceğim. O kadar kolay değil. Kimse farkında değil ama bu son seçimde meclis üyeleri baz alınarak tahliller yapıldı. 50 ilde il genel meclis üyeleri, büyükşehirlerde belediye meclis üyeleri.. AKP’nin aldığı oy yüzde 43, MHP yüzde 17.83, CHP yüzde 26. Yani MHP oyunu bir buçuk puan arttırsın, AKP tek başına iktidar olamıyor. MHP 50 ile iddialı şekilde dağılmış durumda. Yani milletvekili çıkaramadı ama mesela oyunu 2 bin arttırsa milletvekili çıkaracağı çok sayıda il var. Özellikle Tayyip Erdoğan partinin başından giderse başta AKP’nin bu seçimde tek başına iktidar olma ihtimali yok.
- OY VERDİKÇE TRABZON’UN HAKLARI GASP EDİLİYOR
Nasılsa oy veriyorlar niye gelsin. Trabzon’un her şeyini elinden aldılar. Trabzon bir kör noktaya dönüşüyor. Şehrin geleceği yok. En son bir yatırım adası yapıyorlardı o da kaydı gitti. Statla avunduruyorlar. Bizim stat yapılana kadar herkes stadını bitirdi. O da bir ikram değil. Demir yolunun Trabzon için ne olacağı da belli değil. Eğer Giresun’a indirirseler burası kör nokta oluyor. Rize’ye havaalanı yapılıyor. Rize, Artvin de gidiyor. Karayolu işi bitti Türkiye’de. Bundan sonra gelen her iktidar demiryoluna yönelecek dolayısıyla demiryolları hızlı yapılacak. Orada kayarsa buradan biz kör nokta olacağız. Ulaşımda kör noktaya dönüştün mü gelişim yavaşlıyor ve büyükşehir hüviyetini kaybediyorsun. Trabzon kayıpları oynuyor. Bunları bile bile vatandaş hala AKP’ye oy vermeye devam ediyor. Vatandaş bunlara bir ders vermeden dönüp Trabzon’a bakmazlar. Bu dersi versinler işte cumhurbaşkanlığı seçiminde. Onlar da dönsünler Trabzon’a baksınlar. Bunlar bana neden oy vermedi nerede hata yaptım diye sorgulamalarında fayda var. Oy verdikçe Trabzon’un haklarının gasp edilmesi kolaylaşıyor.
- ABDULLAH GÜL ADAY OLSA KAZANIR AMA KORKUYOR
- HEM İÇ HEM DIŞ POLİTİKADA FELAKETE DOĞRU
Türkiye hem iç hem dış politikada bir felakete doğru gidiyor. Hükümetin bugüne kadar izlediği politikalarda Ortadoğu’da taraf olarak Suriye iç savaşının planlayıcı olarak islam ülkeleri arasında fitne yaratan bir pozisyona düşmüştür. Bunun sonucunda da 49 tane elçilik görevlimiz rehin alınmıştır. Duyduğumuza göre el altından para vererek rehin alının kişileri geri getirmeye çalışıyorlar. Nereden bakarsanız bakın Türkiye faciaya doğru sürükleniyor. İç politikada da hayali düşman yaratarak sürekli karşısındakini kötüleyen, onara saldıran dili çatallı düşmanca tavırları körükleyen ve ülkemizin ayrışmasını sağlayan bir politika ile karşı karşıyayız.

Tasarım: İlayda KARA
Editör: Haber Merkezi