2008-2009 sezonunda Trabzonspor tarafından Belçika’nın Eupen kulübünden 50 bin Euroya bonservisi alınıp, zamanında Fuat Çapa'nın teknik direktörlüğünü yaptığı Hollanda Eerste Divisie Ligi takımlarından MVV Maastricht’e kiralanmıştı. 2008-2010 yılları arasında Trabzonspor kadrosunda görülen ama Bordo Mavili kulübün bir kez dahi formasını giymeyen orta saha oyuncusu Christian Brüls, yine yanlış bir transfer anlayışı olarak oynamadan para kazanacak. 1988 Belçika-Malmedy doğumlu ve Belçika ümit milli takımın kaptanlığını da bir dönem yapan bu oyuncu, Trabzonspor aleyhine 3.530.000-Euro alacak için FİFA uyuşmazlık çözüm kuruluna baş vurmuştu. FiFA Trabzonspor aleyhinde 235 bin Euro’luk faiziyle birlikte bu futbolcuya ödenmesine karar vermişti. Trabzonspor bu karara CAS nezdinde itiraz etmiş yargılama süreci sonunda heyet, bu paranın söz konusu oyucuya ödenmesine, son yapılan duruşma sonunda karar verdi. Anlayacağınız Trabzonspor’da topa bir kez dahi ayak vurmayan Belçikalıya, bu paranın taksit taksit ya da nakit olarak verilmesi için ödeme planı yapılmaya başlandı.
.jpg)
Zokora & Colman,Henrique
Geçtiğimiz hafta Trabzonspor Gençlerbirliği hazırlıklarını biraz sancılı ve bir o kadar da sorunlu gerçekleştirdi. Zokora’nın Trabzonspor’un Avrupa iddiası sürerken kalkıp hafta içinde, hem de İstanbul’da evlenmesi, düğüne gideceğiz diye Colman ve Henrique’nin tutturması ve antrenman sonrası kalkıp İstanbul’a gitmeleri, Malouda’nın hala Lyon’da olması, Trabzonspor’da geride kalanların sinirlerini hayli germişti. Allah’tan Hami hoca, Colman ve Henrique krizine döndükleri gün son vererek takımla çalışmaya almadı. Henrique özür diledi ve affedildi. (istediğini yaptıktan sonra özür dile ne anlamı var ki. Sonuçta amacına ulaştı Henrique) Colman inatçı. Özür dilemeye yanaşmadı. Şenol Güneş’le de aynı sıkıntıyı yaşamıştı. Aslında Colman’ın geçmiş sabıkalarına bakarsanız çok da fazla hayrete düşmenize gerek yok. Biz bunları daha önce Antalya’da, Karabük’te ve Trabzon’da görmüştük. 2 yıl önce Benfica, Colman için Trabzonspor’un kapısını çaldığında bu şansı biz kullanamadık. O gün Colman’la yollarımızı ayırsaydık hem para kazanacaktık hem de bugün Colman’ın bu yaptıklarına muhatap olmayacaktık. Para cezalarının özellikle yabancı oyuncularda çok etkisinin olmadığını görüyoruz. Zaten bunu göze alarak yapıyorlar. Gelelim Zokora’ya. Sanki evlenecek başka zaman yokmuş gibi sezon devam ederken hafta içinde evlenen Zokora’da hem Hami hocadan hem de yönetimden gerekli cezaları alacak, alacak ama ne kadar etkili olacak ki. Kısacası Trabzonspor, bu 3 oyuncuyu da sezon sonu ne yapıp yapıp, satmalı yada takas da kullanarak, bu 3’ünden de kurturmalı. Malouda’yı da yanlarına eklerseniz fena olmaz.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Gol Sevincine Sarı Kart!..
Futbol aslında bir temaşa sanatıdır, görsel sanat. Sanatı icra edenler ise izleyicinin , kalabalık toplulukların önünde. Futbolun en güzel anı da gol anıdır. Eğer bir futbolcu da bu golü atmışsa ona sevinmek en doğal hakkıdır. Saha çizgisinin dışına çıkıp, bunu tel kenarında taraftarıyla paylaşmak kadar doğal bir şey yoktur. Formasını da sevinçten çıkarması da bir o kadar doğaldır. Ama kafalar basmıyor. Futbola bile yasak getirmişler. Kardeşim bırakın oyuncular golü atınca sevinsin. Taraftarıyla bütünleşsin ne var bunda. Buna sarı kart cezası uygulaması tamamıyla futbola vurulan darbedir. Formasını sevinçten çıkaran bir futbolcuya sarı kart göstermek tam bir saçmalık. Kaldırın bu yasağı kardeşim.
.jpg)
Dünya Derbisiymiş Güleyim Bari!..
Türkiye’deki görsel ve yazılı spor medyası her yıl Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasının oynanacağı hafta , kendi kendine yazar, söyler, konuşur durur. “Haftanın karşılaşması, bir dünya derbisiiii” falan ,filan gibi... Yaptığımız araştırmada en son oynanan Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasını (Yani sözde dünya derbisi ) bırakın dünyayı, Avrupa’daki 53 ülkeden dahi hiç bir TV kanalı yayınlamadı. Bırakın artık bu palavrayı İstanbul basını, bu maçı sadece Lig TV yayınlarken, Arap kanalları bile bu karşılaşmayı canlı olarak yayınlamadılar. Peki, o da ülkesinin kanalı olan tek bir kanalın yayınladığı bir maç, nasıl olur da bir dünya derbisi olabilir? Biz buna İstanbul basının kendi kendisini avutması diyoruz. Aç tavuk kendini tahıl ambarında görürmüş. Halbuki geçtiğimiz pazar, aynı gün İngiltere Premıer Ligi’nde oynanan sıradan bir lig karşılaması olan West Ham- Liverpool maçını bile, yurt dışından tam 9 kanal canlı olarak yayınladı. N’ber!.. Mesela, bir İtalya derbisi olan Juventus-Roma maçını tam 26 kanal yayınladı. Siz ancak kendinizi avutun durun da, bari okuyucuyla, izleyicileri ve dinleyicileri kandırıp durmayın, palavracılar!..
.jpg)
Biraz da Nostalji!..
Türkiye Futbol 3.Ligi’nin kurulduğu ilk yıllardı. Erzincanspor’da 5 Trabzonlu oyuncu forma giyiyordu. Doğu grubundaki ligde o yıl Erzincanspor ve Bayburtspor şampiyonluk mücadelesi vermişti. 1984-85 sezonun ilk devresinin son karşılaşmasıydı. 1984 yılının kasım ayıydı, o zaman ilçe olan Bayburt Stadyumu’nda Bayburtspor ve Erzincanspor karşı karşıya gelmişti ve maç 1-1 bitmişti. Bayburtspor’da da Trabzonlu oyuncuların sayısı da bir o kadardı. Hatırladığım Şener Dayı, Hamza Yomralıoğlu, Sabri Kurt, İsmail Batur, Tuncay Özsandıkcı gibi isimler forma giyiyordu. Erzincanspor’da da Oryal Sağlam, Yusuf Ak, Şaban Tayfur, Avni Tütüncü ve bendeniz (TB)..Türk futbolunda doğru,dürüst paranın olmadığı yıllardı. Süper Ligin henüz kurulmadığı o sezon şampiyon olup 2.lige çıkmıştık. Kulüp Başkanımız Ziya Şireci’ydi. O zaman ki bu kadroya bir göz atalım bakalım. Ayaktakiler -soldan sağa : Erzurumlu kaleci Sebahattin (23)-İzmirli Şenol (22)-Ispartalı Nasuh (24)-İstanbullu Rasim (26)-Trabzonlu Avni (22) ve İstanbullu Metin (22)-- Oturanlar - soldan sağa : Turgay Beşyıldız(21)- Uşaklı Muammer (21) -Osmaniyeli Naci (23)-Trabzonlu Yusuf (21) ve kaptan Erzincanlı Özcan (29)... Hoş görünüze sığınarak, bir kez de bizden nostalji yapalım dedik.
.jpg)
Kazakistan’da Böyle Köfte Yok!..
Geçtiğimiz günlerde Kazakistan’ın eski başkenti Almati’den Trabzonlu bir iş adamı arkadaşımız geldi Yetiş Gör. Bayağı bir zaman Akçaabat köftesinden uzak kalmıştı. Yolumuz misafirimizle Trabzon’un Söğütlü beldesinde Yaylacık mahallesindeki Yakamoz köfte salonuna düştü. Yerin köfte konusundaki şöhretini duymuştuk,gittik . Haklıymış söyleyenler Hasan Aydın ve ailesi gelen müşterilerine en güzel hizmeti en temiz şekilde veriyorlar . Balık ve Soslu Tavuk mangalıda değişik bir damak tadında. Köfte konusunda ise dedikleri gibi, makina da değil özellikle elde hazırlanıyor. Hasan ustaya ilk teklif Trabzonlu iş adamı Yetiş Gör’den geldi. “Almati, büyük bir kent ve öğrenci nüfusu da fazla. Bu köfte salonunu gel orada açalım. Burada kazandığının 4 kat fazlasını kazanmazsan bende bir şey bilmiyorum” derken oldukça ciddiydi. Misafirimiz giderayak ‘Yakamoz’ köfteye teşekkür ederken “İnanın etin bol ve ucuz olduğu Kazakistan da bile, bu lezzet de köfte bulamazsınız” dedi. Ne diyelim eline sağlık Hasan usta.
.jpg)
Arsin’in Işıkları…
Arsin Belediye Başkanı Dr.Erdem Şen, kuşkusuz Arsin için vargücüyle çalışıyor. Arsin bu hizmetlere karşılık Şen’i tekrar başkanlık koltuğuna oturttu. Şöyle geçmişe bi bakarsanız dünkü Arsin’le bugünkü Arsin’in arasındaki farkı görebilirsiniz. Arsin’in en kötü yeri olan sahiline neşter vurarak işe başlayan Başkan Şen, dolgu alanına Arsin halkının rahat nefes alabileceği gezinti alanları, yürüyüş parkurları, çocuk oyun parkları ve sosyal tesisler yerleştirdi. Arsin’in çehresini değiştirdi. Her şeyiyle çok güzel bulduğumuz bu alanın ışıklandırmasını sanki biraz abartılı bulduk. Elektrik tüketiminde biraz daha tasarruflu bir aydınlatma planlaması yapılabilir miydi ? Yoksa böyle daha mı iyi?
.jpg)
Geçtiğimiz günlerde Kazakistan’ın eski başkenti Almati’den Trabzonlu bir iş adamı arkadaşımız geldi Yetiş Gör. Bayağı bir zaman Akçaabat köftesinden uzak kalmıştı. Yolumuz misafirimizle Trabzon’un Söğütlü beldesinde Yaylacık mahallesindeki Yakamoz köfte salonuna düştü. Yerin köfte konusundaki şöhretini duymuştuk,gittik . Haklıymış söyleyenler Hasan Aydın ve ailesi gelen müşterilerine en güzel hizmeti en temiz şekilde veriyorlar . Balık ve Soslu Tavuk mangalıda değişik bir damak tadında. Köfte konusunda ise dedikleri gibi, makina da değil özellikle elde hazırlanıyor. Hasan ustaya ilk teklif Trabzonlu iş adamı Yetiş Gör’den geldi. “Almati, büyük bir kent ve öğrenci nüfusu da fazla. Bu köfte salonunu gel orada açalım. Burada kazandığının 4 kat fazlasını kazanmazsan bende bir şey bilmiyorum” derken oldukça ciddiydi. Misafirimiz giderayak ‘Yakamoz’ köfteye teşekkür ederken “İnanın etin bol ve ucuz olduğu Kazakistan da bile, bu lezzet de köfte bulamazsınız” dedi. Ne diyelim eline sağlık Hasan usta.
.jpg)
Arsin’in Işıkları…
Arsin Belediye Başkanı Dr.Erdem Şen, kuşkusuz Arsin için vargücüyle çalışıyor. Arsin bu hizmetlere karşılık Şen’i tekrar başkanlık koltuğuna oturttu. Şöyle geçmişe bi bakarsanız dünkü Arsin’le bugünkü Arsin’in arasındaki farkı görebilirsiniz. Arsin’in en kötü yeri olan sahiline neşter vurarak işe başlayan Başkan Şen, dolgu alanına Arsin halkının rahat nefes alabileceği gezinti alanları, yürüyüş parkurları, çocuk oyun parkları ve sosyal tesisler yerleştirdi. Arsin’in çehresini değiştirdi. Her şeyiyle çok güzel bulduğumuz bu alanın ışıklandırmasını sanki biraz abartılı bulduk. Elektrik tüketiminde biraz daha tasarruflu bir aydınlatma planlaması yapılabilir miydi ? Yoksa böyle daha mı iyi?
.jpg)





