Yavuz Selim’de genç oyuncuları gördüğümde heyecanlanırım.
Her sene küçülen yaş grupları..
Trabzon’da futbolcu yetişmiyor diyenlere inat, “İmkan yok arkadaş. 18 takımın aynı sahada, aynı anda idman yaptığı bir atmosferde oyuncu yetişmez.. Kendimizi kandırmayalım” ifadesini kullananlardanım.
Ancak bu kez tersini yazacağım. Bahçecikspor’da forma giyen Sultan Akbaş..
84 doğumlu..
Sol bek..
Geçen sezon Trabzon 1. Amatör Küme’de sayısız asist ve golle takımını sırtlayıp BAL’a taşıyan Sultan..
Geçtiğimiz hafta Arsin karşısında son dakika golü atarak 1 puanı hanesine yazdıran Sultan..
Dün de Erzurum ekibi karşısında kendi kanadında verdiği açık yüzünden ilk yarıyı 1-0 geride kapatan takımın kaptanı Sultan..
İkinci yarı için soyunma odasından çıkarken sahaya bakışı vardı. Hikayeler yazılır..
İkinci yarı başladı..
O bakış aklımda..
Sanki maçın kazanılacağının sinyalini o an kendi ruh hali ele vermişti. Bilenler bilir. Yavuz Selim’de basın bölümü Numune Hastanesi tarafında sol tarafta kalır. Yani Sultan önümde.. Orta alandaki oyuncuya kızıp “yakın oynasanıza” dedi. Sinirden kendini yer gibiydi. O an kulübeye bir daha baktı.. Ben de mesajı aldım karşı kaleye doğru yöneldim. Skor 1-1’di..
59’da kafa golü, 62’de taksiyle 20 TL yazılacak yerden frikik golü atarak yine takımını sırtlamasını bildi.
Böylece bir sol bekin neler yapabileceği konusunda izleyenlere ders veren Sultan farklı bir noktaya daha değindi.. “Bir işi yapıyorsanız en iyisi olmaya çalışın.. O iş içerisinde bir noktada kendinizi gösterebilecek kadar profesyonel olunmalıdır.” Ben Sultan aracılığı ile her gence frikik çalışın demiyorum. Herkesin yeteneği farklıdır.. Orta kesin.. Şut çekin.. Pas çalışın ama üretin.. 5 santimetre daha yukarı sıçramaya çalışın.. Bu işten ekmek yemek istiyorsanız farkınızı ortaya koymalısınız.. Çalışmalısınız.. Vücudunuz mu acıyacak.. Kaç dakika, kaç gün kaç hafta.. Ama o çalışmanızın karşılığı mutlaka yerini bulacaktır.
Amatör takımlara baktığımda idmanın bitmesini bekleyen yüzlerce insan görüyorum.. Koca bir yaz sezonu geride kaldı. Belli başlı kaleciler haricinde neredeyse bireysel idman yapanlar yok denecek kadar azdı..
Antrenörler dahi bazı futbolculardan çok daha fazla idman yaptı. Nasıl olacak bu iş.. Nasıl gelişecek futbol. Yahu gelişmesin futbol. Hatta Trabzon deyimiyle “ander kalsın” Trabzon futbolu.. Sen nasıl değişeceksin.
Boşa mı 30 derecenin altında sıcaktan kavruluyorsun, hele hele o yağmur yağışı.. İrili ufaklı sakatlanmalar bunların hepsi boşuna mı? Zaman mı kaybediyorsun zamanın kıymetini bilmeden. Asıl mesele bu..
Özellikle de şimdi okuyacağınız cümleler 98 ve daha küçükler için..
Acısın kaslarınız, yansın vücudunuz. Yorgunluktan istifra bile etseniz vücut metabolizması buna hemen ayak uydurur. Siz ne kadar isterseniz vücudunuz o kadar da karşılığını verir.. Her şey siz de biter.
Endüstrileşmiş ve kokuşmuş olan bu düzende futbol bunu gerektiriyor. Bunu gerçekleştirdiğiniz takdirde göreceksiniz ki kat be kat değerleneceksiniz. Bırakın sizi ailenizin bile hayatı değişecek. En azından Sultan ağabeyinizden ders almalısınız..
Sultan abiniz gibi olun demiyorum. Ama 32 yaşında halen daha çalışıyor halen daha futboldan ekmeğini kazanmaya çalışıyor ve halen daha seviniyor.
Sultan abinizin sevincini bari örnek alın..