24 Ocak karne günüydü. Karneler bazı öğrenciler için mutluluk vericiyken, bazıları için de mutsuzluk kaynağı oldu. Karne notlarına karşı nasıl davranmalı ve nasıl tepki vermeliyiz?
Çocuklarımızın karne notlarında aile, okul ve çevrenin etkisi vardır. Elbette karnedeki notlarının karneye yansımasından birinci derecede öğrenci sorumludur. Bunun dışında bu notlardan aileler de sorumludur. Aileler çocukların yetişmesinde birinci derecede sorumludur. Çocuklar ailelerindeki bireyleri model alarak büyürler. Bu çerçevede öğrencinin okula karşı ve derse karşı tutumlarının gelişiminde aile etkin rol oynamaktadır. Aileler okula, eğitime ve derse karşı her zaman olumlu ifadeler kullanmalı ve pozitif bir bakış açısıyla öğrencileri de yönlendirmelidirler.
Öğrencilerin başarısının diğer bir unsuru çalışma alışkanlıklarıdır. Anne-babalar çocuklara düzenli çalışma alışkanlıkları kazandırmalı eğer düzenli çalışma alışkanlıkları konusunda veliler yeterli bilgi ve beceriye sahip değillerse destek almalıdırlar.
Başarılı ve karne notlar getiren çocuklarımızı motive etmeliyiz. Ancak, çocuklarımızdan sürekli yüksek başarı beklentisi içine girmek onlara zarar verecektir.
Çocukların anne, baba ve çevrelerini mutlu etmek için sürekli başarılı olmaları gerektiği anlayışı çocuklarımız devamlı birinci olması beklenen bir yarış atı algısına bağımlı kılar.
Karne notları düşük olan çocuklarımıza onları incitecek ve onların bundan sonra da başarısız olacakları imalarında bulunmamalıyız. Bir çocuğun, hayatı, çevreyi, toplumsal ilişkileri tanıması ve anlamasında oyun çok önemlidir.
Başka bir deyişle çocuklar oynayarak gelişimlerini tamamlarlar. Bu çerçevede, onlara yardımcı olmalı ve başarı ve başarısızlıklarına ölçülü tepkiler vermeliyiz.