Öncelikle o muhteşem görüntülerden başlayalım. Trabzon’daki birlik ve beraberliğin gerek maç öncesi gerek maçta gerekse maç sonunda sürdürülmesi, her renkten taraftarın Basel’de ‘milli duruşu’ göstermesi büyük alkışı hak ediyordu.

Tabii bu güzelliği katleden biri vardı sahada! Maçın hakemi… 

Dünya Kupası’nda Arjantin-Hollanda maçını yöneten, 17 sarı 1 kırmızı kart gösteren, Messi’nin de büyük tepki gösterdiği Lahoz, FIFA tarafından evine gönderilmişti. 

Trabzonspor ile aynı renkleri taşıyan Barcelona’nın da düşmanı olduğunu bildiğimiz hakem bozması bütün takdir haklarını Basel’den yana kullandı. Basel 18 faul ve iki sarı kartla, Trabzonspor 8 faul iki sarı kartla maçı bitirdi… 

Bu hakem bozmasının penaltıyı VAR’dan iptal etmesi büyük skandaldı. Ofsayt kararıyla verilmeyen golün VAR çizgisi, karayollarında iki şeridi birbirinden ayıran çizgiden farksızdı. Anlaşıldığı üzere sahadaki ve VAR’daki hakemler, Türkiye’yi saf dışı bırakmaya kararlıydı ki öyle de oldu…

Gelelim Trabzonspor’umuza. Takımımız bu maçta rakip ceza sahasında 31 kez topla buluşmuş, gol beklentisindeki oran da 2.20’ye ulaşmıştı. Oyunu kurmakta belli bölümlerde zorlansak da sayısız pozisyon bulduk ama değerlendiremedik. 

Elbette bireysel performanslar, bazı oyuncuların devşirme şekilde farklı mevkilerde oynatılması ki burada Abdülkadir Ömür’ü sağ kenara atarak etkisizleştirmek temel bir faktördü, savunmadaki bariz hatalar (İlk golde ofsaytı bozan ve ikinci golde kademe hatası yapan Bartra gibi) Trabzonspor’umuzun sezon başından bu yana devam eden sorunları arasında yerini alıyordu.

Ülkemizin yaşadığı şu zor dönemde turu geçmemiz büyük moral aşılayacaktı ama başaramadık. “Trabzonspor’umuzun canı sağ olsun” demekten başka bir cümle gelmiyor aklımıza.