KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü yürütücülüğünde düzenlenen “20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı’nın 50. Yıl Dönümünde Uluslararası Hukuk Bağlamında Kıbrıs” konulu konferans, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun katılımı ile gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Nazım Terzioğlu Amfisi’nde düzenlenen konferansa; Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler, idari personel, basın mensupları ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda katılımcılara seslenen Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı konuşmasında, “Kıbrıs Türk halkı, harekât öncesinde tam 11 yıl dağda, bayırda, köyde, kentte Rum-Yunan saldırılarına karşı durmuş, göğsünü siper etmiş ve mücahit ruhuyla direnmiştir. En büyük müjdeyi ise 20 Temmuz 1974’te almıştır. Barış Harekâtı’na kadar nice badireler atlatan Kıbrıs Türk halkı 20 Temmuz 1974 sabahının erken saatlerinde, Girne sahillerine ayak basan Türk askeri ve mücahitler sayesinde artık özgür olmuştur. Barış Harekâtı olmasaydı, Kıbrıs’ta bir tek Türk bile sağ bırakılmayacaktı. Bölgenin en stratejik yeri olan Kıbrıs, Yunanistan’a ilhak edilecek, Türkiye’nin güney sahilleri kuşatma altına alınacaktı. Bunları bilmekte ve hatırlatmakta büyük yarar vardır.” sözlerine yer verdi. Ardından sözü alan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kıbrıs’ın Türkiye için tarihi, sosyal, ekonomik ve jeopolitik önemine vurgu yaparak “Büyük Önder Atatürk’ün ifade ettiği ve bugün daha iyi anladığımız gibi Kıbrıs, stratejik olarak ve Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından çok büyük bir önem taşımaktadır. Ada’daki Türk varlığının korunması, Türkiye açısından hayati bir öneme sahiptir. Doğalgaz ve petrol boru hatlarının İskenderun Körfezi’ne kadar uzanması, bölgenin ve Kıbrıs’ın stratejik önemini bir kat daha artırmaktadır. Kıbrıs konusunda, bölgenin stratejik önemini yansıtan birçok jeopolitik hesabın yanı sıra Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yataklarının küresel güçler tarafından kullanılmak istenmesi de bir diğer hesaptır. Kıbrıs, Türkiye için jeopolitik öneme sahip olduğu kadar tarihi, sosyal, ekonomik ve akrabalık bağları açısından da büyük bir öneme haizdir. Bu önemi ifade etmek üzere iki toplum arasında ‘Ana Vatan-Yavru Vatan’ söylemi ön plana çıkmıştır. Kıbrıs, Türkiye için Yavru Vatan; Türkiye, Kıbrıs için Ana Vatan olmuştur. Kuşkusuz, haklı Kıbrıs davamızın dünyaya anlatılması konusundaki mücadelemiz, Ada’daki eşit Türk varlığını, tüm dünya kabul edinceye kadar sürecektir.” dedi.

KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu verdiği konferansta, Kıbrıs Adası’nın birlik ve beraberliği ile milli güvenliği hususlarına dikkat çekerek katılımcılara “Her zaman vurguladığımız gibi Kıbrıs Meselesi, Kıbrıs Türkü’nün meselesi değil, Türk ulusunun bir meselesidir. Kıbrıs Adası’nın bulunduğu coğrafyaya baktığımızda, ne kadar büyük ülke ve örgüt varsa hepsinin çıkarlarının söz konusu olduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Amerika, Rusya, Çin, İsrail, Arap ülkeleri, Avrupa Birliği o bölgede… Orada olmayan yok. Bütün bu aktörlerin ulusal çıkarları, enerji kaynakları, ticaret yolları, o coğrafyadan geçer. Ve bütün bu aktörler, kendi ulusal çıkarları doğrultusunda, o coğrafyada siyaset yapma ve o bölgede etkileri altına aldıkları ülkeleri, bu çıkarlar doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde... Uluslararası hukuka saygıları olsaydı bunları bize yapmazdı dediğimiz ülkeler, başta İngiltere, Amerika, Fransa, Rusya başka bir bağlamda, Çin başka bir bağlamda, kendi çıkarları açısından öyle akıllıca bir oyun oynuyorlar ki sanki uluslararası hukuka saygısızlık den biziz ve onlar, bizi uluslararası hukuka saygılı olmaya yönlendiriyorlar ama itiraz ettiğimiz için suçlu olan biziz. Yıllardır böyle bir sinsi oyun oynanıyor. Türkiye üzerinde de bizim üzerimizde de… Bu noktada Rauf DENTAŞ Bey, müzakere süreçlerinde bütün ömrünü harcadı. Bizler de onun talebeleriyiz. Rumlarla müzakere masalarında neredeyse 60 yıl çok çetin bir süreçten geçti.” şeklinde seslendi.

KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu konuşmasını gerçekleştirdikten sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Konferans, kendisine yöneltilen soruları titizlikle yanıtlayan Tahsin Ertuğruloğlu’na plaket takdimi ve hatıra fotoğrafı çektirilmesinin ardından sona erdi.