Sürekli olarak Güvenlik üzerine yazı yazıyordum… Bu hafta bir değişiklik yaparak futbol yazmak istedim… Gerçi bu yazıyı yazmak zorunda kalmışta olabilirim… Eğer birisi bu gergin tırmanışa dur söylemez ise; iki il arasında iyi bir kavga başlayacak… Derdim size; bazılarının yaptığı Ofsyat, Korner, Penaltı gibi birkaç terim yazmak değil… Böyle bir şeyi de sizlere anlatacak kadarda bilgim yok… Gerçi Trabzon’da 100 gazetecinin 90’nı spor muhabiri olunca bana da futbolun ihtiyacı yok…

Size Endüstriyel Futbol’dan bahsetmek istedim… Nedir bu ‘Endüstriyel Futbol?’ hiç merak edeniniz oldu mu bilmem… Bildiğiniz gibi Spor, insanların sağlıklı yaşaması dışında ulusların da ortak noktada buluşması için büyük bir gereç olarak da gözüküyor… İlk Uluslararası Spor faaliyeti güreş turnuvalarıdır… İlk Güreş turnuvası M.Ö. 200 yıllarda Mısır’da yapılmıştır… Mısır ve çevresinde yaygın olan Güreş sporu ile yakın devletler bir çok ortak noktalar bulmuştur… Lakin dünya spor tarihi ise;  atletizmle başladığını yazar… Eski Yunan’da ki ilk olimpiyatlardan günümüze gelen evrensel anlayışta bir çok organizasyon ile devletler anlaşmalar imzalamış hatta kavgalar sona ermiştir…

Sonrasında ticari kaygıları olan birkaç iş dünyasının insanları… Yani ticariler spor dünyasına girmiştir… Spor dalları arasında en fazla izleyicinin bulunduğu branşlarda şirketleşmeye başlamışlardır… 19 Yüzyılın sonunda ise; futbolun peşi sıra çok insanı  sürükleyeceğini gözlemleyen iş dünyası, bu branşa diğer dallardan daha fazla yatırım yapmaya başlamıştır… 20 Yüzyılda ise; hepten bu dala ilgi artmıştır… Böylelikle 21. yüzyılda bu branş ‘Endüstriyel Futbolun’ kölesi olmuştur…

İlk futbol takımlarının forma gelirlerinden başlayan kazanç daha sonra o kulübün taraftarlarına satılan yan ürünler ile devam etmiştir… Mesela şöyle bir örnek vermek gerekirse; Uzunsokak’ta Orahisar Belediyesi yazan beyaz tişört dağıtılsa bedava olarak kaç taneniz bunu alır giyinir ve sokaklarda gezersiniz..? Birde üzerinden Trabzonspor kulübünün arması olduğunu düşünün aynı ürünün üzerinde sadece fazladan bordo mavi bir logo koyun… TS CLUB’a getirin ve satışa çıkarın… 100 TL fiyatı da üzerine koyarsanız bedava Uzunsokak’ta giyilmeyen ürün para ile baş tacı yapıldığını göreceksiniz…

Kapitalist güçler böyle bir sapkınlığı gördükleri anda dururlar mı sizce… Devam edelim… ‘Endüstriyel Futbol’un’ bir de uzaktan izleyicisi var… Buna da günümüzde yayıncı kuruluş hakları diyoruz… Milyon dolar paraları yatıran bir şirket düşünün… Sadece futbol izleterek Türkiye’den yapmış olduğu yatırımın kat kat daha fazlasını kazanması gerekli… Bunu nasıl yapacak… En fazla kitlesi olan takımları yayın hakkı elinde olan ligde tutması gerekli… Durum böyle olunca şampiyon olacak yada düşecek takımlar lig başlamadan belirli olmuş oluyor…

Bu duruma da şöyle bir örnek vermek gerekirse… Türkiye kupası şifresiz bir kanalda veriliyor… Aynı takımları bir başka ligde izlerken para harcayan kitleler, burada bedava izliyor… Neden, düşünen var mı..? Çünkü kupayı alanın yada bu ligin bir önemi yok… Her yıl alt liglerden bir takım üst liglerde ki büyük kulüpleri yener spor dünyasına gündem olur… Evet; kapitalist sermaye buraya el atarsa önümüzdeki 10 yılda bir daha bu kupayı da belirli takımlardan başkası alamayacağını göreceksiniz…

Şimdi ‘Endüstriyel Futbol’ olmasaydı bugün Trabzon – Rize kavgası olacak mıydı… MHPli AK Partili, CHP’li siyasiler bu denli pervasız açıklamalar yapacaklarımıydı..? Mesela Rizeli hemşerilerime soruyorum… Çaykur Rizespor’a bin basacak daha büyük bir kulübü var… Dünya şampiyonları yetiştirmiş… Şimdi bu kulüp eskisi gibi değil haberleri var mı..? Yada Trabzon’da spor gazeteciliği yapanlar neden sormuyorlar nerede bu dünya şampiyonları diye…

Hangi branş olduğunu yazmayacaktım… Bakalım bilen var mı diye… Yazı yarım kalmasın diye yazıyorum… Çaykur Spor Güreş Kulübü… Bugün Trabzon’da gurur duyduğumuz Selçuk Çebi, bu kulüpte ilk dünya şampiyonu oldu… Niceleri bu kulüpte yetişti… Şimdi eskisi gibi adı yok… Rizeli hemşerilerim Trabzonlu kardeşlerim nerede bu kulüp..? Bu denli spor aşığısınız ya ondan sordum…

Aklınızı başınıza alın… Birkaç çapulcu para kazanacak, bir kaçı hava atacak diye aranızda kavga etmeyin…