Bugün size Halil Abi’den bahsedeceğim. Yani Halil Tuncer’den. Bundan tam 35 yıl önce tanışmıştık. O zamanlar bir borsa şirketinin tanıtım sorumlusuydu. Şirketinin tanıtımı için Trabzon’a gelmiş ve başında olduğum Karadeniz Gazetesi’nde bol kahkahalı birkaç gün geçirmiştik. Yıllar sonra yolumuz bu kez İstanbul’da kesişti. Her karşılaşmamızda yanımızda bulunanlara hep o ilk tanışmamızı ayrıntılarıyla anlatırdı ve ardından da kahkahasını eksik etmezdi. Turizm fotoğrafçısı olarak haklı bir şöhreti vardı. Dünya çapında bir turizm fotoğrafçısıydı. Türkiye’yi tanıtan birçok fotoğrafın altında onun imzası vardı. Onun olmadığı etkinlik yok gibiydi. Her yerde hazır ve nazırdı. 90’li yıllarda Çırağan Sarayı’nda o zamanki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in elinden ödül alırken çektiği fotoğrafımı ha bugün ha yarın hep verecekti bana.

Son zamanlarda sağlık sorunları yaşıyor eskisi gibi her etkinliğe katılamıyordu. Bir kez telefonla konuştuk, sonra ondan haber çıkmadı. Tekrar hastaneye yattığını ve ne vaziyette olduğunu sosyal medyadan dostlarının paylaşımlarından öğreniyor, iyi dileklerimizi biz de kendisine yazıyorduk. Onu kaybettik! En son Haziran ayında TUYED (Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği) genel kurulunda karşılaştık ve sohbet ettik. Halil Abi, her zaman ve her yerde hep vardı. Sergileriyle, sanatıyla, sevecen ve güler yüzüyle o hep bizimleydi. Aramızda olacak. İnanıyorum ki, Turizm dünyası onun adını hak ettiği gibi yaşatacaktır. Bundan hiç şüphem yok. Güle güle Halil Abi. Ruhun şad, mekanın cennet olsun.