Turhan, Trabzon’un bir yıl içinde 29 bin 887 kişiyi göçle kaybettiğini belirterek, bu durumu “sıradan bir nüfus hareketliliği değil, şehrin umutsuzlukla boşaldığının göstergesi” olarak değerlendirdi.
Açıklamasında, göç edenlerin büyük çoğunluğunu gençler, eğitim çağındaki bireyler ve iş gücüne katılabilecek vatandaşların oluşturduğuna dikkat çeken Turhan, Trabzon’un hem beyin göçü hem de emek göçü verdiğini ifade etti.
Turhan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Peki Trabzon’un siyaseti bu tabloya karşı ne yapıyor? Ne yazık ki her gün kamuoyunun gözü önünde, siyasi söylemler kısır tartışmalar arasında boğulmakta. ‘En milliyetçi biziz’, ‘Bu şehri en çok biz seviyoruz’, ‘Bu ülkeyi en iyi biz yönetiriz’, ‘En mağdur biziz’, ‘Bu halkı en çok biz seviyoruz’ gibi hamasi açıklamalarla birbirlerine açıklama üstüne açıklama yetiştiriyorlar.
Trabzon’un siyaseti, ve özellikle de il ve ilçe başkanları, artık halkın gerçek gündeminden kopmuş; sadece birbirleriyle laf yarıştırmakla meşgul hale gelmiştir.”
Turhan, açıklamasında kentte yaşanan torpilli atamalara da değinerek, şu çağrıyı yaptı:
“İnsanlar işsiz, gençler umutsuzken; siz kendi yakınlarınızı belediyelere, iştiraklere, torpilli kadrolara yerleştirirken birileri yaşam savaşı vermek zorunda kalıyor.
Buradan tüm belediyelere ve yöneticilere de açık çağrıda bulunmak istiyorum:
Kendi şoförünüzün çocuğunu, ilçe başkanınızın yeğenini işe alacağınıza, bu şehrin gençlerine istihdam kapısı açın!
Trabzon’a gerçekten hizmet etmek istiyorsanız; bir fabrika kurun, üretim alanı açın, yeni iş sahaları yaratın. Bu şehir, gençlerine umut sunulmadıkça ayakta kalamaz.”
Açıklamasını güçlü bir mesajla tamamlayan Turhan, “İnsanın kalmadığı şehirde ne sevdanın, ne milliyetçiliğin, ne de siyasetin hükmü kalır,” ifadelerini kullandı.





