İkinci yarıya çok iyi bir başlangıç yapan ve bunun sonucu olarak da 4 maçını da kazanıp, üst sıralara dev adımlarla yürüyüşe geçen Trabzonspor’un, bu hızlı çıkışının bir anlam kazanması için kuşkusuz Aytemiz Alanyaspor karşılaşmasından da 3 puanla ayrılması gerekiyordu. Çünkü hızlı yükseliş döneminde alınacak kötü bir sonuç, her şeyi ters yüz edebilir ve yeniden düşüş dönemine aynı hızla gitmenize neden olabilir. Bordo-Mavililerin Avrupa Kupaları için iddialı hale gelmesi açısından da kendi sahasındaki maçlarda puan kaybına tahammülü olmadığı bir dönem yaşandığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Bordo-Mavili takımda bu kritik maçın kadrosu açıklandığında aslında beklenen ama Ersun Yanal’ın tercihleri açısından tek sürpriz Hugo Rodallega’nın sahaya sürülmesi ve uzun süredir gol sıkıntısının baş sorumlusu olarak görülen Dame N’doye’nin kenara çekilmesiydi. Bu değişikliğin takıma nasıl yansıyacağı önemliydi. Çünkü eğer Rodallega da ilk kez 11’de yer aldığı maçta çok gol pozisyonuna girip, bunları kaçırması halinde özgüvenini hemen kaybetme riski ile karşıya kalabilirdi. Bunun birçok örneğini yaşayarak bilenlerdeniz. Taraftarın da coşkuyla takımının yanında yer aldığı bu maçta hem Rodallega’nın golle başlaması, hem de şahlanan takımın yoluna aynı hızla devam etmesi bekleniyordu.

HAYDAR YILMAZ KALESİNDE DEVLEŞTİ

Seyircinin coşkusunu da hisseden Trabzonspor maça muhteşem başladı. Daha 3’ncü dakikada Rodallega mutlak gol pozisyonunda topu kaleci Haydar’a teslim etmemiş olsaydı hani ilk 11’e golle giriş yaptı denilecekti belki de… Sonrasında duran bir topta Wagner Love’nin mutlak gollük kafa vuruşunu Onur muhteşem çıkardı. Bu dakikadan sonra sahada gerçek bir Trabzonspor fırtınası vardı. Bordo-Mavili ekip ilk kez bu kadar coşkulu, istekli, baskılı ve iştahlıydı. Rakip çıkmakta çok zorlandı. Rakip ceza alanında başlayan baskı kırıldığında, bu kez orta alanda, olmazsa kendi yarı alanında, Alanyaspor’a boş alan bırakmayan Trabzonspor, kalede de sayısız pozisyonlar buldu. Bu pozisyonların bir kısmında kaleci Haydar Yılmaz gerçekten alkışlanacak kadar iyiydi. Bir kısmında Trabzonsporlu oyuncuların şansızlığı ve rakibin şansı söz konusuydu fakat bir bölümünde de beceri ve dikkat eksikliği ön plandaydı. Zaman zaman bireysel hatalardan, ya da gereksiz topla oynama isteği nedeniyle Trabzonspor’un ilk yarın9ın ilerleyen dakikalarında hızı kesildi. Özellikle ilk yarının son bölümlerinde Alanyaspor zaman zaman Bordo-Mavili takımın yarı alanında geniş boşluklar buldu ama bunları pozisyona dönüştüremedi. Buna karşılık Trabzonspor’un rakip kalede en az 8 net gollük pozisyonu vardı ama 45 dakika sonunda gol yoktu.

FIRTINA İKİNCİ YARIDA DİNDİ, ALANYA DENGEYİ SAĞLADI

İlk yarıdaki fırtınanın ikinci yarıda da sürmesi bekleniyordu. Ancak 47’inci dakikada Perreira’nın direği sıyırarak auta giden şutundan sonra Trabzonspor, bir sonraki pozisyonu 67’inci dakikada buldu. Bu pozisyonda Rodallega’nın mutlak gollük vuruşunu kaleci Haydan tam köşede bloke etmeyi başardı. Bir dakika sonra yine Rodallega’nın röveşatası autla sonuçlandı. Sonradan oyuna giren N’daye’nin vuruşunun da Haydar’da kalmasından başka ikinci yarıda akılda kalan pozisyon yoktu. Takımın iki yarıda bu kadar farklı oyun ortaya koymasının açıklaması olamazdı aslında… Demek ki atılamayan, ya da Haydar Yılmaz’ın ellerinde son bulan gol vuruşlarının motivasyonu olumsuz etkiledi. Takım bir panik havasındaydı. Olcay Şahan ve Castillo bu yarıda neredeyse sahada yoktu. Orta alan oyuncuları çok pas hatası yaptı. Bunlar da rakibe baskı ve pozisyon zenginliği açısından sıkıntı sebebiydi. Benim kafama takılan ise 65’inci dakikada Yusuf Yazıcı ile Dame N’doye değişikliğiydi. Sahada yürüyen Olcay veya Castillo dururken, Ersun Yanal’ın Yusuf’u oyun dışına alması gerçekten midemi bulandırdı. Çünkü Yanal’ın asıl amacının Yusuf’u yemek ve iki has adamı N’doye ile Bero’ya yer açmak olduğundan adım gibi eminim. Umarım böyle bir senaryoya Trabzonspor camiası izin vermez. Yoksa bu kulüp Ersun Yanal’ın oyuncağı olmaya devam eder. Sonuç olarak ilk yarısında coşkulu, ikinci yarıda durgun Trabzonspor, aslında girdiği pozisyonlarla birlikte galibiyeti hak etmişti. Ama galibiyet umutları Haydar’ın ellerinde bitti. Dileğimiz Trabzonspor’un bir daha böyle şanslı ve hayatının maçını oynayan bir kaleciye karşı oynamaması… Ve iyi futbolunu 90 dakikaya yayması…