KESK Trabzon Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci imzasıyla yapılan açıklamada, ❝Düşüncelerini özgürce ifade eden her bir genç, bu toprakların vicdanıdır. Ancak o vicdan, bugün demir parmaklıklar ardına konulmuştur❞ ifadeleri yer aldı.
"Gençler suç işlemedi, anayasal haklarını kullandı"
KESK, 19 Mart’tan bu yana Türkiye genelinde tutuklanan 100’ü aşkın üniversite öğrencisinin yalnızca barışçıl gösterilere katıldıkları için cezaevinde bulunduğunu belirtti. Açıklamada, ❝Bu gençler ne hırsızlık yaptı, ne cinayet işledi. Sadece üniversitelerinde yaşanan hukuksuzluklara karşı ses yükselttiler. Eğitim, barınma, liyakat ve iş taleplerini dile getirdiler❞ denildi.
“Gençliğe baskı, ülkenin yarınına tehdittir”
Açıklamada, gençliğe uygulanan her baskının ülkenin geleceğini tehdit ettiğine dikkat çekilerek, ❝Bir ülkenin geleceği korkuyla değil, gençliğine duyduğu güvenle inşa edilir. Cezaevinde bir gün dahi tutulmamaları gereken gençlerin hâlâ tutuklu olması, adaletin son kırıntılarının zincire vurulmasıdır❞ ifadelerine yer verildi.
"Eğitim hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz"
KESK, sendikaya bağlı Eğitim Sen’in 25 Mart’ta üniversitelerde gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eylemini hatırlatarak, bu eylemin ardından Eğitim Sen MYK üyelerine verilen ev hapsi cezasını da eleştirdi. Muhammet İkinci, ❝Öğrencilerimizin eğitim hakkına sahip çıkmak için her zaman yanlarında olduk, olmaya da devam edeceğiz❞ dedi.
“Tutuklamalar sona ersin, iddialar soruşturulsun”
KESK Trabzon, açıklamanın sonunda yetkililere açık çağrıda bulunarak şu talepleri sıraladı:
-
Tutuklu öğrencilerin derhal serbest bırakılması
-
Cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele iddialarının bağımsız olarak soruşturulması
-
Üniversitelerdeki polis ablukasına ve YÖK eliyle başlatılan soruşturmalara son verilmesi
Açıklama, ❝Ülkenin geleceğini karartmayın, gençleri özgür bırakın❞ çağrısıyla sona erdi.