Nisan ayında yaşanan don olayının, 500 metre rakımın üzerindeki fındık dikim alanlarını olumsuz etkilediğini ifade eden Şenocak, özellikle Ordu’nun yüksek ilçelerinde yüzde 100’e yakın hasar meydana geldiğini söyledi. Ayrıca son yıllarda zarar veren kokarcayla mücadeleye rağmen bu yıl da zararın süreceği ve hasarın net olarak ancak hasat sonrasında belli olacağı kaydedildi. Temmuz ayındaki aşırı sıcakların ise Batı Karadeniz başta olmak üzere birçok bölgede zarara yol açtığı belirtildi.

Şenocak, rekolte konusunda hasat döneminde çeşitli spekülatif haberler yayıldığını vurgulayarak, “Zirai don, kokarca ve kuraklık nedeniyle rekolte normal yılların çok altında olacak” dedi. Ordu’nun yaklaşık 250 bin dönümlük fındık dikim alanıyla dünyada önemli bir üretim merkezi olduğunu hatırlatan Şenocak, bu alanın İtalya, İspanya, Gürcistan, Azerbaycan, Amerika ve Şili gibi ülkelerin toplam üretim alanına yakın olduğunu belirtti.

Rekoltenin düşük olması nedeniyle piyasanın TMO fiyatlarının üzerinde başladığını ve yükselişin sürebileceğini söyleyen Şenocak, özellikle yüksek kesimlerde yaşayan üretici ailelerin geçim sıkıntısı sebebiyle göç etmek zorunda kalabileceğine dikkat çekti.

Fındık üreticilerini üç gruba ayıran Şenocak, bunları şöyle sıraladı:

  1. Meyilli arazi üreticileri: Doğu Karadeniz’de yoğunlaşan, makinalı tarım yapamayan, küçük ve miras yoluyla bölünmüş arazilerde üretim yapan, geçim zorluğu yaşayan üreticiler.

  2. Düz ova üreticileri: Verimli arazilerde farklı tarım ürünlerinden vazgeçerek fındık üretimine yönelen, yüksek gelir elde eden üreticiler.

  3. Diğer ülkelerdeki üreticiler: Özellikle Şili’de yüksek gelir elde eden ve dünya pazar payını artıran üreticiler.

Yaklaşık 400 bin meyilli arazi fındık üreticisinin göç riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Şenocak, bu durumun hem şehirlerin yükünü artıracağını hem de Türkiye’nin fındık üretiminde dünya pazarındaki payının düşmesine yol açacağını söyledi.

BAŞKAN EKİM: ÇOCUKLARIMIZ, ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİN EN BÜYÜK TEMİNATIDIR
BAŞKAN EKİM: ÇOCUKLARIMIZ, ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİN EN BÜYÜK TEMİNATIDIR
İçeriği Görüntüle

2009 yılında dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı alan bazlı destekleme modelinin revize edilerek üreticilerin yeniden bahçelerine dönmesinin sağlanabileceğini ifade eden Şenocak, böylece pazar payının yeniden artırılabileceğini ve ihracatta kaybedilen payın geri kazanılabileceğini belirtti.