Şampiyonluğunu İsteyenlerin YILDIRIM’ları!..
TFF Başkanı olmuşsun ama şikenin üstünü örtmüşsün. Şikeyi ortadan kaldıracağına savunur duruma gelmişsin. Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarını da haliyle zor durumda bırakmışsın. Hak, hukuk, Yargıtay kararını tanımamışsın. 3 Temmuz sendromunu yaratmışsın. Türk futbolunu bugünkü duruma getirmişsin, ayaklarının üzerinde dursaydın şimdi kraldın, kişilere mi, kulübe mi cezayı vereceksiniz. Anlaşıldı, senin bu takımın kupasını ve şampiyonluğunu vermek gibi bir yetkin yok. Yoksa sen de 30 Mart sonrasını mı bekliyorsun, YILDIRIM Demirören?
Trabzonspor camiasının düşmanı oldu Fenerbahçe. Ta ki başındaki adam kulübünden ve futboldan uzaklaştırılana kadar. Tutuklanması ve 30 ay daha yatması  gerekirken elini kolunu sallayarak dolaşan, ilginçtir hala daha dışarıda gezen adam. Sen de 30 Martı bekle, sonrası bakalım ne olur? Senin o dönem yöneticin de olan avukatınla beraber o kulüpten ve Türk futbolundan gitmediğiniz sürece Trabzonspor için, Fenerbahçe tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını çalan ve rüşveti alan ve  verendir, Aziz  YILDIRIM!..
Kısa zamanda Ankara’da devlet memurluğunda kademen ve oturduğun makam yükseldi. Sanırım sahada iyi düdükler çalmışsın. 0-0’lık Eskişehirspor-Trabzonspor maçın hafızalarda.. Trabzonspor –Fenerbahçe maçını 6 kez yönettin, 6’sında da sahadan Fener galip ayrıldı. Konuşulanlar şöyle, gerçekten sen hakem misin Bülent YILDIRIM? (tb)




MALOUDA’NIN TEBLİGATI!..
Trabzonspor’a transferi tartışmasız büyük bir olay.. Trabzonspor ve Trabzon şehrinin tanıtımı için neler yapacağını ağzından duymuştuk. Hatta “Herkes Trabzon’un nerede olduğunu bilecek” diye de iddialı bir söz etmişti. Biz Trabzon’un nerede olduğunu biliyoruz da Malouda’nın nerede olduğundan haberimiz yok. Fransız Malouda, Trabzon’u tanıtayım derken kendini kaybetti. Oynatılmayacağını anladığı zamanlarda da büyük bir ustalıkla sakatlık bahanesine sarıldı. Takım arkadaşları Kasımpaşa maçına çıkacak iken, o hocasından izin alarak Lyon’a tatile gitti. Şubat ve Mart aylarını kapsayan toplam 300 bin Euro için kulübüne tebligat gönderdi. Şubat ayı ödemesi çoktan yapılmıştı oysa. Alacağı 150 bin Euro idi. Malouda 300 bin kişilik küçük şehrin, büyük yürekli insanlarını hayal kırıklığına uğrattı. Taraftarın gözünde kredisini tüketti. Bu arada Portekizli Bosingwa alacakları ile ilgili kulübe noterden herhangi bir tebligatta da bulunmadı, onu da belirtelim.


Janko Nereye Gitti ki?
Bazen öyle şeyler yazılıyor ki inanması zor. Sormadan, etmeden, nereye gideceği düşünülmeden yapılan haberler maalesef büyük kitlelere ulaşıyor. Masum insanlar kitleler tarafından haksız eleştirilere ve bakışlara maruz kalıyor. Eleştiri yapacağız ama bir şeyi öğrenmeden yerden yere vurmayacağız. Kasımpaşa maçı 0-0 biter ve takım 2 günlük izne çıkar. Avusturyalı Trabzonspor’un oyuncusu Janko da izne çıkan oyunculardandır. Maç sonrası İstanbul uçağı 23.50’dedir. Yetişebilmesi için takım otobüsüne binmeden havalimanına gitmesi gerekir. Özel araçla stadyumdan ayrılır. Medyada yazıldığı gibi herhangi bir tavır ve protesto söz konusu değildir. Janko’nun futbolunu tartışılabiliriz ama profesyonelliğini asla kimse tartışamaz...



Basketbolun Ronaldinho’su! Bir de Beyefendisi!
Trabzonspor Medical Park’ın basket maçlarını kaçırmamaya gayret ediyoruz. Çünkü ortada ciddi bir emek ve zevk veren bir takım var. Geçen hafta kendi salonunda Tofaş gibi bir takımı eze eze 95-81 yendiler ve ardından son müsabakada Ankara deplasmanında Türk Telekom takımını 82-72 mağlup ettiler. Play-Off yolunda ciddi bir şekilde ilerliyorlar. Şimdi, müsaadenizle burada 2 oyuncuya ayrı bir pencere açacağım. İlki, Amerikalı Jerome Jerry Randle... İlk alındığında burun kıvıranlar oldu ama geldiği günden beri takip ettim bu adamı; boyu, asist özelliği, kıvraklığı hatta dişleri bile bana efsane Brezilyalıyı hatırlatınca lakabı yapıştırdım: Basketbolun Ronaldinho’su! Dile kolay; 8 maç, 108 sayı, 50 asist! Yürü be küçük dev adam, kim tutar seni! Tutku Açık var bir de... Tepeden tırnağa beyefendilik, mütevazılık, tecrübe ve kalite... Yaklaşık 4 ay sonra parkelere döndü Tutku... O da dönüş yaptığı 2 maçta 16 sayı ve 15 asistle oynadı. Trabzon’da basketbol oynayan gençler illa kendilerine bir idol seçeceklerse Tutku ağabeylerinin kapısı onlara sonuna kadar Açık! Trabzonspor Medical Park Yönetim Kurulu’nun yapacağı bir şey var. Bir an önce Jerry Randle ve Tutku ile sözleşmeyi uzatmak.




Dokunmayın Tiyatro Binamıza!..
İki gün sonra Dünya Tiyatrolar günü. Bu hafta içinde TDT’de ‘Ölüm Öpücüğü’ adlı yeni oyun sahneye koyulacak “Biz 27 yıllık bir tiyatroya sahibiz. Yani başımızdaki otantik vadi ile birbirini tamamlamalıyız. Binanın taşınması çok büyük yanlış olur. Alternatif tiyatrolar rekabet ortamını yaratır ve sanatı yukarılara taşır. O nedenle ben tiyatroda rekabetten yanayım’’ diyor. TDT’nin Trabzonlu Müdürü Birkan Görgün... Ve devam ediyor “Ben Trabzon’u bir kültür kenti olarak görüyorum. O nedenle Trabzon sadece, horon, kemençe, ekmek, hamsi ve futbol demek değildir” Evet, bu sözlere katılmamak elde değil, tiyatro bir şehrin aynasıdır. Devlet tiyatrosuyla birlikte 7 tane de yerel tiyatro kuruldu Trabzon’da.. 36 yaşındaki Görgün, Trabzonspor’un eski futbolcularından Turgut Görgün’ün de oğlu. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden 2001 yılında mezun olmuştu. 2002 yılında Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda göreve başlamış. 2005 yılında Trabzon Devlet Tiyatrosu’na tayin olmuş ve geçtiğimiz yılda TDT müdürlüğüne getirilmişti. Ses akustiği Türkiye’deki bir çok salondan daha iyi olan TDT’nin binasını yıkmak, sadece sanatı değil, bu SGK’ya ait 43 yıllık binanın tarihini de yıkmaktır. Bir kez daha iyi düşünün.




KTÜ HABER NA’BER!..
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), 9 yıldır kendi bünyesinde dergi boyutunda aylık bir gazete çıkarıyor. “KTÜ HABER” Genelde okul içi ve dışındaki abonelere ve resmi kurumlara gider. Ayrıca Trabzon’daki yazılı ve görsel medya bürolarına da ( RD-Gazete-TV-İnternet Portalı ) gönderilir ama Trabzon medyasına adlarına gönderilen bu gazeteler, toplu halde Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin lokaline bırakılır. Bırakmayın ikazlarına rağmen bırakıp giderler. Haliyle gazete, yazılı ve görsel medyanın eline geçmez, böylece haberlerinden de kimse haberdar olmaz . Haliyle sitemleri de geçersizdir. Bu konuda şikayet olunca, bizde 377 73 .. ve 377 68 .. numaralı telefonları geçtiğimiz cuma günü öğleden sonra defalarca aradık ama bir muhatap bulamadık. Diyeceğimiz şuydu; emek verdiğiniz gazetenizin okunmasını ve takip edilmesini istiyorsanız ambalaj içerisindeki her gazetenizi gideceği adresine postalayınız ya da bırakınız . Bu konuda adresler elinizde yoksa Trabzon Gazeteciler Cemiyeti sekreterliğinden alabilirsiniz. Yok öyle terlemeden, koşuşturmadan, salla başını, al maaşını!..




Uçakta Boş Koltuğa Oturunca!..
Gazeteci arkadaşımız Servet Özkara, genelde esprili yönüyle de tanınır. Bu yıla kadar Futbol Federasyonu’nda temsilci olarak da görev yapmıştı. Yine bir gün Trabzon’dan görevli olduğu karşılaşmaya gitmek için bindiği uçakta, orta sıralarda aksilik ya üçlü koltuğun ortasına düşer. Her iki yanındaki koltukta oturanlar kilolu ve uzun boyludur. Kendisi ise normal bir boya, zayıf bir fiziğe sahip olduğu için kendisini tost ekmeği arasındaki beyaz peynir gibi hisseder. Emniyet kemerleri bağlanır ve uçak kalkar. Servet abi, uçakta bir kaç sıra önlerinde boş müsait koltuklar görür. Uçak havada düzleyip otomatik pilota bağlayınca, Servet abi yerinden kalkar, o boş sıralardan birine gider otururu içinden ‘Ohh be rahatladım’ diye geçirir. O sırada bayan hostes yanına yaklaşır ve kendisine
“Bey efendi lütfen yerinize geçer misiniz’’ der. Servet abi “Vallahi burası boş, ondan oturdum.’’
Hostes ‘Olsun siz yine de yerinize geçin’ diyince, Servet abi dayanamaz hafifte gergin bir sesle
“Niye? Görele garajından yolcu mu alacaksınız’’ der.



Yaya Geçitleri!..
Küresel ısınma nedeniyle yaz mevsimi yavaş yavaş gelmeye başladı.. Trabzon şehir merkezindeki yaya geçitlerine bir el atmanın zamanı geldi sanırım. Binlerce insanın üzerinden geçtiği yaya geçitlerindeki çizgiler artık görünmemeye başladı. Bazı yaya geçitleri de iptal olmasına rağmen çizgileri duruyor. Özellikle yaya trafiğinin fazla olduğu bölgelerde, çizgi mizgi falan yok, kalmamış. Bazı araçların da tam yaya geçitlerinin üzerine park etmesi, çağ dışı bir sistem olsa gerek. Trafik memurları bu araçları ceza konusunda es geçmemesi lazım. Karayolları 10.Bölge Müdürlüğü’nün de yaya geçitlerinin bakımı ve yenilenmesi konusunda, şehir merkezlerine el atmasının zamanı geldi de, geçiyor bile.