Turhan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de siyaset dilinin asli mecra olmaktan uzaklaştığını savundu. Siyasetin özünde fikirlerin yarıştığı bir alan olması gerektiğine dikkat çeken Turhan, ❝Siyaset kelimelerin medeniyetidir❞ ifadesini kullandı.
Turhan açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
— ❝Tartışmak değil, bağırmak; ikna etmek değil, bastırmak marifet sayıldıkça ülkenin demokrasi terazisi şaşmaktadır❞
— ❝Unutulmamalıdır ki siyaset zemininden ne zaman söz çekilirse, oraya ya suskunluk ya da şiddet hâkim olur❞
— ❝Bugün kullanılan dil, yarının toplumunu inşa eder❞
Milletin temel gündeminin geçim sıkıntısı, adalet arayışı ve gelecek kaygısı olduğuna dikkat çeken Turhan, toplumun kavga değil çözüm beklediğini belirtti. Halkın yüksek sesle konuşanı değil, sorunlarına çözüm sunanı aradığını ifade etti.
Burak Turhan, siyasetin bir çatışma değil, ortak gelecek inşa etme çabası olduğunu vurgulayarak şu çağrıda bulundu:
❝Şiddeti değil sözü; kini değil aklı; polemiği değil çözümü yüceltelim. Siyaseti tekrar hak ettiği yere, milletin umudu olma yerine taşıyalım.❞
Turhan, son olarak siyasetin toplumun ortak aklıyla konuştuğu bir mecra haline getirilmesi gerektiğini belirterek, siyaset dilinin medeniyeti ve geleceği belirlemede anahtar rol oynadığını kaydetti.
