SONNOKTA SÖNMEZ ÇAK - AK Parti Trabzon Kurucu İl Başkanı Av. İbrahim Keskin ile partisinin 16. yılını değerlendirdi. Partiye nasıl girdiğini, ilk zamanlardaki heyecanı ve daha sonraki gelişmelerin nasıl şekillendiğini konuştuk. “Kuruluşundan beri AK Parti’nin bir neferiyim” diyen Keskin, “Bana verilecek her göreve razıyım. Derler ki il başkanısın kabul ederim. Derler ki milletvekilisin kabul ederim. Ben partimin üyesiyim. Şu göreve talibim bu göreve talibim demem hizmet için varım diyorum. İyi ki Ak Parti var diyorum” diye konuştu.

İşte o açıklamalar:
MİLLET ÜMİDİ KESMİŞTİ
Türkiye 2011’de Ak Partinin kurulduğu yılda başka bir siyasi partinin Trabzon İl Başkanlığını yürütmekteydim. Türkiye’nin siyasi vaziyetini aşağı yukarı görüyorduk. Hakikaten çok ümitsiz durum vardı. Mevcut hükümet yıpranmış, aciz kalmış, çok büyük bir ekonomik kriz yaşanmış, işsizlik hat safhaya ulaşmış, ülkemizin uluslar arası itibarı son derece zayıflamış, ağır bir depremin altında kalmış iyice ezilmişti. Bunların ötesinde Türkiye’nin geleceği için çok büyük ümitlerde söz konusu değildi. Çünkü siyasi partilerden milletimiz ümidini kesmişlerdi.

YAZICIOĞLU’NA TEKLİF ETTİM
Vatandaş o gün şunu diyordu: Türkiye’nin yeni bir aksiyona, harekete ihtiyacı vardır. Bu yeni aksiyon, hareket mutlaka Türkiye’nin o tarihte önde gelen sağ cenahta bilinen önemli liderlerinin birlikte hareketiyle sağlanır deniyordu. O zaman Recep Tayyip Erdoğan, Muhsin Yazıcıoğlu, Hasan Celal Güzel isimlerinin birlikte hareket etmeleriydi. Bu kişilerin birlikte yeni bir aksiyon başlatması isteniyordu. Halkın talebi buydu. Hatta ben bu talebi il başkanı sıfatıyla görev yaptığım Büyük Birlik Partisi rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’na Erzurum Öğretmenevi’nde yaptığımız görüşmede söyledim. Rahmetli Yazıcıoğlu’na konuyu ısrarla belirtmeme rağmen bu teklifimi kabul etmemişti.

AYKIRI UNSURLAR HAREKETE GEÇTİ
Biz ülkede başka bir yapılanmanın olacağını hisssediyorduk. BBP’nin bu yapıya dâhil olmazsa zaafa uğrayacağını kabul ediyorduk. Nitekim 14 Ağustos 2001’de Ak Parti kurulur kurulmaz vatandaşta muazzam denecek şekilde vatandaşta temayül oldu. O tarihteki tablo şuydu: Türkiye’nin beklediği hareket filizlenmeye başlamıştı. Hemen aynı tarihte, aykırı unsurlar harekete geçmişti. Tayyip Bey’i yasaklamak, Ak Parti’yi kapatmak için 14. Ağustos. 2001 günü muhalif hareket başlamıştı. Hareketin kuruluşunda ortaya konulan prensipler çok önemliydi. Çünkü Türkiye’nin iç siyasal gelişmeler yeni siyasal ivme ve anlayışa ihtiyacı vardı. Ak Parti’nin bu boşluğu karşılayacak gibi gözüküyordu. 1 Eylül 2001 tarihinde Ak Parti Trabzon İl Başkanlığına atandım. 25 Eylül 2001 günü Sayın Genel başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la Çankaya’daki genel merkezimizde ziyaret ettim.

AK PARTİ TÜRKİYE’NİN İHTİYACIDIR
Bana iki ilke söyleyip iki de emanet vermişti. İlkelerinden biri Ak Parti hiçbir partinin devamı değil yeni partidir. Diğeri Ak Parti adına toplumu kucaklayacak bir kuruluş yapacaksınız bütün siyasi parti üyeleri burada toplanacak demişti. Emanetlerinin birincisi yetki belgesi idi. İkincisi parti tüzüğü ve programıydı. O tarihten beri geçen onbeş yıllık sürede yapılanlar o programda vardı. Ankara’dan Trabzon’a döndüğümde halkın Ak Parti’ye ilgisi yoğundu. O dönem Çarşıbaşı’nda duruşmaya girdim. Ara verdiğinde beni odasına çağıran bir hakime kendisini tanıtıp, “Ünlü politikacının kızıyım. Babam diyor ki; Ak Parti kapatılacak. Genel başkan ve kurucularının hepsi hapse gidecek. Gel yol yakınken bu işten vazgeç” ifadesini kullanmıştı. Biz bu şartlarda Ak Partiyi kurduk. İnsanların çoğu siyasi anlayşımızı aşağılıyordu. Ama aradan geçen 16 yılda gördüğüm Ak Parti Türkiye’nin ihtiyacıdır. O günlerde devasa olan pek çok sorunu bugün çözmüştür. Bunları gördükçe gurur duyuyorum.

ERDOĞAN ASKERİ KIŞLAYA SOKTU
AK Parti’nin Türkiye’de yaptığı en büyük değişiklik askerler çok ciddi bir vesayet organı olarak devletin üstündeydi. Onlara kanun geçmezdi. Kural sökmezdi. Manisa’da bir tugay komutanı olan bir tuğgeneral Manisa’da valinin de hazır bulunduğu bir yerde Anavatan Partisi İl Başkanını protokolden çıkartmıştır. O tarihte Manisa Valisi O’na müdahale edememiştir. Halbuki protokol listesinde iktidar ve muhalefet partisi başkanları vardır. Kanuna rağmen bir tuğgeneral bunu yapmıştır. Bu o tarihlerde askerlerin vesayet üzerinde ne derece etkili olduklarını otaya komuştur. Türk milleti askeri çok sever ama kışlada sever. Kışlanın dışına çıkmasını sevmez. Askerin 27 Mayıs 1960’la çıkmış olduğu kışlasına Recep Tayyip Erdoğan geri sokmuştur.

TRABZON % 10 OY FARK EDER
2001 yılı hedefinde Türkiye’nin %10 üstünde başarı hedefi komuştuk. Bu halen geçerlidir. Bu münasebetle bu başarıyı halen daha yürütüten yönetici kadrolarına şükranlarımı sunuyorum. Referandumda Trabzon’da Ak Parti’nin aldığı oya yakın bir oranda evet tercihi almıştır. Şunu kabul etmek isterim ki; referandum tam bir referandum şartları içersinde tahakkuk etmemiştir. İnsanlar bunu başkanlık sistemi olarak değerlendirmemiştir. Siyasi görüş açısından değerlendirmiştir. Ak Parti’li olanlar Evet muhalif olanlar Hayır demiştir. MHP’lilerin çok az kısmı refranduma katılmamıştır. Geri kalanı hayır cephesinde yer almıştır. PKK’da hayır cephesindedir. Referandum sonuç rakamları iktidar – muhalefet gücünü göstermez. Çünkü; referandum için sağlıklı bir değerlendirme yapıldığı kanaatinde değilim.

YAPICI MUHALEFET HİÇ GÖREMEDİK
AK Parti’ye karşı çok ciddi kitle eylemi olmamıştır. Bunlar cumhuriyet mitingleri, gezi parkı eylemleridir. Halk tarafından gereken ilgiyi görmemiştir. Başarılı olmamıştır. Ak Partiye karşı bir muhalefetin olması iyi bir şeydir. Çünkü iyi muhalefet iktidarı çok iyi çalıştırır. Ancak Türkiye’de yapıcı muhalefet göremedik. Ak Parti 16 yıldır iktidardadır. Muhalefetin bu tavrıyla en az 3 – 5 yıl daha iktidarda kalacaktır. Bunun en önemli sebebi Ak Parti’nin çalışmaları muhalefetin de üretimsizliğidir. Muhalefet Türkiye için hiçbir çözüm reçetesi olacak öneri getirememektedir. Hal böyle olunca halkta Türkiye’nin sorunlarını çözecek en iyi partinin Ak Parti olduğu kanaati oluşuyor.

DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE YOK
Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde 6 seçim kazanan ve her kazandığı seçimi bir öncekinden daha fazla oyla alan bir siyasi parti yoktur. Bu Erdoğan’a halkıın sevgisi, Ak Parti teşkilatlarının bağlılığı ve muhalefetin durumundan kaynaklanmaktadır. Ak Parti yeni dönemde üç ilke benimsemiştir. Ak Parti’de kuruluş felsefesinden bazı sağmalar olduğu anlaşılmıştır. Genel başkanımız 2002 felsefesine dönüşü sağlayacak yeni kadrolaşmalar için çaba sarf etmektedir.

İL TEŞKİLATI DEĞİŞİR Mİ?
İnsan bir şeyin içersindeyse onu değerlendirmesi çok zordur. Fiili olarak içinde olmasak ta kendimizi Trabzon teşkilatının bir mensubu olarak saymaktayız. Hamamizade’deki basına kapalı toplantıda cumhurbaşkanımız “partimizde prensiplerimizde sapma yapanlar ve yetersiz kalanları ve kendisi için araç olarak görenleri temizleyeceğim. Partiye güç kazandıracak eski halimize çevirecek arkadaşlarımıza yer vereceğiz” şeklinde konuştu. Bunu yorumlayacak olursak bu prensip Trabzon için geçerli olacak. İl başkanı değişir mi bu konuda bir şey diyemiyorum. Ancak teşkilatlarda çok ciddi oranda değişikliklerin olacağı anlaşılıyor.

AK PARTİ İLE TRABZON İHYA OLDU
AK Parti devrinde Trabzon ihya olmuştur. Trabzon’da elli yıl yaşayan biri olarak böyle diyorum. Küçülen Trabzon ifadelerine de katılmıyorum. İçi boş laflardır. Kanuni Bulvarı yapılıyor. Sadece kamulaştırmaları bir buçuk katrilyon tutuyor. Çaykara – Of – Uzungül Duble Yolu, Araklı Dağbaşı – Bayburt yolu, Trabzon Maçka – Torul – Yolu inşaatı devam ediyor. Trabzon – Tirebolu – Torul yolu inşaat halinde. Bunlar haricinde Avrasya Üniversitesi hayata geçirildi. KTÜ’ye yeni bölümler kazandırıldı. Şimdi kentimize yeni bir üniversite kazandırılmaya çalışılıyor. Trabzon’da 1, 5 milyar dolar değerinde şehir hastanesi yapılacak. Akyazı statı bitti. Bu deniz üzerine kurulu tek stattır. Yatırım adası hayata geçirilmektedir. Trabzon’a yeni sanayi siteleri yapıldı. Bunlar gibi daha yüzlerce hizmet hayata geçirildi. Çaykara – Of yolunun Ak Parti devrinden önce inşaatı 22 yıl sürmüştür. Bu örnek halka hizmet ulaştırma konusunda ayrıntı vermeye yeter.

İYİ Kİ AK PARTİ’LİYİM
Kuruluşundan beri bu partinin bir neferiyim. Çağırdılar geldim başkan oldum. Bana verilecek her göreve razıyım. Derler ki il başkanısın kabul ederim. Derler ki milletvekilisin kabul ederim. Ben partimin üyesiyim. Şu göreve talibim bu göreve talibim demem hizmet içinvarım diyorum. İyi ki AK Parti var diyorum.